Engel: Almanya'daki kararlar hükümsüz

Thüringen Eyaleti Sol Parti Milletvekili Kati Engel, "Adalet Divanı kararı önemli ve olumlu. Almanya’da 2014 ve 2017 yılları arasında hakkında PKK bağlantılı herhangi bir soruşturmadan dolayı dava açılanlar, bu davanın düşmesi için müracaat edebilir" dedi

Adalet Divanı’nın PKK’nin Avrupa Birliği ‘terör örgütleri listesi’ne alınmasının haksız ve hukuksuz olduğu yönünde verdiği kararın sonuçları tartışılmaya devam ediyor. PKK yasağı nedeniyle binlerce kişinin mağdur olduğu Almanya’ya bu kararın sonuçlarının nasıl yansıyacağı da merak konusu. Bu konuyu Thüringen Eyaleti Sol Parti Milletvekili Kati Engel, Yeni Özgür Politika Gazetesi'ne değerlendirdi.

Kararın önemli olduğunun altını çizen Engel, özellikle 129b mağdurları için önemli bir kapı araladığı, verilen hukuki ceza ve yaptırımlara itiraz hakkı doğduğu görüşünde. 

SONUÇLARI DA İPTAL EDİLMELİ

2002 yılında PKK’nin AB ‘terör örgütleri listesi’ne alınmasına ilişkin 2014 yılında PKK yöneticileri Murat Karayılan ve Duran Kalkan adına hukukçular başvuru yapmış, sonrasında her 6 ayda bir yayınlanan listelere itiraz edilmişti. 2017 yılında davayı sonuçlandırmaya karar vererek başvuruları görüşmeye başlayan Adalet Divanı 15 Kasım 2018’da kararını açıkladı. 2014-2017 yılları arasında yapılan itirazlara ilişkin PKK’nin AB ‘terör listesi’ne alınma gerekçelerinin hukuki temellere dayanmadığını, ”haksız” ve ”hukuksuz” olduğunu hükmetti. 2018 yılı listesi dava kapsamı dışında tutulduğu için PKK hala ‘terör listesi’ içinde yer alıyor. 2019 listesinde PKK’ye yer verilip verilmemesine bağlı olarak Adalet Divanı’nda yeni davaların açılması da gündeme gelecek.

Bir yandan da Adalet Divanı kararı ardından listenin iptal edildiği yıllar arasında bazı Avrupa ülkelerinde açılan veya karara bağlanan davalara karşı yerellerde bir çalışma içerisine girilmesi planlanıyor. Listenin iptaliyle birlikte geriye giderek sonuçlarını da iptal etmenin mücadelesi verilecek.

129b MAĞDURLARI BAŞVURU YAPABİLİR

PKK’nin 25 yıldır yasaklı olduğu Almanya’da da binlerce Kürt mağdur edilmiş durumda. ”Adalet Divanı kararı Almanya’ya nasıl yansır” diye sorduğumuz Thüringen Eyaleti Sol Parti Milletvekili Kati Engel, ”Karar önemli ve olumlu. Almanya’da 2014 ve 2017 yılları arasında hakkında PKK bağlantılı herhangi bir soruşturmadan dolayı dava açılanlar, bu davanın düşmesi için müracaat edebilir” dedi. PKK yasağının sadece örgüt üyeleri için değil özgürlük hareketinin sempatizanları ve destekçilerini kriminalize etmek, sindirmek ve güçsüz kılmak için de getirildiğini belirten Engel, ”Bu yasak kapsamında sadece sosyal medya paylaşımları ve eyleme katılma gibi sıradan faaliyetler bile Anti Terör Yasası’nın 129’uncu maddesiyle suçlanabiliyor. Bu yasa, yasal faaliyetleri yasadışı politik faaliyetler sayılıp kriminalize edilmek için kullanılıyor. İfade, basın, örgütlenme ve toplanma gibi temel demokratik hakları ellerinden alınan Kürtlerin 1993’ten bu yana çok sayıda eylem ve etkinlikleri yasaklandı; kültür merkezi ve evler polis tarafından basıldı, PKK sembolü veya Abdullah Öcalan’ın posterlerini taşıdıkları gerekçesiyle yüzlerce soruşturma açıldı” dedi.

