Dinç: CPT ve AİHM'in sessizliği ortaklıklarını gösteriyor

Avusturya'daki halk toplantılarında konuşan Av. Mazlum Dinç, İmralı'da Türkiye yasaları ve uluslararası sözleşmelerin çiğnendiğini söyledi. Dinç, "CPT ve AİHM’in sessiz kalması yürütülen tecrit politikasında ortaklıklarını göstermektedir" dedi

Avusturya'nın dört şehrinde bulunan DKTM'de Asrın Hukuk bürosu avukatlarından Mazlum Dinç, müvekkilleri olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı Cezaevindeki tecrit koşulları ve Leyla Güven öncülüğündeki açlık grevlerine ilişkin halk toplantılarına katıldı.

Linz, Viyana, Ternitz ve Graz'da gerçekleştirilen toplantılarda konuşan DKTM eşbaşkanları, tecridin derinliğine dikkat çekti.

'CPT VE AİHM DE TECRİTTE ORTAK'

Av. Mazlum Dinç ise Türkiye yasaları ve uluslararası sözleşmelerin Öcalan aleyhine ihlal edildiğini, "Nisan 2015 tarihinde HDP heyetinin görüşmeleri de kesildikten sonra tecrit daha da ağırlaştırıldı Sayın Öcalan’ın ve İmralı’da bulunan diğer 3 tutsağın dışarıyla bağları tamamıyla koparıldı. Bu hukuksuzluğa karşı hem iç hukukta hem de AİHM ve CPT gibi uluslararası hukuk kurumlarındaki girişimlerimiz devam ediyor. Ancak bu hukuksuz işkence ve tecrit koşullarının ortadan kaldırılmasına dönük sonuç alabilmiş değiliz" dedi.

Av. Dinç, "CPT ve AİHM’in sessiz kalması bu kurumların da yürütülen tecrit politikasında ortaklıklarını göstermektedir" vurgusunda bulundu.

'TEMEL AKTÖR ÖCALAN VE ROLÜNÜ OYNAYABİLMELİ'

Av. Mazlum Dinç, şunları da kaydetti: "Sayın Öcalan ile görüşmeler kesildikten sonra ve içerisinde bulunduğu tecrit koşulları ağırlaştığından bu yana tüm Türkiye’de hak ihlalleri artmış, demokratikleşme açısından da geriye gidilmiştir. Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorununun çözümüyle bağlantılıdır. Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümünün temel aktörü de Sayın Öcalan’dır. Türkiye devleti de 2013-2015 sürecinde gerçekleştirdiği görüşmelerle, Dolmabahçe Mutabakatı ile bu gerçekliği kabul etmiştir. Tecridin sona ermesi ve Sayın Öcalan'ın rolünü oynayabileceği koşulların sağlanması gerekir."