KOMAW: Faşizme geçit vermemek için Düsseldorf'a!
KOMAW, AKP-MHP faşizmine karşı yarın Düsseldorf yürüyüşünde buluşmaya çağırdı.
KOMAW, AKP-MHP faşizmine karşı yarın Düsseldorf yürüyüşünde buluşmaya çağırdı.
Şehit ve Kayıp Aileleri Kurumu (KOMAW), Düsseldorf'ta yarın yapılacak yürüyüşe ilişkin bugün açıklama yaptı.
Yürüyüşün Alman devletinin yasakçı politikalarına maruz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu politika Kürtler, Türkiyeliler ve devrimci-demokratik kesimlerin ortak eylem birliğine de en büyük saldırıdır. Bu insanlık dışı hak ve hukuka dayanmayan, yemek- içecek gibi insanın en doğal ihtiyaçlarına bile yasak getiren faşizan uygulamalar olmaktadır. Almanya'nın yasakçı zihniyeti Kürt özgürlük mücadelesine yönelik tahammülsüzlüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir" denildi.
ALMAN HÜKÛMETİNE TEPKİ
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Önderliğimizim sağlığı, yaşamı ve güvenliğene yönelik kaygıların arttığı bir süreçte halkımızın yasal demokratik hakları yasakçı bir zihniyetle elinden alınmaya çalışılmaktadır. Almanya'nın Kürt halkına yönelik elinden geleni yapacağının da mesajı da olduğunun ispatıdır.
Almanya devlet ve hükûmetinin Kürt özgürlük mücadelesine yönelik yasak ve saldırıları '90'lı yılları ve faşist Türk devletini aratmayacak düzeye ulaşmıştır. Almanya devletinin faşist Türk devleti ile ilişki ve politikaları tarihsel kökleri eskiye giden ekonomik çıkara ve sınıf karekterleri gereği milliyetçi ve saldırgan bir anlayışa dayanır. Faşist AKP-MHP ve Erdoğan diktatörlüğünün Kürt karşıtlığına dayanan soykırımcı diz çöktürme uygulamaları, ezilen ve sömürülen halklara yönelik baskı ve şiddetin arttığı, Kürt halkı, devrimci ve demokrat kesimlerin üzerinde terör estirdiği bir süreçte, Almanya devletinin bu saldırgan ve yasakçı tutumunun paralelelik göstermesi anlaşılır bir durumdur!
Küresel emperyalizm ve kapitalist sistem eliyle Avrupa ve dünyada yükselen faşist dalganın Almaya'da da yükselişe geçişi eşitlik-özgürlük ve insan haklarından yana olan kesimler için bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için, AKP-MHP faşizmine ve Avrupa'da yükselen faşizme dur, diyoruz.
Önderliğimizin ekolojik-demokratik ve kadın özgürlükçü paradigması Kürdistan ve Ortadoğu da yaşam bulmakta, dünyada da esin kaynağı olmaktadır. Önder Apo'nun felsefesi ve ideolojisi doğrultusunda mücadele veren Kürt özgürlük güçleri DAİŞ ve El Nusra zulmüne ve faşizmine karşı insanlık adına özgürlük mücadelesi verirken, buna karşın Kürt Halk Önderi Öcalan'ın posterlerine ve özgürlük güçlerinin sembollerine bile yasak koymaktan geri durmamışlardır.
Buna karşın Almanya'da MİT-Ajan karargahı haline gelen DİTİP camilerine destek adı altında ekonomik finansörlüğünü yapıp insanlık düşmanı selefi terör gruplarına göz yumulması da çifte standart bir tutumdur. Şehit ve Kayıp Aileri Kurumu (KOMAW) olarak Almanya'nın bu tutumunu şiddetle kınıyor, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi normlarını hatırlatıyoruz.
'ÖFKEMİZ ARTIYOR!'
Önderliğimiz İmralı Adası'nda dünyada eşi benzeri görülmeyen insanlık dışı koşullarda esaret altında tutulmakta ve haber alınamamaktadır. Avrupa devletlerinin sessizliği ve CPT'inin üstüne düşen görev ve sorumluluğu hâlâ yerine getirmemesi şehit ve kayıp ailelerinde öfkeyi artırmaktadır. Kürt halkı ve şehit ve kayıp aileleri, Kürt Halk Önderi Öcalan'ın sağlığı ve güvenliğinden doğru bilgi alınana kadar, ağır tecrit ve izalosyona son verilenene ve özgürlüğü sağlanana kadar özgürlük mücadelesini kesintisiz sürdürecektir.
Önderliğimizin özgürlüğünü sahiplenmek, Kürtlerin ve insanlığın onuru ve özgürlüğüdür."
ÇAĞRI
KOMAW, açıklamasının sonunda şu çağrıları yaptı:
"İnsanlık onurumuzu ve özgürlüğümüzü sahiplenmek ve faşizmden hesap sormak için Düsseldorf'u serhildan ve direniş kentine dönüştürelim. İmralı sistemini yerle bir edelim!
Düsseldorf sokaklarında, faşizmin zulmüne karşı gücümüze güç, sesimize ses katarak ve ikiyüzlülüklerini yüzlerine çarparak, özgürlüğü haykıralım!
4 Kasım'da Düsseldorf'ta yapılacak olan 'Öcalan'a ve Politik Tutsaklara Özgürlük' şiarlı Avrupa merkezi yürüyüşüne, başta şehit ve kayıp aileleri olmak üzere, Kürt halkını, devrimci-demokrat kesimleri 'Faşizme geçit vermeyeceğiz'! şiarıyla saf tutmaya ve Apocu ruhla nehir olup akmaya çağırıyoruz!"