Londra’da Kürt Konferansı: Türkiye Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden korkuyor

Londra’da düzenlenen üçüncü Kürt Konferansı’nda konuşan Sinn-Fein Milletvekili Francie Molloy, İrlandalı direnişçi Bobby Sands ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ortak direnişçi özelliklerine dikkat çekti.

Britanya Kürt Halk Meclisi tarafından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile Türkiye’de esaret altına alınışının 25’inci yıl dönümü olan 15 Şubat’ta SOAS Üniversitesi’nde 3’üncü Olağan Kürt Konferansı gerçekleştirildi.

Tüm gün sürecek olan konferans, “Ortadoğu’daki Kriz Gerçekliği; Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Genel Bölge Değerlendirmeleri”, “Jin Jiyan Azadi; Kadın Özgürlüğü Yolunda Toplumsal Barış İnşası” ve Kürt Sorununa Barışcıl Çözüm; Öcalan ve Tecrit Politikası” başlıklı üç oturum şeklinde planlandı.

Konferansa DEM Parti Amed Milletvekili Cengiz Çandar, HDP eski Milletvekili Feleknas Uca, İngiltere İşçi Partisi Brighton Milletvekili Lloyd Russell-Moyle, Lordlar Kamarasından Maurice Glasman, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Mazlum Dinç, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Avrupa Temsilcisi Dr. Abdulkarim Omar ve Unite the Union sendikasından Simon Dubbins gibi  isimler katıldı.

TECRİDİN HUKUKTA YERİ YOK

Açılış konuşmasını yapan Britanya Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Temsilcisi Agit Karataş, “Bugün tarihi ve sembolik bir gün Kürt halkı için. 15 uluslararası komplonun 25’inci yılında bu konferansı düzenliyor. Önder Apo’nun üzerindeki 25 yıllık tecrit ve son 4 yıldır tamamen dünya ile bağlatışının kopuk olması Kürt halkı ve dostlarını endişelendirmektedir. Gerek Türk Anayasası gerek uluslararası hukuk olsun, önderlik üzerindeki tecrit hiçbir dünya hukukunda kabul edilemez. Dostlarımız öncülüğünde Kürt halkının tecrit siyasetine karış tek cevabı sürekli mücadele ve direniştir. Biz tecride ve esarete karşı 10 Ekim hamlesini sahipleniyor, konferansı adıyoruz” dedi.

MOLLOY’DAN BOBBY SAND BENZETMESİ

Ardından İrlanda Siin-Fein Milletvekili Francie Molloy, Kürt halkı ile aynı mücadele içerisinde yer alan bir hareketten geldiğini söyleyerek, Britanya Parlamento içerisinde yer aldıklarını fakat oturumlara katılmadıklarını ve kraliyete bağlılık yemin etmediklerini söyledi.

İrlanda halkı ve Kürt halkının mücadelelerinin birbirine benzer olduğunu belirten Francie Molloy, şöyle konuştu: "Bizler Sinn Féin olarak İngiliz emperyalizmini reddediyoruz. Yerel aktivistlerden oluşan bir partiyiz, kariyer peşinde koşanlar değil; devrimci temelde aktivizmi esas alıyoruz. Ben 90'larda aktivist olarak siyasetle tanıştım. Biz İrlanda halkı olarak mücadelemizi diğer dost mücadelelerle dayanışmanın önemini iyi biliyoruz.”

İrlanda özgürlük mücadelesinde tutsak düşen ve milletvekili iken ölüm orucunda yaşamını yitiren Bobby Sands ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortak direnişçi özelliklerine dikkat çeken Molloy, "Bobby Sands, tutsak olduğu yıllarda cezaevinde açlık grevinde milletvekili seçildi. İngiltere, Bobby Sands'tan korktuğu gibi Türkiye devleti de Öcalan'ın fikirlerinden ve direnişinden korkuyor. Bu yüzden Öcalan mutlak tecrit altında tutuluyor. Öcalan 25 yıldır tutsak ve biliyoruz ki onun fikirleri özgür. Tutsak olabilir ama fikirleri özgürlük içinde. Kürt siyasi tutsaklara özgürlük talebiyle dayanışmalıyız. Başta Öcalan olmak üzere tüm zindan mücadelesinizi, direnişinizi selamlıyoruz. Son olarak vazgeçmeyeceğiz, direneceğiz ve barışı sağlayacağız" dedi.

