Mezopotamya Dinler ve İnançlar Platformu: Özgür yaşam için Düsseldorf'ta buluşalım!

Mezopotamya Dinler ve İnançlar Platformu, "Tüm Kürtleri özgür ve onurlu yaşam için 15 Nisan’da Düsseldorf mitingine davet ediyoruz" dedi.

Mezopotamya Dinler ve İnançlar Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile esaret altına alınışının 25. yılında bölgesel ve küresel gelişmeler komplonun devam etmekte olduğunu göstermektedir. Bakurê Kurdistan’da yaşanan depremde yüz binlerce Kürt, Kürt-Alevinin hayatını kaybetmesi, yüz binlerin kutsal topraklarından göçertilmesi, on binlerce siyasetçinin tutsak, on binlercesinin sürgün edilmesi, Rojava’nın işgal edilmek istenmesi, Şengal, Maxmûr ve Kandil’e dönük saldırı ve kuşatma girişimleri ile Kürt Halk Önderi üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve işkence uluslararası komplonun devam ettiğini göstermektedir" denildi.


'HALKLAR ABDULLAH ÖCALAN'IN PROJESİYLE NEFES ALIYOR'


Açıklamada şunlar da belirtildi:


"Ulus devletler sürecinde Kürtlerin ulusal önderlikten yoksun olmaları ve Kurdistan’ın Sykes-Picot ile dörde parçalanması ve dört ulus devletin sömürgesi konumuna düşürülmesi sonucu hep katliam ve soykırımlara maruz kaldılar.
Sömürgeleştirilen Kurdistan'da ulusal kimlik yerine bölgesel hassasiyet, yerel, mezhepsel, ailevi ve aşiretsel duyarlılıkların yaşanması uluslaşma sürecini ciddi düzeyde sekteye uğratır. Bu nedenle mücadeleler yerel ve lokal kalmış, onlarca itiraz ve silahlı kalkışma kanla bastırılmış, soykırımlar yaşatılmıştır. Ulus devletin inkâr ve soykırım politikasının dorukta olduğu bu zorlu sürece PKK itiraz ederek ayağa kalkar. Özgür Kurdistan için dört parçadan Kürtleri esas alarak, parça yerine bütünü, aile ve aşiret yerine ulusu, din ve inanç yerine demokratik ulusun çoklu kimliğini ve çoklu kültürünü esas alan PKK, tarihi destansı gelişmelere öncülük ederek, Kürt uluslaşmasını dünyanın gündemine taşımıştır. Bunun sonucu olarak Kürt statüsü tek tek ülke sorunu olmaktan çıkmış, bölgesel ve küresel boyut kazanmış bulunuyor.

Devletçi egemenlikçi sistemine karşı insanlık hareketi konumuna gelen PKK ve Kürt Halk Önderi, bu nedenle hem dört egemenlikçi devlet hem de küresel emperyalist sistem tarafından ‘düşman’ görülmüşlerdir. Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite ile halklara ve inançlara kurtuluş umudu olan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, bu nedenle NATO Gladyosunun inisiyatifi ile 9 Ekim 1998’de ABD ve NATO'nun desteği ile esaret altına alınarak Türk devletine teslim edilir. Türk devleti, tarih boyunca Kürt önderlerine yaptığının bir benzerini vücudu başsız, hareketi ve halkı önderliksiz bırakmak için, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ı 15 Şubat 1999’dan beri İmralı işkencehanesinde ağırlaştırılmış tecrit ve izolasyonda tutarak, halklarımızın iradesini kırmak istiyor.

Türk devleti; uluslararası konjonktürü fırsat bilerek askeri, siyasi, kültürel ve diplomatik kuşatma ile hareketi önderliğinden kopartmak, tecrit ve işkence ile halkımıza ve kadim inançlarımıza soykırımı yaşatmak istiyor. Ağırlaştırılmış mutlak tecritte ısrar edenler, bu nedenle Şengal’de Êzidî halkımıza yeni fermanlar yaşatıyor, Rojava ve Başûr’u işgal etmek istiyor.

Kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite ile halklar ve inançlar lehine tarihi tersine çeviren Kürt Halk Önderi, bu nedenle 24 yıldır işkence ve mutlak tecrit altındadır. Halbuki ulus devletlerin katliam ve soykırımlarına maruz kalan Mezopotamya’nın kadim halkları ve inançları, Kürt Halk Önderinin, Demokratik Ulus projesi ile nefes almış, özgür yaşamda buluşmuş, demokratik konfederal sistemde kendi meclisleri ile kendi kendilerini yönetmenin haklı gururunu yaşamaktadırlar. Devletçi sistem yerine demokratik konfederal sistemin demokratik ulus paradigması ile devlet ve iktidar dışı Êzidî, Enel-Haq, Rêya Heq, Hewraman, Yarsan ve Feyle inanç sahipleri başta olmak üzere, Demokratik İslam ve farklı dinlerden ve etnisiteden halklar ve inançlar birlikte kazanacaklarının bilincine varmış, devlet ve iktidarlara karşı kendi özgür yaşamlarını ete kemiğe büründürmeye başlamışlardır.

'KURTULUŞUN YOLUNU GÖSTERDİ'

Kürt Halk Önderi; devlet ve iktidara giden yolu değil, eşitsizlerin eşitliğine dayalı insan toplumsallığını, mazlumların gündemine taşırmakla kalmamış, kurtuluşun yolunu da göstermiştir. Kürt Halk Önderi, kapitalist moderniteye karşı demokratik modernitenin fikir babası olması, halkların ve inançların kardeşliğine dayalı demokratik ulusu ve ortak yaşamı halkların ve inançların gündemine taşırması, pratik ve politik Önderlik konumunda olması nedeni ile uluslararası komplo ile halkından ve hareketinden koparmak için mutlak tecrit ve işkence uygulanmaktadır.

'ÖZGÜR ÖNDERLİK, ÖZGÜR KURDİSTAN'

Dört egemen devlet arasından pay edilen, sömürge Kurdistan ve Kürtler bugün dünya ezilenlerinin ve uluslararası gündemlerin başında geliyorlarsa, bu Sayın Abdullah Öcalan sayesindedir. Uzun yılların büyük emekleri ve soluksuz tarihi destansı mücadelesi sayesinde hem PKK hem de Önder Apo, bugün insanlığın umuduna dönüşmüştür. Kürt Halk Önderi sadece Kürtlerin değil, dünya devriminin en önemli politik, ideolojik ve felsefi önderi konumundayken özgürlüğüne kavuştuğunda kazanan Kürtler, kazanan insanlık olacaktır. Mutlak tecridi ve işkenceyi kırmak, işgali ve faşizmi yenilgiye uğratmakla, Önder Apo'yu özgürleştirmek birbirini tamamlayan süreçler bütünüdür. Özgür İnsanlık için Mezopotamya’nın kadim halkları ve inançları olarak bizler, 'Şimdi Özgür Önderlik ve Özgür Kurdistan Zamanıdır' diyor, tüm Kürtleri özgür ve onurlu yaşam için 15 Nisan’da Düsseldorf mitingine davet ediyoruz.

Faşizmden ve tek adam diktatörlüğünden kurtulmak isteyen herkesi sesimize ses, gücümüze güç katmaya çağırıyor, birlikte kazanalım, diyoruz."