Dayika Qadriye: Kuzey Kürdistan halkı direnişi sahiplenmeli

Tecride karşı açlık grevi direnişindeki eylemcilerden Ramazan İmir’in annesi Dayika Qadriye CPT’nin duyarsızlığını sert bir dille eleştirirken, özellikle Kuzey Kürdistan halkının başta cezaevlerinde olmak üzere yayılan direnişe sahip çıkması çağrısı yaptı

74’üncü günündeki açlık grevi direnişçilerinden Ramazan İmir’in annesi Dayika Qadriye, oğlunun her geçen gün eridiğini yaşayarak görüyor. Sık sık oğlu ve diğer 13 eylemciye destek amacıyla Strasbourg’a gelen Dayika Qadriye, başta Kürt anneleri olmak üzere halkın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve ona yönelik tecride karşı direnişe sahip çıkması çağrısı yaptı.

‘BARIŞ İÇİN ELİNİ UZATANLARA ZİNCİR VURULUYOR; YERLERDE SÜRÜKLENİYOR’

1 Mart’tan itibaren tüm cezaevlerinde açlık grevi direnişine başlayacak olan eylemcileri selamlayan Dayika Qadriye,  Kürtlerin ve özellikle kadınların barış için çabalarına dikkat çekti. Dayika Qadriye, “Bizler, anneler olarak yıllardır barış elini uzatıyoruz; ama barış için uzatılan ellere zincir vuruluyor. ‘Barış’ diyoruz; yerlerde sürükleniyoruz. Yeri geliyor, aileler çocuklarının cenazesini almak istiyor. Onun canı ciğeridir ama cenazeler yakılıyor, organları koparılıyor. Onlar da annelerinin çocukları, onların da çocukları” diyerek, Türk devletinin politikalarını eleştirdi.

Alman hükümetini de eleştiren Dayika Qadriye, Kürtlere vurulan ‘terörist’ damgasının kaldırılmasını istedi.

CPT’YE ELEŞTİRİ: HALKIMIZ YILLARDIR ORADA NÖBETTE AMA GÖREVİNİ YAPMADI

İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tutumunun yanlış olduğuna dikkati çeken Dayika Qadriye, Öcalan’ın özgürlüğü için 7 yıla yakın bir süredir devam eden Özgürlük Nöbeti’ni hatırlattı. CPT’nin önünde dillendirilen ve farklı vesilelerle dile getirilen Öcalan’a özgürlük ve tecridin kaldırılması talebine sessiz kalınmasını eleştiren Dayika Qadriye, “Halkımız yaz güneşi altında, kışın soğuğunda, baharda-sonbaharda orada nöbet tutuyor. Ama CPT görevini yapmadı. Bu tecridi kaldırtmalıydı” diye belirtti.

TECRİTTE AVRUPA ÜLKELERİNİN DE PAYI VAR

Tecridin sadece Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ca uygulanmadığını söyleyen Dayika Qadriye, CPT başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ve kurumlarının tecritteki payına işaret etti. Dayika Qadriye, tüm bu politikaların sonucu olarak insanların bedenlerini ölüme yatırdığını söyledi.

‘BU HALK ÖNDERLİĞİNİN YANINDA; KİMSE İNKAR EDEMEZ’

Dayika Qadriye, Öcalan’ın 1999’dan bu yana tutsak olduğunu ve önceki yıllarda az da olsa avukatlarıyla görüşmesine izin verildiğini hatırlattı. Kürt halkının kalbinde Öcalan’ın ayrı bir yeri olduğunu ve önderi olarak gördüğünün altını çizen Dayika Qadriye, “Bu halk, ‘kanımızla, canımızla seninleyiz’ diyor. Kimse bunu inkar edemez. 7’den 70’e kadar kimsenin yolunu kesemezsiniz” dedi.

‘SABIRLA DEHAKLARI YENDİĞİMİZ GİBİ BUGÜN DE SABIRLA KAZANACAĞIZ’

Anneler ve halk olarak sabırla mücadele edeceklerini söyleyen Dayika Qadriye, “Nasıl ki, sabrımızla Dehakları yerle bir ettiysek, bugün de sabrımızla kazanacağız, hedefimize ulaşacağız” vurgusunu yaptı.

KUZEY KÜRDİSTAN HALKI VE KURUMLARINA DESTEK ÇAĞRISI

Kuzey Kürdistan halkına da seslenen Dayika Qadriye, açlık grevi direnişindeki tutsaklara destek verilmesi çağrısı yaptı. Kürt halkının meclis başta olmak üzere Türkiye ve Kürdistan’da her alanda geniş bir kurumlaşmasının olduğuna dikkati çeken Dayika Qadriye, “Eğer bu aşamaya kadar sessizlik içinde iseler, demek ki Kürtlükle alakaları yoktur. Biz reklam değil, emeği, çabayı kabul ederiz. Bizler söylemci değiliz, fedakarlık yapan insanlarız. İnsanlarımızın ‘sizler yalnız değilsiniz, biz de size destek veriyoruz’ demelerini istiyoruz” diye konuştu.

Dayika Qadriye, son olarak halkın tıpkı sadece seçim süreci çalışmalarıyla yetinmemesini ve açlık grevleri için de ayağa kalkması çağrısı yaptı.

BABA İMİR: BİZ ONLARA DEĞİL ONLAR BİZE MORAL VERİYOR

Ramazan İmir’in babası Eshed İmir de, başta cezaevlerinde olmak üzere tüm direniş eylemcilerinin kendilerine moral verdiğini vurguladı. “Bizler 500-600 km yaparak buraya geldik: ‘onlara moral verelim’ diye. Ancak şimdi geldik, onlar bize moral veriyor” diyerek, eylemcilerin kararlılığına dikkat çekti.

‘NE BEDEL VERİLMESİ GEREKİYORSA, VERECEĞİZ’

Özgürlüğün bedel gerektirdiğini söyleyen Baba İmir, “Ne bedel verilmesi gerekiyorsa, vereceğiz” dedi. Öcalan’ın Ortadoğu’da şekillendirdiği ‘farklılıklar bahçesinin’ sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen, “Bu bahçenin korunması için can vermek gerekiyorsa, vereceğiz. Savaş ve bedel gerekiyorsa, vereceğiz. Eğer barış gerektiriyorsa, barışı vereceğiz” diye konuştu.