Tecride Karşı Yaşam Platformu, “İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, yerli ve göçmen işçi ve emekçiler olarak kapitalist sisteme, işsizliğe, yoksulluğa, ırkçılığa, tecride ve faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.

Kapitalist sömürünün katmerleştiği Avrupa’da, taşeronlaşma, işsizlik, düşük ücretler, yüksek kiralar, doğanın tahrip edilmesi, iklimin kirletilmesinin yaşamı çekilmez hale getirmekte olduğunu belirten Platform, şunları ifade etti:

“Avrupa burjuvazisinin ırkçı ve ayrımcı politikaları, demokratik hak ve özgürlüklerimize yönelik saldırıları ve kısıtlamaları, göçmenleri kriminalize çabaları her gün artmaktadır.”

“Burjuvazinin bu saldırılarını püskürtmenin yolu, her ulustan işçi ve emekçilerin birlikte örgütlenme ve ortak mücadelesinden geçmektedir” diyen Platform, Erdoğan rejiminin saldırılarına da dikkat çekti:

“Avrupa işçi sınıfı, sendikaları, demokratik kitle örgütleri, bu ülkelerdeki toplumun, işçi sınıfının bir parçası olan Türkiyeli ve Kürdistanlıların tecride ve faşizme karşı mücadelesini tıpkı kendi burjuvazileri gibi görmezden gelmektedirler. Faşist Erdoğan diktatörlüğünün Türkiye ve Kürdistan’da yarattığı tahribata, aralarında yüzlerce gazeteci, aydın, sendikacı, milletvekili, belediye başkanının olduğu on binlerce demokrat, ilerici ve antifaşist insanın hapislere doldurulmasına, işkence ve katliamlara uğramasına tepki göstermeyen bir işçi sınıfı, sendika, demokratik kitle örgütü, insan hakları kurumu, demokrasi ve insan haklarını savunduğunu iddia edemez.”

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve bu tecride karşı yürütülen açlık grevlerini hatırlatan Platform, “Avrupa’da uluslararası kurumların, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin tepkisizliği, Erdoğan diktatörlüğüne destek anlamına gelmektedir” dedi.

Açıklama şu çağrılarla son buldu: “Enternasyonal dayanışma, işçi sınıfının ve ezilenlerin ortak çıkarları, bir işkence yöntemi olan tecride ve faşizme karşı olmayı gerektirmektedir. Leyla Güven’in ve binlerce insanın meşru ve haklı talebi olan, Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasını istemek ve bu uğurda harekete geçmek, öncelikle her ulustan işçi ve emekçilerin görevidir.

Tecride Karşı Yaşam Platformu olarak, işçi sınıfının 1 Mayıs’ını kutluyor, kapitalist sömürüye, yoksulluğa, ırkçılığa, tecride ve faşizme karşı alanlarda buluşmaya ve mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”