GÖRÜNTÜLÜ

IFJ Başkanı Pradalié: Her defasında aynı gerekçeyle Kürt medyasına saldırı kabul edilemez

Stêrk TV ve Medya Haber televizyonlarına dönük saldırıyı kınayan IFJ Başkanı Dominique Pradalié, “Her defasında aynı gerekçeyle sürgündeki Kürt medyasına saldırı kabul edilemez. Polisin tutumu gazetecileri korkutmaya dönüktür” dedi.

ÖZGÜR BASIN'A SALDIRILAR

Belçika Federal Polisi tarafından Stêrk TV ve Medya Haber TV’ye dönük Belçika Federal Polisi tarafından gerçekleştirilen baskınlara ve arama esnasında ortaya konan tutuma uluslararası alandan tepkiler gelmeye devam ediyor. Dünyanın en büyük gazeteciler örgütlerinden birisi olan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Dominique Pradalié, Kürt televizyonlarına dönük yapılan saldırıyı ANF’ye değerlendirdi.

‘BASIN KURUMLARINA TERÖRİST GİBİ YAKLAŞIYORLAR’

Stêrk TV ve Medya Haber TV’ye dönük gerçekleştirilen polis baskınını kınayan İFJ Başkanı Dominique Pradalié, “Kürt televizyonlarında yapılan bu tür aramalar karşısında birçoğumuz şoke olduk. Bu aramanın yapılmasının yasallığını sorgulamıyoruz ancak her seferinde olduğu gibi, bu defa da yasal güçlerin terörle mücadele yasalarına dayanarak sanki teröristlerle uğraşıyormuş gibi davrandıklarını görüyoruz” dedi.

‘KÜRT GAZETECİLERİ KORKUTMAK İÇİN TASARLANMIŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR

Kürt televizyonlarına dönük saldırılarda ortaya çıkan görüntülerin Kürt gazetecileri korkutmak için tasarlanmış gibi gözüktüğünü ifade eden Dominique Pradalié, “Basın binalarında arama yapılmasını anlayabiliyoruz, çünkü yasalar buna izin veriyor. Ancak arama sırasında yaşananlar, eşyalara el konulması ve gazetecilerin çalışma araçlarına ciddi zarar verilmesi ve özellikle bu tür bir müdahalenin gazetecilerin duyguları açısından yarattığı büyük tehlike kesinlikle kabul edilemez” dedi.

‘FRANSA, KÜRT BASINININ SİNDİRİLMESİNDE YENİ ROL OYNAMIYOR’

Kürt kurumlarına dönük yapılan bu saldırının ilk olmadığını ifade eden IFJ Başkanı Dominique Pradalié,, Fransa’nın Kürt basınına dönük yaklaşımını ise şöyle değerlendirdi: “Ne yazık ki, bu durum, sürgündeki Kürt gazetecilerin ve Kürt medyasının ayrımcılığa uğradığı ve sindirilmeye çalışıldığı ilk olay değil. Ne yazık ki Fransa birkaç yıldır, özellikle de 3 Kürt kadın temsilcinin korkunç bir şekilde katledilmesinden bu yana bu katalogda yer alıyor. Geçen yıl işlenen yeni katliamlar ve soruşturmaların yavaş işletilmesi de maalesef bunun bir başka örneği.  

2017 yılında Fransa Ulusal Gazeteciler Sendikası (Syndicat National des Journalistes (SNJ) adına Eutelsat’ın Kürt televizyonlarının yayınlarını kesmesine itiraz eden Kürt derneklerinin yanında yer aldım. Ve Ticari Mahkeme önünde bu davayı kazandık. Dolayısıyla sürgündeki Kürt gazetecilerin ve medya kurumlarının sıklıkla bu tür uygulamaların konusu edildiğini ancak sonuçta hiçbir şey elde edilmediğini biliyoruz. Sonucun böyle olması normal, bu dosyada da harekete geçilmesini bekliyoruz.”

‘BİR BÜTÜN OLARAK DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ’

IFJ olarak Kürt basını ile bir bütün olarak dayanışma içerisinde olduklarını belirten Dominique Pradalié,“Belçikalı yetkililerin dediğine göre, Kürt televizyonlarına müdahale Fransız yetkililerin talebiyle gerçekleşti. Bu açıklamayı daha teyit etmiş değilim ancak her halükârda Belçika yasaları bilgileri koruyor. Sonuç olarak, bana öyle geliyor ki, bu şekilde hareket etmeye karar veren yetkililere itiraz etmek ve hesap sormak için yasal yollara başvurulabilir. Bu anlamda biz buradayız.  Kürt gazetecilerin çok cesaretli olduğunu düşünüyorum. Onları güçlü bir şekilde selamlıyoruz ve onlara diyoruz ki: ‘Bir bütün olarak sizlerle dayanışma içerisindeyiz” diye konuştu.