FEDA ve DAKB Alişer ve eşi Zarîfe'yi andı
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), şehadetlerinin 88’inci yıldönümünde Dêrsim direnişçileri Alişer ve eşi Zarîfe'yi andı.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (DAKB), şehadetlerinin 88’inci yıldönümünde Dêrsim direnişçileri Alişer ve eşi Zarîfe'yi andı.
Yazılı bir açıklama yapan FEDA ve DAKB, tarihin en acılı ve unutulmaz anlarından birinin 1937 Dersîm isyanı sırasında yaşandığını belirtti.
Açıklamada, “Bugün, Kürt halkının direniş tarihinde silinmez izler bırakmış iki büyük değer, Alişer Efendi ve yol arkadaşı, hayattaki eşi, mücadelenin öncü kadınlarından Zarîfe Xanım’ın katledilişlerinin 88. yıldönümüdür” denildi.
Açıklama şöyle devam etti: “Onlar, sadece bir çift değil, bir halkın vicdanıydı, eşitliğin, özgürlüğün ve onurun simgesiydi. Onlar insanlık onuru adına verdikleri mücadeleyi saygı ve minnetle selamlıyoruz.
Alişer Efendi, 1920’de Koçgiri’de başlayan başkaldırının öncüsü olarak Kürt halkının meşru haklarını savundu. Zarîfe Xanım ise yalnızca onun eşi değil, hayatta eșitiydi. Kadın kimliğiyle direnişin en ön saflarında yer aldı ve Kürt kadın hareketinin öncülerinden biri haline geldi.
Koçgiri Ayaklanması bastırıldıktan sonra yollarını Dersim’e çevirdiler. Ancak 1937’de başlatılan ve açıkça bir halkı yok etmeyi amaçlayan soykırım operasyonlarının ilk hedeflerinden biri oldular. Devletle işbirliği yapan kendi kirveleri Zeynel’in ihanetiyle 9 Temmuz 1937 günü pusuya düşürüldüler büyük bir direniş sonucunda katledildiler sonra başları kesilerek devlete teslim edildi. Bedenlerinin nerede olduğu hâlâ bir “devlet sırrı” olarak gizleniyor.
Bu yalnızca iki cana değil, bir halkın iradesine, hafızasına ve hakikatine karşı işlenmiş ağır bir suçtur.
Biz Demokratik Alevi Federasyonu ve Demokratik Alevi Kadinlar Birligi olarak;
Alişer Efendi ve Zarîfe Xanım şahsında, tarihin her döneminde direnişin safında yer almış tüm Kürdistan şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Onların bizlere bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmak; geçmişle yüzleşmek, hakikatle buluşmak hepimizin ortak sorumluluğudur.”