Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı Leyla Güven’in 149 gün önce başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine 17 Aralık’ta da Fransa’nın Strasbourg şehrinde 14 eylemci dahil olmuştu. Hewler’de HDP’li Nasır Yağız’ın 136 ve Galler’de İmam Şiş’in yine 110 gün dahil olduğu açlık grevi eylemlerinde artık her an ölüm haberleri gelmesinden endişe ediliyor.
Fransa’nın Strasbourg şehrindeki Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyesi 14 eylemciyi yakından takip eden, Avrupa’nın farklı şehirlerindeki diğer eylemcileri de belirli aralıklarla ziyaret eden Dr. Fahrettin Gülşen, ölüm veya sakatlanma riskinin artık bir an meselesi olduğu uyarısında bulundu.
KARDİYAK VE GASTRO-İNTESTİNAL SORUNLAR AĞIRLAŞTI
110’uncu gün itibariyle eylemcilerde ortaya çıkan sistemik belirti ve yakınmaları iki başlık altında toplayabileceklerini söyleyen Dr. Gülşen, “Bu sistemik sorunların birincisi kardiyak sorunlardır. Bunların başında da hippotansiyon (tansiyon düşüklüğü), taşikardi (nabız yüksekliği), aritmi dediğimiz kalp ritim bozukluğu gelmektedir” dedi.
“Bir diğer sorun olarak ise, vertigo dediğimiz baş dönmesi ciddi boyutlardadır” diyen Dr. Gülşen, bu baş dönmelerinin ardı sıra kusmaların yaşandığı bilgisini verdi.
KANAMA VE İLTİHAPLANMALAR GÖRÜLÜYOR
Eylemcilerin sindirim ve boşaltım sistemlerindeki sorunlara dikkat çeken Dr. Fahrettin Gülşen, iltihaplanma ve kanamaların yaşandığını belirtti. Dr. Gülşen, şöyle dedi: “Bir diğer sistemik yakınma ve belirtiler ise gastro-intestinal dediğimiz sindirim sistemi sorunlarıdır. Bunlar da kendini kanama ve gaz birikimi şeklinde hissettirmektedir. Tabii bu bizi çok korkutmakta. Özellikle ‘iç kanama’ biçiminde olanlar çok tehlikelidir. Devam edersek, üriner sistemde de ciddi iltihaplanmalar ve anüste hemeroit kanamalar oldukça sık görülüyor.”
‘Sistemik sorunlara’ dair diğer rahatsızlıklara da değinen Dr. Gülşen, eylemcilerde üst yolunum yolu enfeksiyonları ve iltihaplanmarının oldukça yaygın olduğunu söyledi. “Eğer bu yakınmalar tedavi edilmezse ‘pnömoni’ dediğimiz akciğer iltihaplanmasına yol açar, ki bu da çok ciddi bir risktir” diyen Dr. Gülşen, sistemik belirti ve yakınmaların yarattıığı tehlikeye işaret etti.
ATAKSİ EYLEMCİLERİN HAREKET TARZINI KISITLIYOR
Sistemik diğer sorunların nörolojik olduğunu belirten Dr. Fahrettin Gülşen, bu tür sorunların açlık grevi eylemcilerini oldukça zorladığının altını çizdi.
Dr. Gülşen, şöyle devam etti: “Sistemik olan bu nörolojik sorunların başında da ‘ataksi’ dediğimiz vücut dengesizliği gelmektedir. Bu dengesizlik eylemcilerin hareket tarzını kısıtladığı için yatağa bağımlılık söz knonusudur.”
Dr. Gülşen, oftalmik (göz) belirti ve yakınmaların ışığa karşı duyarlılık biçiminde görüldüğünü ve bunun artık had safhaya ulaştığını söyledi. Dr. Gülşen’e göre, bu durum Eylemcilerin görme keskinliğinde ciddi bir zayıflamaya yol açtı.
‘Olfaktor’ denilen belirtilerin başında kokuya karşı aşırı derecede duyarlılık geliştiğini söyleyen Dr Gülşen, bu durumun sürekli olarak kusmalara yol açtığını belirtti.
Bir başka nörolojik sorun olarak ‘akustik-vestübüler’ denilen yakınmaların olduğu bilgisini veren Dr. Gülşen, eylemcilerde sese karşı aşırı duyarlılığın uzun süredir var olduğunu kaydetti.
Dr. Gülşen, buna ilişkin olarak, “Ve artık eylemciler her türlü sesten rahatsız olmakta. Ayrıca ‘tümtüs’ dediğimiz kulak çınlaması da hemen hemen bütün eylemcilerde yaygın bir şekilde görülmektedir. İşitme duyusu da bir hayli azalmış durumdadır” dedi.
24 SAATİ 1-2 SAATLİK UYKU VEYA UYKUSUZ GEÇİRİYORLAR
Eylemcilerin sağlık durumlarını en olumsuz biçimde etkileyen sorunlardan birinin uykusuzluk olduğunu söyleyen Dr. Gülşen, “Hemen hemen bütün eylemcilerde bu kendini çok güçlü bir şekilde hissettirmektedir. Bazen günü 1-2 saat uyuyarak geçirenlerin yanında 24 saatini hiç uyumadan geçirenler de var” diye konuştu.
“ÖLÜMCÜL VAKALAR GELİŞEBİLİR”
Eylemcilerde görülen tüm bu sağlık sorunlarının artık ölümlere yol açma tehlikesine vurgu yapan Dr. Gülşen, “Tüm bu belirtileri alt alta toplarsak eylemciler açısından çok büyük bir risk ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Her an istemediğimiz bir vaka ile karşılaşabiliriz. Kalp krizi, akciğer iltihaplanması veya böbreklerin iflası gibi ölümcül vakalar gelişebilir” uyarısında bulundu.
Dr. Gülşen, son olarak eylemcilerde 24 kilograma kadar kilo kayıplarının olduğunu da sözlerine ekledi.
“HAREKETE GEÇİLMEZSE BİRÇOK EYLEMCİ HAYATINI KAYBEDECEK”
Diğer ülkelerdeki eylemcilerin durumunu da yakından takip eden Dr. Fahrettin Gülşen, Hewler’de Nasır Yağız, Galler’de İmam Şiş ve Kanada’da Yusuf İba ile Berlin’deki diğer 4 eylemcinin sağlık sorunlarının her geçen gün arttığını söyledi. Dr. Gülşen, Hollanda, İtalya, Avusturya, İsviçre ve İngiltere’deki eylemcilerin de sağlık sorunlarının kaygıyla izlendiğini dile getirdi.
Dr. Gülşen, acilen harekete geçilmemesi halinde birçok insanın ya hayatını kaybedeceği ya da sakat kalabileceği uyarısında bulundu.
STRASBOURG’DAKİ EYLEME KİMLER KATILIYOR?
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı Fransa’nın Strasbourg şehrindeki eyleme Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyesi 14 eylemci katılıyor. Eylemcilerin isimleri şöyle: Gülistan İke, Nurgül Başaran, Dilek Öcalan, Mustafa Sarıkaya, Mehmet Nimet Sevim, Ramazan İmir, Kardo Bokani, Yüksel Koç, Agit Ural, Ekrem Yapıcı, Ayvaz Ece, Kerem Solhan, Mohamad Ghaderi ve Deniz Sürgüt.