Yıldırım’ın davasında cam kafes rezaleti

Almanya’nın rehin aldığı Kürt siyasetçilerden Hıdır Yıldırım’ın ilk duruşması kurşun geçirmez cam kafeste başladı. Kürt siyasetçiye dönük bu küçük düşürücü uygulamaya Yıldırım’ın avukatları, “savunma hakkı engelleniyor” diyerek itiraz etti.

Almanya’da 6 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Kürt siyasi tutsaklardan Hıdır Yıldırım’ın (48) davasına Berlin’de başlandı. İlk duruşmada en fazla göze çarpan, Kürt siyasetçiye dönük hakaretvari cam kafes uygulamasıydı.

Türkiye’nin tek adam diktatörlüğüne gittiği eleştirisi yapan Alman devleti, faşizme ve diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi veren Kürtlere yönelik kriminalizasyon politikasına devam edeceğini Yıldırım’ın davası ile göstermiş oldu.

Yıldırım’ın avukatları da, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çıktığı belirtilerek, buna karşı mücadelenin meşru olduğu ve ‘terörizm’ olarak tanımlanamayacağını ifade etti.

16 Şubat 2016’da Frankfurt’ta tutuklanarak Berlin’e getirilen Kürt siyasetçi Hıdır Yıldırım, diğer rehin alınan Kürt siyasetçiler gibi Alman Anti Terör Yasası’nın 129 b maddesinden yargılanıyor. 129 b maddesi ‘Yabancı bir terör örgütüne üye olmayı’ içeriyor.

İddianamede Yıldırım için Sachsen-Anhalt Eyaleti’nin bölge yöneticisi ve Kuzey bölgesi üst sorumlusu olduğu ileri sürülüyor. Eylemlere çağrı yaptığı, bağış topladığı, diğer aktivistlerle görüşme gerçekleştirdiği kaydediliyor.

CAM KAFESTE TUTULDU!

Duruşmada kimlik tespiti ardından iddianame okundu. Yıldırım, duruşma boyunca ‘kaçma şüphesiyle’ kurşun geçirmez cam kafesin içinde tutuldu. Berlin’de yargılanan ve 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edilen Kürt siyasi tutsak Ali Hıdır Doğan da benzer bir uygulamaya maruz kalmıştı.

Yıldırım duruşmasında da Doğan’ın duruşmasında olduğu gibi abartılı ‘önlemlerin’ alınması, Kürt siyasetçilere dönük kriminalizasyon politikasının bir yansımasıydı.

Küçük düşürücü ve kriminalize edici uygulamaların sonucu olarak Kürt siyasetçi Hıdır Yıldırım ve tercümanının cam kafese konulmasına savunma avukatları, “savunma hakkı engelleniyor” diyerek tepki gösterdi. Avukatlar, cam kafesin savunmayı zorlaştırdığını belirterek itiraz dilekçesi verdi.

TÜRKİYE İLE BENZER

Yıldırım’ın avukatları, Kürt aktivistlerinin takip edilip dava açılma yetkisinin Adalet Bakanlığı tarafından polis teşkilatına verildiği hatırlattı ve bunun güncel politik ortama bağlı olduğu ifade etti. Türkiye’den örnekler vererek, insanların bu tür savunmalarla mağdur edildiğine dikkat çeken avukatlar, Alman hükümetinin baskı ve kriminalize politikasının, Türkiye’yle benzerliğine dikkat çekti.

KANIT YOK

Hıdır Yıldırım’ın takibi gerektirecek bir durumunun olmadığı, ileri sürülenlerin mesnetsiz olduğunu kaydeden avukatlar, söz konusu iddialarla ilgili kanıt olmadığını da vurguladı. Almanya’da yasal olarak faaliyet yürüten Kürt kurumlarının düzenlediği etkinliklere katılmanın da suç olmadığının altı çizildi.

SORUŞTURMA VE DAVA YERSİZ

Savunmada AKP rejiminin 2002 yılından bugüne gerçekleştirdiği katliamlar ve insan hakları ihlallerine ilişkin veriler de paylaşıldı. AKP hükümetinin politikalarının mağdurunun en fazla da Kürt halkı olduğuna dikkat çeken savunma avukatları, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için Öcalan ve Kürt Hareketi’nin defalarca adım attığını, en son AKP ve Erdoğan’ın çözüm masasını devirmekle barış şansını heba ettiğini ifade etti.

TÜRKİYE’DE DİKTATÖRLÜK VAR

Türkiye’de diktatoryal bir rejim oluştuğu ve hukuk devleti olmaktan çıktığını vurgulayan avukatlar, buna karşı mücadelenin meşru olduğu ve ‘terörizm’ olarak tanımlanamayacağını ifade etti. Bu tür hareketlerin içinde yer alan aktivistler için Almanya’nın takip, soruşturma ve dava açmasını gerektirecek bir durum olmadığı belirtildi.

MAHKEME ÖNÜNDE EYLEM

Hıdır Yıldırım’ın duruşması 7 Eylül’e ertelendi.

Mahkeme önünde ise duruşma öncesi bir grup genç, “Stoppt die Kriminalisierung der PKK- PKK’nin kriminalize edilmesine hayır” yazılı afişle eylem yaptı.

Kürt Özgürlük Hareketi’nin kriminalizasyonuna tepki gösteren gençler, duruşmaya da katılarak Yıldırım ile dayanışma mesajı verdi.

16 Şubat’ta Frankfurt’ta evi basılan Yıldırım, Berlin’e götürülmüştü. Daha önce de evi basılan Yıldırım’a, hakkında bir dava olmadığı söylenmişti.

YENİ ÖZGÜR POLİTİKA