Merkel’in koltuğuna göz diken Söder, Yeşiller’den yana

Almanya’da yapılacak seçimler öncesinde Hıristiyan Demokratların başbakan adayı olmak isteyen CSU Genel Başkanı Markus Söder, Yeşiller ile bir koalisyon hükümeti kurmak istediklerini söyledi.

Almanya’da 2021, seçim yılı olacak. Geçtiğimiz hafta koronavirüse karşı aşı kampanyası başlatan Angela Merkel’in başbakanlığındaki federal hükümet, yaz aylarına kadar nüfusun yüzde 60’ının aşılanmasını planlıyor. Zira Merkel hükümeti 26 Eylül 2021 günü yapılacak genel seçimlere salgını yenmiş olarak girmeyi amaçlıyor.
Ancak Merkel’in üyesi olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Bavyera’daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) henüz ortak bir başbakan adayında mutabık olamadı. CDU’nun öncelikli hedefi 15 Ocak 2021 günü online yapacağı genel kurulda yeni genel başkanı seçmek.
Geçtiğimiz Şubat ayında Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’in genel başkanlık görevini bırakacağını açıklamasından bu yana CDU’da hem liderlik hem de Merkel’den sonra kimin başbakan adayı olacağı krizi yaşanıyor. Partideki liderlik yarışı ise Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet, eski grup başkanı Friedrich Merz ve partinin dışişleri uzmanı Norbert Röttgen arasında geçecek.
CDU’nun kongresi öncesi CSU cephesindeki hareketlilik de arttı. Sık sık basına verdiği demeçlerde başbakan adayı olduğunu ima eden CSU Genel Başkanı Markus Söder, bugünkü açıklamasında ise Eylül ayındaki seçimler sonrası hükümetin renginin ne olacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Söder, sosyal demokratlar yerine Yeşiller Partisi ile koalisyon kurulmasından yana olduğunu söyledi.
Aynı Zamanda Bavyera Eyaleti Başbakanı olan Söder, 2005 yılından bu yana muhalefette olan ve son dönemlerde oyunu katlayarak artıran Yeşiller ile kurulacak bir hükümet için, “Böyle bir hükümet çok daha çekici olabilir, güvenliğin yanında gelecek için ilham verici olabilir” diye konuştu.

‘SEÇİMİN ANA GÜNDEMİ EKONOMİ OLACAK’

Söder, Eylül ayında yapılacak seçimlerin beli başlı konusunun ekonomi olacağını, vatandaşın salgından sonra Alman ekonomisinin nasıl toparlanacağı konusunu gündemine alacağını ifade etti. Salgının ekonomiye verdiği zararların ancak yeni yılın bahar aylarında tespit edebileceklerini söyleyen Söder, “Ekonominin toparlanması için acil bir teşvik programına ihtiyaç var” diye konuştu.
Almanya’da salgının en çok etkili olduğu eyaletlerin başında gelen Bavyera’da Söder yönetimi aldığı sert tedbirlerle dikkat çekiyor. Tam kapanmaya gidilen Bavyera’da sık sık yaptığı basın toplantıları ve açıklamalar ise Söder’in popülaritesini artırdı. NRW Eyaleti’nde yapılan seçimlerde CDU’nun elde ettiği zafer sonrası CDU’nun başına geçmesi beklenen Laschet, Markus Söder’in başbakan adayı olmasını destekleyen isimlerin başında geliyor.

CSU YAKIN TARİHTE İKİ ADAY ÇIKARDI

Hıristiyan Demokratlar cephesinde başbakan adayının CSU’dan olması pek görülen bir şey değil. 1980 seçimlerinde Franz Josef Strauß ve 2002’de de Edmund Stoiber CDU/CSU’nun başbakan adayı olmuş, ancak seçimi kazanamamıştı. Son anketler ise CDU/CSU’nun oylarını yüzde 37 civarında gösteriyor. Koronavirüsün yayıldığı ay olarak kayıtlara geçen Mart’tan önce iktidardaki Hıristiyan Demokratların oyları yüzde 26 civarındaydı. Muhalefetteki Yeşiller Partisi de yüzde 19’luk bir oranla ikinciliğini koruyor.
Halihazırda Hıristiyan Demokratların koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) oyları yüzde 15, Sol Parti ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) yüzde 8 olarak açıklanırken, Hür Demokratlar Partisi'nin (FDP) oyları yüzde 6 civarında kaldı.