SİNDİRMEYE İZİN VERMEYECEĞİZ

PKK yasağına karşı tüm bunlara rağmen Kürt toplumunu da aşan oturmuş güçlü bir direniş olduğunu ifade eden Engel, ”Bu umut vericidir. Özgürlük hareketinin baskılardan daha güçlü olduğunun da göstergesidir” diye konuştu. ”25 yıldır devam eden PKK yasağının olmaması, kaldırılması gerekiyordu” ifadesini kullanan Engel, şunun altını çizdi: ”PKK’yi bir terör örgütü olarak yaftalamak saçma ve derhal sonlandırılması gerekir. Sol Parti olarak her zaman Kürt hareketinin yanında ve dayanışma içinde olduk, bu her zaman sürecek. Bizler ne sindirilmemize ne de bizi bölmelerine izin vereceğiz.”

PKK BİR ÖZGÜRLÜK HAREKETİ

Kürtler ve dostlarına karşı yapılan baskının çoğu zaman kamuoyuna yansımadığını kaydeden Engel, ”Çok sayıda tutuklamalar oluyor, ifade ve basın özgürlüğü kısıtlanıyor evlere baskın yapılıyor ancak bu ne masaya yatırılıyor ne de basında yer alıyor. PKK yasağının artık kaldırılması gerekiyor; Kürt özgürlük hareketi ve sempatizanlarına karşı yapılan baskıların da derhal sonlanması gerekiyor, kamuoyu da bu konuda bilgilendirilmeli. Aynı zamanda federal hükümet diktatör Türk rejim hükümeti ile işbirliğine sonlandırılmalı ve baskısını artırmalı” dedi. ”PKK’nin bir özgürlük hareketi olduğunu göstermenin zamanı” diyen Engel, ”Bizler gibi barış, dayanışmacı ve daha iyi bir dünya için mücadele eden bir hareket olduğu artık anlaşılmalı” diye belirtti.

HAKSIZ YERE LİSTEDE KALDI

Milletvekili Kati Engel, Adalet Divanı’nın PKK’ye ilişkin verdiği karara atıfta bulunarak, ”Adalet Divanı’nın kararından sonra 2018 yılında PKK’nin hala terör listesinde bulunması siyasi bir karardır. 2014 ve 2017 yılları arasında haksız yere terör listesinde bulunduğu kararını önemsiyoruz. Bu karar, PKK’nin haklı ve meşru bir mücadeleyi sürdürdüğünün ve yıllarca haksız yere terör listesinde bulunduğunun kanıtıdır” dedi.

LİSTEYİ BAHANE ETTİLER

”Avrupa Birliği terör listesi olmasaydı geçtiğimiz yıllarda çok sayıda soruşturma ve dava gerçekleşemeyecekti” diyen Engel, PKK yasağının Almanya’da yarattığı sonuçlara da işaret etti: ”Legal olan herhangi siyasi faaliyet sırf yasaktan dolayı illegal hale getirilip soruşturma açılabilir. Örneğin; eyleme katılmak demokratik haktır ancak PKK üyesi olduğunuz gerekçesiyle bundan dolayı hapis cezası alabilirsiniz. Almanya’da doğan çok sayıda genç sırf bu yüzden Alman vatandaşı olamıyor. Aileleri veya kendileri PKK bağlantısı olduğu gerekçesiyle derneklerde faaliyet yürüttükleri için vatandaş olma hakları ellerinden alınıyor. Yine Türk devleti tarafından hakkında soruşturma açılan ve daha sonra sonra Almanya’ya gelen mülteciler PKK’ye yakınlığı gerekçesiyle kendilerine verilmediğini görülmüştür. Birçoğunun oturum izini beklemeye alındı.”

ALMANYA'DAKİ KARARLAR DA HÜKÜMSÜZ

Adalet Divanı kararının Almanya için de sonuçları olması gerektiğini vurgulayan Engel, ”Almanya’da 2014 ve 2017 yılları arasında hakkında PKK bağlantılı herhangi bir soruşturmadan dolayı dava açılanlar, bu davanın düşmesi için müracaat edebilir” dedi. Almanya’da anayasanın ”yabancı örgütleri” kapsayan ve kamuoyunda ”129b maddesi” olarak bilinen yasa gerekçe gösterilerek açılan davaları hatırlatan Engel şöyle devam etti: ”Adalet Divanı’nın kararından sonra, 129b maddesinden yargılanan ve yargılanmak üzere olan tüm davalara, yargı gerekçesinin hükümsüzlüğünden dolayı itiraz edilebilir. Ancak bu dava ve kararlara hukuki girişimlerinin nasıl yapılacağı konusunda henüz avukatlar araştırma halinde. Ancak, şu bilinmeli, İçişleri Bakanlığı tarafından getirilen ‘Dernekler Yasası’ndan yargılananlar bu karardan faydalanamayacak. Örneğin; semboller nedeniyle hakkında dava açılanlar.”