KCDK-E, Defend Kurdistan'ı selamladı, direnişe çağırdı

Hewlêr’de kuruluşunu ilan eden Defend Kurdistan'ı selamlayan KCDK-E, her Kürdü işgalci ve sömürgeci saldırılara karşı direnişi sahiplenmeye çağırdı.

KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Defend Kurdistan (Kürdistan'ı Savun) oluşumu selamlandı.

KCDK-E'nin açıklaması şöyle:

"Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, Katalonya, Bask, Slovenya, Finlandiya, İsveç, Norveç başta olmak üzere Avrupa’nın çok sayıda ülkesinden 100 üstünde milletvekili, senatör, sendikacı, gazeteci, feminist, ekolojist, akademisyen, inanç temsilcileri, sivil toplum temsilcilerinin saldırıların durdurulması için gösterdikleri çabalar KDP tarafından engellenmeye devam ediyor.

Bugün Barış Heyeti’nin Hewlêr BM binası önünde yapmak istediği basın toplantısı engellendi. Heyet üyeleri bulundukları otelde basın toplantısı yaptılar. Yaptıkları basın toplantısında taleplerini söyle açıkladılar; sömürgeci Türk devletinin Güney Kürdistan’a yaptığı işgal ve katliam saldırıları derhal durmalı ve Güney Kürdistan’da işgal ettikleri yerlerden derhal geri çekilmelidirler. Uluslararası kurumlar ve NATO Türkiye’nin Kürt katliamına destek vermekten vazgeçmelidir.

Kürtler arasında sorunların diyalog yoluyla çözülmesine ve KDP’nin Türkiye’nin katliam politikalarına ortak olmaktan vazgeçmeye çağırdılar. Yine çeşitli Avrupa ülkelerinden milletvekili, senatör, sendikacı, gazeteci, feminist, ekolojist, akademisyen, inanç temsilcileri, sivil toplum temsilcilerin oluşan Barış Heyeti çalışmalarını bundan sonra DEFEND KURDISTAN (Kürdistan'ı Savunma) olarak işgale karşı sürekli çalışma yürütecek bir inisiyatife dönüştürdüler.  KCDK-E olarak hem heyet üyelerini hem de DEFEND KURDISTAN'ın yaptığı bu değerli , özverili çalışmaları kutluyor, selamlıyoruz.

DEFEND KURDISTAN heyeti dünn Güney Kürdistan Parlamentosu’ndaki tüm siyasi partilerle, basınla görüşmeler yaparak taleplerini dile getirdiler. Aynı talepleri Güney Kürdistan Dışilişkiler Bakanı Safeen Dizayee ile de paylaştılar.

'TÜRK DEVLETİNDEN TALİMAT ALIYORLAR'

Tüm bu görüşmelere rağmen bugün heyetin kaldığı oteli abluka altına almak ve basın açıklamalarına müsaade etmemek Türkiye’nin talimatıyla yapılan ve TC’nin işgal ve katliam politikalarını deşifre edilmesine önlemek olduğuna inanıyoruz. Kürt halkının çıkarlarını esas almaktan ziyade Türkiye’yi esas alan KDP’nin bu politikaları düşmana hizmet etmektedir.

Avrupa’dan giden dostların gösterdiği bu sahiplenme Kürdistan’ın ve direnenlerin direnişini sahiplenmeleri onurlu ve her yurtsever Kürdün destekleyeceği ve onur duyacağı bir çalışmadır. Bu çalışmadan işgalci-katliamcı Türk devleti ve ortaklarının rahatsız olacağı bilinmektedir. KDP’nin bu yaklaşımı Kürdistani değil; işgalci Türk devletinin refleksi ve davranışını ortaya koymaktadır. KDP’nin Türkiye ile girdiği kirli ilişkileri göstermekte ve bu kirli ilişkilerini gizleme telaşı ile AKP’nin baskısı ve yasakçı politikaları ile bunun üstünü gizlemeye yöneliktir. Oysa tüm Kürdistan halkının ve Defend Kurdistan heyetinin de talebi, sorunların diyalog yoluyla çözülmesidir. Hewlêr’de KDP’nin yaklaşımı tam da Erdoğan gibi gerilimi ve çatışmayı tırmandırmaktır. Bu siyaset Türk devletine hizmet etmekte, tüm Kürtlere zarar vermektedir. Kürdistan halkının kazanımlarına ve değerlerine saldırıdır.  Bu politikalar Türk devletinin işine gelmektedir.

'DİRENİŞİ VE BARIŞ HEYETİNİ SAHİPLENELİM'

KCDK-E olarak çağrımız; hangi parça ve siyasi görüşte olursa olsun, her onurlu Kürdistanlı sanatçı, aydın, yazar, siyasetçi, kendisine yurtsever ve demokrat diyen herkesin yapması gereken, sömürgeciliğe karşı Kürt halkının onurunu ve değerlerini korumak için tarihi direnişle sömürgeciliğe karşı direnen direnişçileri ve barış heyetini sahiplenmek ve onun etrafında direnişi yükselterek bu yüzyılı Kürdistan halkının özgürlük yüzyılı yapmaktadır.  Bunun dışındaki tutumlar işgalcilere hizmet etmektedir."