Kayyum gaspı İsveç Parlamentosu'nun gündeminde

İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili ve Parlamento Dışişleri Komisyonu Üyesi Anders Österberg ve Sol Parti Milletvekilleri Amineh Kakabaveh, Amed, Mardin ve Van belediyelerine kayyum atamasını parlamentoya taşıdı.

Her iki vekil ayrı ayrı verdikleri önergelerde, belediyelerin gasp edilmesinin parlamentonun gündemine taşıdı. Türk Hükümeti'nin muhalifleri sindirmek ve susturmak için bilinçli olarak baskılarını artırdığına dikkat çeken Anders Österberg, önergesinde “HDP'li 3 büyük şehir başkanı 19 Ağustos günü İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmış ve kayyum atanmıştır. Ayrıca 60'ı belediye meclis üyesi olmak üzere toplam 400 civarında HDP'li gözaltına alınmıştır” dedi.

Österberg, Türkiye'deki demokrasi dışı uygulamalarını ve Avrupa Mahkemesi'nin verdiği serbest bırakılması kararına rağmen HDP eski Eşbaşkanı Selahhatin Demirtaş'ın hala cezaevinde tutulmasını kaygı verici bulduğunu söyledi. Österberg, Dışişleri Bakanı Margot Wallström'den hukuksuzluklara karşı girişimde bulunmasını istedi.

KAYYUM ATAMALARI DEMOKRASİYE YÖNELİK YENİ BİR SALDIRI

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh de, “Türkiye'de demokrasiye yeni bir saldırı” başlıklı önergesinde Amed, Mardin ve Van belediye başkanlarının görevden alınmasını ve HDP'lilere yönelik soykırım operasyonlarını gündeme getirdi.

Erdoğan rejiminin daha önce de seçilmiş belediye başkanlarını görevden aldığına ve HDP milletvekillerini tutukladığına dikkat çeken Kakabaveh, “İsveç, halkın seçtiği politikacıların tutuklanmalarını kınamalı, HDP'liler ve tüm siyasi tutsakların derhal serbest bırakılmalarını talep etmeli” dedi.

İsveç Hükümeti ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Türkiye'deki gelişmelere ve kayyum atanmalarına yönelik tutumunu partinin Stockholm Milletvekili Kadir Kasırga'yla konuştuk.

Kasırga, 31 Mart günü yapılan yerel seçimlerde muhalefet partilerinin büyük başarı gösterirken AKP'nin büyük bir yenilgi aldığını ve İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesiyle de büyük bir hezimete uğradığını söyledi.

HALKIN SEÇTİĞİ TEMSİLCİLERİ ANCAK HALK GÖREVDEN ALABİLİR

AKP Hükümeti ve Erdoğan'ın 2016 yılında da Kürt kentlerindeki belediyeleri gasp ettiğini ve halkın iradesini yansıtan belediye yöneticilerini temelsiz suçlamalarla cezaevlerine doldurduğunu hatırlatan Kasırga, şunları kaydetti:

“Ben 3 büyük kente kayyum atanmasını 2016 yılında Kürt belediyeler ve HDP'ye yönelik saldırıların bir devamı olarak görüyorum. Bu uygulamalar demokratik ilke ve değer yargılarına aykırı. Halkın oy vererek iş başına getirdiği temsilcileri ancak halk görevden alabilir.”

KAYYUM ATAMALARI TÜRKİYE'NİN AB HEDEFİYLE ÇELİŞİYOR

AKP-MHP ittifakının Amed, Mardin ve Van belediyelerine kayyum atamasının Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olma hedefiyle çeliştiğini söyleyen Kasırga, “Türkiye ve bölgenin huzur ve sükûna ihtiyacı var. Hükümetin belediyelere el koyması istikrar ve huzura hizmet etmez. Tersine istikrarsızlığı derinleştir” dedi.

Kasırga, Türk devletinin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Örneğin Türkiye büyük bir ekonomik kriz yaşıyor. İşsizlik % 14-15 civarında ve işsizlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu kriz siyasi krizi tetikliyor. Hükümet bu krizi gizlemek için dikkatleri Rojava ve Güney Kürdistan'a yönelik operasyon ve saldırılara çekmek istiyor” şeklinde konuştu.

İSVEÇ VE DIŞ DÜNYA GÜÇLÜ BİR TEPKİ GÖSTERMELİ

Hükümetin Kürt illerindeki belediyelere el koymasının, Güney Kürdistan'a saldırmasının ve Rojava'ya yönelik tehditlerini artırmasının Kürt ve Türk halklarının yararına olmadığının altını çizen Kasırga, “Türkiye'nin tansiyonu yükselten tutumuna karşı İsveç ve dış dünyanın güçlü bir tepki göstermesi gerekli” ifadelerini kullandı.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden almasını halk iradesine yapılan bir darbe olarak değerlendirdiğinin altını çizen Kasırga, tüm bu karanlık tabloya karşın umudun da giderek güçlendiğini şu ifadelerle dile getirdi:

MUHALEFETİN TAVIR ALMASI UMUT VERİCİ

“2016 yılında belediye başkanlarının görevden alınmasına sessiz kalan çevrelerin şimdi tavır almaları umut verici. Muhalefet AKP'nin uygulamalarına tavır alıyor. Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaptancıoğlu'nun açıklamaları önemli. AKP'nin kurucuları arasında yer alan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davudoğlu'nun kayyum uygulamasına karşı çıkması olumlu. Tüm bunlar bundan 1 yıl önce uygulanmasına başlanan yeni sisteme duyulan hoşnutsuzlukların göstergeleri. Ben muhalefetin birlikte yasa dışı ve gayrı meşru uygulamalara karşı çıkmalarını umuyorum.”

Kasırga, İsveç Hükümeti'nin neden belediyelere el konulmasını kınayan açıklama yapmadığı sorusunu şöyle yanıtladı.

“İçinde yer aldığımız Avrupa Sosyal Demokrat grup açıklama yaptı. Avrupa Parlamentosu da AKP'nin kayyum atamalarına tavır aldı. Çok yakında Dışişleri Bakanı Margot Wallström'ün de açıklama yapmasını bekliyoruz.”

ÇÖZÜM BARIŞ GÖRÜŞMELERİNDE

Türkiye'nin demokratikleşmesinin yolunun Kürt sorununun çözümünden geçtiğine vurgu yapan Kasırga, “Parti ve hükümet olarak PKK ve Türk devletinin yeniden barış görüşmelerine başlamalarını istiyoruz. 40 yıldan beri savaş sürüyor ve sorun daha karmaşık hale geldi. Bu sorun ancak barışla ve müzakerelerle çözülür. Ben gelecekten umutluyum” dedi.