Merkez tren garında saat 22.00 sularında gerçekleşen eylemde “Erdoğan'ı durdurun, Kahrolsun faşizm” ve “Türkiye Rojava'dan defol” yazılı pankartlar ile PYD, YPG/YPJ bayrakları taşıdı.

Eylemciler, yolcuları Türkiye'nin Kürt halkına yönelik saldırıları ve Rojava'ja yönelik işgal girişimi hakkında yazılı ve sözlü olarak bilgilendirdi.

Eyleme katılanlardan Sol Parti Milletvekili Daniel Riazat, Türk devleti ve ABD arasında Rojava'ya yönelik kirli bir anlaşma yapıldığını belirterek “Çok açıktır ki Sol Parti olarak geçmişte olduğu gibi bugün de Kürt halkının yanındayız” dedi.

RİAZAT: KÜRTLER TÜM İNSANLIK İÇİN SAVAŞTI

Dış dünyanın DAİŞ çetelerini Kobanê, Reqa ile Kuzey ve Doğu Suriye'de yenilgiye uğratan YPG/YPJ güçlerini yalnız bırakmaması gerektiğini söyleyen Riazat, “Kürtler sadece kendileri için değil tüm insanlık için savaştı. Burada demokrasi ile faşizm arasında bir seçim yapmak gerekiyor. Erdoğan ve Trump faşist politikaların sözcüleri. SDG ve Kürtler demokrasi ve özgürlüğü temsil ediyor” şeklinde konuştu.

İNANÇ: KİMSENİN EVDE OTURMAYA HAKKI YOK

Bastonuyla eyleme katılan 72 yaşındaki Tiyatro Sanatçısı Serpil İnanç, faşist Türk devletinin Rojava'ya yönelik saldırı hazırlıkları yaptığı sırada hiç kimsenin evde oturmaya hakkı olmadığını söyledi.

Rojava'nın halkların bir arada kendi kendini yönettikleri tek örnek olduğunu söyleyen İnanç, “DAİŞ çetelerine karşı Kürtlerin topraklarını savunma savaşımında aralarında enternasyonalistlerin de bulunduğu 11 bin kişi yaşamını yitirdi. Kürt halkı ve dostları, emperyalistler ve Türk devletinin eşitlikçi sistemi ortadan kaldırmasına izin vermemeli” dedi.

KÜÇÜKASLAN: ROJAVA'YA SALDIRI ASURİ-SÜRYANİLERE SALDIRIDIR

Mezopotamya Özgürlük Partisi Temsilcisi Yaşar Küçükaslan, 1915 yılında Ermeni, Asuri-Süryanilerin yaşadığı soykırımı Kürtler ve diğer azınlık halkların yeniden yaşamaması için insanlıktan yana tüm güçlerin Türk devletinin soykırım girişimine karşı çıkması gerektiğini söyledi.

Asuri-Süryani halkının ilk kez Kürt ve diğer azınlık halklarla birlikte Rojava'da demokratik ve eşitlikçi sistemlerini kurduklarını ve halkların kendi kendilerini yönettiklerini söyleyen Küçükaslan, “Asuri-Süryani halkı Rojava'ya yönelik saldırıları kendisine yapılan bir saldırı olarak görüyor. Halklarımız birlikte Türk devletinin Rojava'yı işgal ve DAİŞ'ın ömrünü artırma girişimlerine karşı sonuna kadar direnecektir” dedi.