Strasbourg’dan net mesaj: Direniş sürdürülecek

Öcalan’a yönelik tecride karşı 141 gündür açlık grevi eyleminin Strasbourg’da yapılan açıklamalarda, yapılan avukat görüşmesinin ‘tecridin bittiği’ anlamına gelmediği ve direnişin sürdürüleceği mesajı verildi.

Strasbourg’daki eylemciler adına medya organlarına konuşan Mustafa Sarıkaya, tecridin kalkarak, periyodik görüşmeler yapılmadığı için eylemlerinin bu aşamada devam ettiğinin altını çizdi.

‘GÖRÜŞMEYİ ÖNEMLİ BULUYORUZ’

Tecride karşı direnişin tarihi ve kritik bir aşamaya geldiğini söyleyen Mustafa Sarıkaya, Öcalan’ın avukatlarıyla yaptıkları görüşmeye dair açıklamaya dikkat çekti. Tecride karşı direniş açısından bunun önemli bir sonuç olduğuna işaret eden Sarıkaya, görüşme ile birlikte daha önemli, stratejik bir noktaya gelindiğini söyledi.

‘TALEPLERİMİZİN YERİNE GELDİĞİNİ SÖYLEYEMEYİZ’

8 yıl aradan sonra Öcalan’la avukatlarının görüşmüş olmasını önemli bulduklarını vurgulayan Sarıkaya, AKP-MHP iktidarının en başından bu yana tecride karşı direnişi boşa çıkaracak taktikler peşinde koştuğunun altını çizdi. Strasbourg’daki direniş eylemcileri olarak diğer tüm alanlardaki eylemciler gibi süreci değerlendirdiklerini söyleyen Sarıkaya, “Şimdiden, eylemimize başladığımız gün kamuoyuna duyurduğumuz taleplerimizin yerine geldiğini söyleyemeyiz” diye konuştu.

‘TECRİDİN SONLANDIĞI YÖNÜNDE BİR KANAAT OLUŞMADI’

Öcalan’ın esareti ve kendisine yönelik hukuk tanımayan tecridin kendileri üzerinde bir kambur olduğunun altını çizen Sarıkaya, avukat görüşmesinin Öcalan’la periyodik olarak görüşülebileceği anlamına gelmediğini vurguladı. Sarıkaya, şöyle dedi: “Bu ahlak, vicdanlık, insanlık dışı tecridin kökünden kaldırılması gerekiyor. Avukatlar bir görüşme gerçekleştirdi diye bizler ‘tecrit kırıldı’ diyemeyiz. Zaten kamuoyu da yakından takip etti ve avukatların da açıklamalarında var. Hem kendilerinin hem de Önder Apo’nun periyodik görüşmelerin yeniden başlaması konusunda umutlu olmadıklarını dile getirdiler. Bu şu anlama geliyor: Bir kez görüşülmüş durumda. Bundan dolayı da bizde, tecridin sonlandırıldığı şeklinde bir kanaat oluşmadı.”

‘DİRENİŞ DEVAM EDECEK’

Zindanlardaki direnişçiler adına yapılan ilk açıklamaya atıfta bulunan Mustafa Sarıkaya, kendilerinin de Strasbourg’daki eylemciler olarak yaptığı değerlendirmeler sonucunda eylemlerinin devam edeceği yönünde kararlaştıklarını dile getirdi. Sarıkaya, “Bizler ‘tecrit bitti’ diyemeyiz. Bu yüzden de eylemimiz devam ediyor. Tecrit kırılmayana ve bu ahlak dışı siyaset terk edilmeyene kadar zindanlardan yurdışına kadar bu direniş devam edecektir” dedi.

‘ALDATMALARI BIRAKIN’

Tecride karşı her alanda süren direnişte yer alan başta anneler olmak üzere tüm kesimlerin Öcalan’la görüşmeden dolayı mutlu olduğunu ifade eden Sarıkaya, “Ama yine de söylemek istiyorum. Başladığımız gün kamuoyuna paylaşmıştık: ‘Yalanları, aldatmaları bırakın’ demiştik. Bu yüzden de Strasbourg’daki direnişimiz de devam edecek” diye ekledi.

