HDK: ‘Soyguna, Talana Hayır’ diyerek sokaklara çıkalım
HDK-A, 10 Aralık’tan itibaren ‘Soyguna, Talana Hayır’ sloganı ile sokağa çıkma çağrısı yaptı.
HDK-A, 10 Aralık’tan itibaren ‘Soyguna, Talana Hayır’ sloganı ile sokağa çıkma çağrısı yaptı.
Yazılı bir açıklama yapan Halkların Demokratik Kongresi-Avrupa (HDK-A) şunları belirtti: “Soygun ve zulüm merkezi Saray'ın etrafındaki kuşatma daralıyor. Saray rejimini emperyalist sisteme bağlayan dinamiklerin Saray üzerindeki basıncı hızla yıkıcı bir düzeye doğru derinleşiyor. Son birkaç ayda yaşanan gelişmeler, bu sistemin ne kadar çürüdüğünü göstermektedir. Almanya, Amerika ve Mısır'da Erdoğan/AKP diktatörlüğünün ajanları tutuklandı. Başbakan sıfatı taşıyan Binali Yıldırım ve ailesi etrafındaki rüşvet ve kirli ilişkiler ağı Paradise belgeleriyle ifşa edildi.
Kuzey Kıbrıs'a kaçırılarak korumaya alınan bakanlar; bakanlardan diktatöre ve ailesine kadar uzanan kirli çıkar ağını gösteren Man adası belgeleri ve artık rayından çıkan ve hızla Saray'a doğru gelen Zarrab ya da yeni ismiyle Atilla davası, biriken kirli ilişkilerin açığa çıkanlardan sadece bir kısmı.
Diktatörün ve şürekâsının yaptığı soygunların art arda deşifre olması, onun toplumsal dayanaklarının daha çok sarsılmasına ve halihazırda OHAL zulmü ile kontrol altında tutabildiği toplumsal gerilimin patlamasına vesile olabilir. Faşist saldırganlık ve savaş siyasetini tırmandırarak, tüm toplumsal muhalefet dinamiklerini kriminalize ederek, her gün yeni zamlarla halkı soyarak ayakta kalmaya çalışmaktadır.
İhanet senaryolarıyla dolup taşan havuz medyası, diktatörün danışmanı aracılığıyla gelen itiraflardan sonra bu sefer de ‘bağımsızlık’, ‘istediği ülke ile ticaret yapmak’ gibi demagojilere sarılmakta, kitlelerin tepkisini şovenizm bariyerini yükselterek stabilize etmeye çalışmaktadır.
Son MGK toplantısında bir kez dile getirilen Afrin'e saldırı ve işgal hazırlıkları da rejimin bu kirli ilişkilerinin üzerini örtmeye yöneliktir. Rejimin Kürt düşmanlığı üzerine oturan siyaseti ile Saray'ın ve diktatörün özgün çıkarları birleşmektedir. Toplumsal gerilimi derinleştiren bu soygun ve zulüm düzeni, halklarımızı her gün yeni zamlarla, vergilerle soymaya devam ediyor.
Halkların Demokratik Kongresi - Avrupa (HDK-A) olarak tüm alanlarda Saray diktatörlüğünden Paradise, Man Adası, Zerrab’la ortalığa saçılan soygun ve talanın hesabını sormak için, emekçi halklarımıza dayatılan OHAL ve KHK zulmüne, soygun ve talana, yoksulluğa ve savaşa karşı birleşik öfkemizle sokağa çıkıyoruz.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nden başlayarak, kendi yerel olanak ve yaratıcılıklarımızla alanlara, sokaklara çıkarak ‘Soyguna, Talana Hayır’, ‘Artık Yeter, Halkı Soyanlar Hesap Versin!’, ‘Erdoğan Hükümeti İstifa!’, ‘Merkel, Erdoğan’la ilişkileri Kes’ şiarlarıyla sokak gösterileri, yürüyüşler ve mitinglerde buluşalım. 16-17 Aralık tarihlerinde ise merkezi, birleşik kitlesel eylemlerle hesap soralım.
HDK-A olarak, Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm işçi ve emekçileri, ilerici ve devrimci kurumları, Alevi örgütlerini, çevreci örgütlenmeleri, kadınları, gençleri, örgütsüz bireyleri, aydın ve sanatçıları, akademisyenleri birleşik mücadeleye, yerli ve göçmen tüm antifaşist güçleri birlikte sokağa çıkmaya çağırıyoruz.”