Geç olmadan kalkalım
Strasbourg’daki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 74. gününe girerken, açlık grevindeki eylemcilerin yakınları ise “Duruşlarıyla bize güç veriyorlar. Bizler de verdikleri mücadeleye denk bir pratik sergilemeliyiz” diyor.
Strasbourg’daki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 74. gününe girerken, açlık grevindeki eylemcilerin yakınları ise “Duruşlarıyla bize güç veriyorlar. Bizler de verdikleri mücadeleye denk bir pratik sergilemeliyiz” diyor.
Strasbourg’da süresiz dönüşümsüz açlık grevinde yer alanlardan birisi de 3 çocuk babası 54 yaşındaki Kerem Solhan. Vartolu olan Solhan, yaklaşık 30 yıldır sürgünde yaşıyor. Her fırsatta Strasbourg’daki açlık grevini ziyaret eden ve en son CPT önünde aileler tarafından yapılan eylemde de yerini alan eşi Leyla Solhan, geç olmadan bir şeyler yapmanın önemine vurgu yapıyor.
DURUŞLARI BİZE GÜÇ VERİYOR
Eşinin 25 senedir Kürt mücadelesi içerisinde aktif olarak çalıştığını hatırlatan Solhan, ciddi sağlık sorunları olmasına rağmen kalıcı barışın sağlanması için ölümü göze alarak açlık grevine başladığını söyledi. Fransa’nın Saint-Raphaël kentinde yaşayan ve 900 kilometre uzakta olmasına rağmen sık sık eşini ziyarete gittiğini belirten Solhan, “Açlık grevindeki eylemcileri her ziyarete gittiğimde beden olarak onların zayıfladığını görsem de moral olarak çok güç alıyorum. Hepsi inandıkları mücadelenin ve haklı olmanın verdiği kararlı duruşla bize güç veriyorlar. Bizlerin de verdikleri mücadeleye denk pratik sergilememiz gerekiyor” diyor.
Eşinin daha önce de uzun süreli açlık grevi eylemlerine katıldığını aktaran Solhan, “Dört kez daha açlık grevine girdi. Sürekli tüm faaliyetlerde yer alıyor. Yaptığı mücadeleyi yeterli bulmadığı için bedenini açlığa yatırdı. Kerem bu süreci değiştirmek için bedenini açlığa yatırdı” diye ekledi.
AYAĞA KALKMA ZAMANI
Açlık grevlerine destek eylemlerinin yetersiz olmasını eleştiren Solhan, “Avrupa’da, Kürdistan’daki gibi baskı yok. Herkesin ayağa kalkıp bu mücadeleye sahip çıkması gerekiyor. Türkiye’de durum belli, insanlar ölüyor. Neden Avrupa’daki eylemler zayıf geçiyor?” diye sordu.
“Kerem’in morali çok yerinde. Onların morali iyi ama kötü olan çaresizce beklemek” diyen Solhan, şöyle konuştu: “Artık kalkmanın zamanı geldi ve geçiyor. Ölümler yaşanmadan ciddi rahatsızlık oluşmadan bir an önce eylemlerimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Kadınlar, çocuklar ölmesin diye eşim açlık grevine başladı. Leyla Güven’in de ciddi sağlık problemleri oluşmaya başladı. Geç olmadan bir şey yapmalıyız.”
KALICI BARIŞ İSTİYORUZ
Açlık grevindeki Ekrem Yapıcı’nın (31) Amed’de yaşayan kardeşi Bese Yapıcı da uzakta olsalar bile kalplerinin birlikte çarptığını söyledi. Yapıcı, bir buçuk yıldır görmediği ağabeyinin doğru bildiğinden hiçbir zaman geri adım atmadığını, sürekli haksızlığa karşı durduğunu ifade etti. Açlık grevlerine ilişkin duyarlılık çağrısı yapan Yapıcı, “Kalıcı barışın sağlanması için bedenini açlığa yatıran insanların sesi olmalıyız. Ölümler olmasın. Abim de barış için açlık grevine başladı” dedi.
HEP GÜÇLÜ DURUR
Ağabeyi Ekrem’in her zaman sorunlar karşısında güçlü durduğunu aktaran Yapıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Abim bize hiçbir olumsuzluğu yansıtmaz. Açlık grevinde de sürekli bize moral verir. Daha güzel yaşanabilir bir dünya için mücadele ettiğini söyler. Biz de aynı görüşmeyiz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Savaş son bulsun ve barış gelsin istiyorum.”
Ölümler olmadan bir an önce Öcalan ile görüşme sağlansın ve açlık grevi son bulsun. Kimsenin ölmesini istemiyoruz. Demokratik eylemler yaparak açlık grevlerini gündeme taşımalıyız. Seçimlerde AKP’ye en büyük cevabı sandıkta vereceğiz.”
Kaynak: Yeni Özgür Politika