ÖCALAN YOLDAŞLARINI DÜŞÜNÜYOR

Öcalan’ın açlık grevi ve ölüm orucundaki eylemcilere yönelik sözlerine de değinen Mustafa Sarıkaya, “Önder Apo elbette böyle bir önderliktir. Bir yoldaşının burnunun bile kanamasını istemiyor. 46 yıldır böylesine bir yoldaştır Önder Apo” diye konuştu.

Öcalan’ın barış, çözüm, demokrasi, insan hakları ve eşitliğin önderi olduğunu söyleyen Mustafa Sarıkaya, Öcalan üzerindeki tehlike sürdüğü müddetçe kendileri için de yaşamın olmadığına vurgu yaptı. Sarıkaya, direniş boyunca fedai eylemi yapan tutsakların da bunu kesin olarak ortaya koyduklarını söyledi.

ÇÖZÜM İÇİN ÖCALAN’LA DİYALOG VURGUSU

Öcalan’ın Rojava’ya yönelik açıklamalarına da dikkat çeken Sarıkaya, Rojava ve Kuzey Suriye’ye ilişkin barışçıl bir çözümün Kuzey Kürdistan’la bağlantılı olduğunu belirtti. Türkiye’nin bugüne kadarki saldırılarına değinen Sarıkaya, barışçıl, demokratik bir çözüm isteniyorsa Öcalan’ın ‘barış ve çözümün önderliği’ olduğunun unutulmamasını istedi. Öcalan’ın çözümün kapılarını açtığını söyleyen Sarıkaya, yaşanan büyük krizden çıkılmasının tek yolunun demokrasi ve barış yolundan gidilmesi olduğunu sözlerine ekledi.

BAŞARAN: DİRENİŞİ BÜYÜTME ZAMANI

Eylemcilerden Nurgül Başaran da, şöyle dedi: “Direnişin öncülüğünü yapan tabii ki Rêber Apo’dur. Temmuz 2011 yılında sonra ilk defa avukatlarla yapılan bu görüşme, bizim için elbette önemli bir gelişmedir. Azımsanamayacak bir gelişmedir. Belki de en önemli adımlardan bir tanesidir. Leyla Güven arkadaşımızın eylemi 180’inci, bizim eylemimiz ise 141’inci günde. Sizler de biliyorsunuz: Ortak irade ile toplumsallaşmış, kendi iradesini açığa çıkartmış bir eylem gerçekliği var. Ve ayrıca kararlılığın şu boyutu çok önemli. Önderliğimiz ile gerçekleştirilen görüşmenin halkımız ve Kürt Özgürlük Mücadelesi açısından elbetteki önemi büyük. Bu aynı zamanda büyük bir moral ve coşku yarattı bizlerde. Önderliğimizin de dediği gibi, ‘Yüreğimizi, ruhumuzu ve beynimizi sağlam tutma zamanı. Direnişi büyütme zamanı.’

Görüşme gerçekleşti fakat önemli olan bundan sonraki adımlardır. Bundan sonraki yaklaşımdır. Biz eylemin ilk gününde söylemiştik, “Tecrit kırılmayıncaya kadar eylemimiz sürecektir. Hepimiz bu kararlılık içerisindeyiz. Zindanlarda 15 arkadaşımızın 7’inci günde olduğu ölüm orucu devam ediyor. Bu görüşme direnişin açığa çıkardığı bir sonuçtur. Artık eylem çok ciddi bir boyuta evrilmiş durumda. Bu görüşme direnişin açığa çıkardığı bir sonuçtur. Bu sonuçla beraber her ne olursa olsun, ortaklaşan irade, toplumsallaşan eylemsellik ve direniş ruhu, toplumsal anlamda kendi duruşunu tekrardan ortaya çıkaracaktır.”

Başaran, son olarak, hem tüm direniş eylemcilerinin hem de Kürt halkı ile Özgürlük Mücadelesi’nin ortak iradesiyle önümüzdeki sürecin karşılanacağına vurgu yaptı.