Fransız aydınlar: Uyanmanız için eylemcilerin ölmesi mi gerekiyor

Humanité’de açlık grevlerine ilişkin Fransız sanatçı, insan hakları savunucusu ve siyasetçilerce kaleme alınan ortak çağrı metninde, “İnsan hakları ülkesi Fransa’nın uyanması için Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden birisinin ölmesi mi gerekiyor?”

‘Topraklarımızda tek bir Kürt bile ölmemeli’ başlığıyla yayınlanan metinde, hem siyaset hem de medyada tecride karşı açlık grevlerine karşı sessiz tutum sert bir dille kınandı. Ortak metinde, “Kızgınız, çünkü bundan birkaç gün önce DAİŞ’in Suriye’deki kalesi Baxoz düştüğünde Kürt savaşçılar selamlanırken, 2019 yılında ülkemizin toprakları üzerinde Kürt davasının militanı kadın ve erkekler genel bir umursamazlık içerisinde ölebilirler” denildi.

Erdoğan diktatörlüğüne karşı halkların ve Kürt militanların cesur bir direniş sergilediği ve Suriye ile Türkiye’de Avrupalıların da özgürlüğü için mücadele ettiği vurgulanan yazıda, “Ankara’daki yöneticinin (Erdoğan) görevden alarak başkanlarını hapse attırdığı tüm belediye yönetimlerini yeniden seçerek, 31 Mart yerel seçimlerinde Erdoğan’a keskin bir ret çektiler.

‘8 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ, KİMSE BAHSEDİYOR MU?’

Humanité gazetesindeki metinde, devamla cezaevlerinde şimdiye kadar çok sayıda tutsağın yaşamını yitirdiği hatırlatılırken, şu ifadelere yer verildi: “Binlerce Kürt Erdoğan’ın hapishanelerinde çürümekte. 8 Kasım 2018’de ise Milletvekili Leyla Güven açlık grevine başladı ve bugün hayatı artık pamuk ipliğine bağlı. Cezaevlerindeki binlerce başka tutsak da şu anda yaşamlarını kaybetme pahasına bu açlık grevini sürdürüyorlar. Onlardan 8’i şimdiden yaşamını yitirdi. Kimse bundan bahsediyor mu?”

‘SESSİZLİK MAZUR GÖRÜLEMEZ’

Açlık grevlerinin tecridin sonlandırılmasının yanı sıra müzakerelerin başlamasını amaçladığı ve bu kapsamda 17 Aralık’tan bu yana 14 kişinin Strasbourg’da açlık grevinde olduğu hatırlatılan metinde,  devamla şöyle denildi: “Liderleri Abdullah Öcalan, üç yıldan bu yana ailesiyle ne de avukatlarıyla görüşemiyor. Açlık grevcileri bu tecrit rejiminin sonlandırılmasını ve Türk hükümetiyle Kürtler arasında müzakere sürecinin yeniden başlamasını talep ediyorlar.

Strasbourg’da 14 kadın ve erkek Kürt militan, 17 Aralık’ta bu grev eylemine katıldılar. Onların da hayatı tehlikede. Fransız ve Avrupalı otoriteler ile medyanın sessizliği mazur görülemez. Bu sessizlik eylemcilerden birinin veya birçoğunun yaşamına yitirmesine katkıda bulunabilir. Biz bunu kabul etmiyoruz.”

FRANSIZ HÜKÜMETİNE EYLEMCİLERLE GÖRÜŞME ÇAĞRISI

“Vicdanların uyanması için çağrı yapıyoruz” denilen metinde, Fransız hükümetine de eylemciler nezdinde girişimde bulunulması çağrısı yapıldı.

Çağrı metninde, devamla şöyle denildi: “Özgürlüğümüz için cephede olan Kürtlerin yardımına koşulmalı ve sesleri duyulmalı. Fransız hükümetinden eylemcilerle Strasbourg’da yerinde görüşmesini istiyoruz.”

Fransız medyasının sessizliğinin de eleştirildiği metinde, “Medyayı sessizliğini bozmaya, (açlık grevcilerinin) eylemleri hakkında bilgilendirmeye ve taleplerini (topluma) duyurmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi. Fransa’daki tüm demokratik kesimlere de seslenilen metinde, “Fransa’nın tüm demokratlarını, (eylemcilerin) yaşamına mal olabilecek bu umursamazlığın kırılması için seferber olmaya çağırıyoruz”

Çağrı metninin sonunda, “İnsan hakları ülkesi Fransa’nın uyanması için Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden birisinin ölmesi mi gerekiyor?” ifadeleriyle, açlık grevi direnişine yönelik sessizliğe son verilmesi çağrısı yapıldı.

Humanité gazetesinde yayınlanan metinde imzası bulunan isimler şunlar: Ariane Ascaride (Sinema sanatçısı), Josiane Balasko (Yönetmen, senaryo yazarı), Rony Brauman (Doktor, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü -MSF eski Başkanı), Pierre Laurent (Senatör, Fransız Komünist Partisi eski Genel Sekreteri), Gérard Mordillat (Roman yazarı, sinemacı) Robin Renucci (Aktör-Yönetmen).