HDK-Avrupa: Alanlara çıkarak televizyonlarımızı sahiplenelim
HDK-Avrupa Eş Sözcüsü Çelik, Eutelsat’ın Türk devleti ile işbirliği yaparak Kürt televizyonlarının yayınını durdurmak istemesine karşı herkesi harekete geçmeye çağırdı.
HDK-Avrupa Eş Sözcüsü Çelik, Eutelsat’ın Türk devleti ile işbirliği yaparak Kürt televizyonlarının yayınını durdurmak istemesine karşı herkesi harekete geçmeye çağırdı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Avrupa Dönem Eş Sözcüsü Demir Çelik, Eutelsat’ın Türk devleti ile işbirliği yaparak, Avrupa’da yayın yapan Kürt televizyonları News Channel TV, Stêrk TV ve Ronahi TV’nin yayınlarını durdurmak istemesine karşı herkesi sokaklara çıkmaya çağırdı.
Kürtlerin binbir zorlukla öz güçleri sayesinde var ettikleri televizyonlarına dönük kirli oyunların devam ettiğini söyleyen Çelik, “Başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesi, Türk egemenlikçi sistemi ile arasında olan özel hukuk ve karşılıklı çıkar ilişkilerinden hareketle Kürtlerin basınına ve medyasına yönelik hukuksuz uygulamalar içerisine giriyor veya bu hukuksuzluğa ortak oluyor” dedi.
‘BM ÜYELERİ DİLİ VE KÜLTÜRÜ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ'
Birleşmiş Milletler (BM) üyesi devletlerin dili ve kültürü yok sayılan halkların dilini ve kültürünü korumakla yükümlü olduğunu söyleyen Çelik, şunları ekledi: “BM üyesi devletlerin Türk devleti ile işbirliği yaparak dilini ve kültürünü korumakla yükümlü olduğu bir halkın televizyonlarının yayının durdurulmasına ortak olmaları kabul edilemez. 40 milyon Kürt halkının dili ve kültürü her gün yok edilmeye çalışılır iken, BM üyesi devletlerin Türk devletinin inkârcı zihniyetine ortak olmaları, altına imza attıkları BM sözleşmelerinin ruhuna aykırıdır. Başta Fransa, Almanya ve Belçika olmak üzere BM üyesi devletler, dili ve kültürü yok edilmek istenen diğer halklar gibi Kürt halkının da dilini, kültürünü korumakla yükümlüdür.”
‘KÜRTLERİ İNKÂR EDEN POLİTİKALARA ORTAK OLUNMAMALI'
Çelik, “Kürtler devletsiz halk olmaktan kaynaklı, bugüne kadar Fars, Arap, Türk gibi egemen güçlerin imha ve inkâr politikasına tabi tutulmuşlar. Bu durumu çok iyi bilen Avrupalı güçler buradan hareketle Kürt halkına kolaylıklar sağlayacağına bugün Kürt televizyonlarının kapatılma istediğine sessiz kararak bir anlamda Kürt halkını inkâr eden politikalara ortak oluyor. Kürt halkının basın ve iletişim hakkının önünü açacağı yerde, çıkarlar gereği sessiz kalan Avrupa bu suça ortak oluyor. Avrupa’nın bu tutumunu asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
‘AVRUPALILAR DEMOKRASİLERİ GEREĞİ KÜRT TV’LERİNİ SAHİPLENMELİ’
Kürt televizyonlarına dönük politikalara karşı sadece Avrupa’da yaşayan Kürtlerin değil, aynı zamanda Avrupalı demokrat kesimlerin de ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Avrupalılar, kendi ülkelerinin ırkçı ve şovenist Türk devleti ile ortaklaşarak Kürt halkının sesi olan televizyonlarının kapatılmasına kendi demokrasisine sahip çıkar gibi tepki göstermelidir” şeklinde konuştu.
‘SOKAKLARA ÇIKIP TELEVZİYONLARIMIZI SAHİPLENMELİYİZ’
Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli demokratlara Kürt televizyonlarını sahiplenme çağrısında bulunan HDK-Avrupa Dönem Eş Sözcüsü Demir Çelik, son olarak şunları dile getirdi: “Televizyonlar bizim gözümüz, dilimiz, kulağımız; basın bizim dilimiz ve kültürümüzdür. Bunu susturmaya kalkışanlara karşı Kürt, Türk, Türkiyeli ve Kürdistanlı bütün devrimciler, demokratlar ve yurtseverler alanlara çıkarak meşru demokratik eylemlerini ortaya koymalıdır. Kesinlikle sesimizi yükselterek televizyonlarımıza sahip çıkmalıyız. Televizyonlarımız hakkında söz söyleme hakkını Fransa’nın keyfine bırakmamalıyız.”