JIN JIYAN AZADÎ

Konferansın ilk bölümü "Jin, Jiyan, Azadî - kadın özgürlüğü temelinde Ortadoğu'da çözüm ve toplumlararası barış" konulu oturum ile başladı.

Konferansta Kürt Kadın Hareketi adına konuşan Deniz Bilgin, 'Jin jiyan azadi' sloganının İran'da Jina Emini'nin katledilmesiyle kadınların başlattığı isyan ve direniş ile daha fazla duyulduğunu söyledi.

Bilgin, sloganın Rojhilat'taki farklı toplumları bir araya getirdiğine dikkat çekerek, "Çünkü bu slogan altında bir felsefe var ve bu felsefe günümüzde yaşam sorunları çözecek kapasite ve derinliktedir" dedi.

Bilgin, Jin jiyan azadi sloganının İran'daki direnişten daha eski bir geçmişi olduğunu belirterek, sloganın Kürt özgürlük hareketi ve kadın özgürlükçü mücadelesi ile tarihsel geçmişini aktardı.

SCHONVELD: DAHA GÜÇLÜYÜZ

Uluslararası Barış Heyeti'nde yer alan ve bir süre önce Türkiye'ye giderek Abdullah Öcalan ile görüşmek isteyen heyette yer alan Politik Ekoloji Vakfı kurucu üyesi Eva Schonveld ise Türkiye'ye yaptığı ziyaret ve bu ziyaretteki izlenimlerini aktardı.

Türk Hükümeti'nin Kürt nüfusuna kötü bir şekilde baskı uyguladığını ve onların anavatan iddialarını tanımayı reddettiğini söyleyen Schonveld, Kürt halkının dillerinin, kimliklerinin ve kültürlerinin baskı altında olduğunu ifade etti.

Eva Schonveld, sözlerini şöyle sürdürdü: "Azadi (özgürlük), uzun süredir gömülü olan kolektif benlik duygusuna sesleniyor. Azadi bize şunu hatırlatıyor: Birbirimizin ve yaşamın hizmetinde hareket ettiğimizde, tahakküm sisteminin bize söylediğinden çok daha güçlüyüz. Gücü paylaştığımız, çeşitliliğimizi kutladığımız, anlaşmazlıklarımızı ve çatışmalarımızı dinleyerek, anlayarak ve dönüştürerek başa çıktığımız, küçük benliklerimizin bizi yakalayacağına güvenebileceğimiz daha büyük, paylaşılan bir bütünün parçası olarak deneyimlendiği bir dünya vizyonunu sunuyor. Azadi'yi yaşayan insanlar dünyamızı dönüştürebilir ve dönüştürecek. Karşılaştığımız çaresiz zamanlar Jin Jiyan Azadi'yi öne çıkardı. Bu sadece bir slogan değil, gerçeğin bir beyanı ve yeni (ve eski) bir yaşam tarzı vizyonudur. Bu güçlü ve gerekli; sadece Kürtler için değil, sadece Orta Doğu için değil, sadece kadınlar için değil, tüm dünya için hepimiz için.”

GHOILL: JINEOLOJI KOLEKTIF YAŞAM, KOLEKTİF BİLİNÇTİR

İskoçya Jineoloji Komitesi üyesi Leonna Ni Ghoill de Kürt gazeteci ve yazar Nagihan Akarsel'i anarak konuşmasına başladı. Leonna Ni Ghoill, Jineoloji hakkında bilgi verdi: “Jineoloji, ‘Kürt feminizmi’ için kullanılan bir terim değil. Kadınların özgürleşmesi ve toplumun ataerkil sistemin bilgisinden ve baskısından kurtulması, ideolojik olarak Rojava devrimi ve Kürt kurtuluş hareketinin merkezinde yer alıyor. Kolektif yaşam, kolektif bilinç ve iş birliği çok eskidir ve yaşamın temelidir.”

Konferansın öğleden sonraki oturumlarında ise "Ortadoğu'daki Kriz Gerçekliği; Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Genel Bölge Değerlendirmeleri” ve "Kürt Sorununa Barışcıl Çözüm; Öcalan ve Tecrit Politikası” başlıklı üç oturum gerçekleşecek.