İsveç’te yasa dışı evlatlık edilenler adalet istiyor

Çok küçük yaşlarda başka ülkelerden İsveç'e evlatlık olarak gönderilenler, kaçırıldıklarını veya baskıyla ailelerinden koparıldıklarını söylüyor ve gerçeklerin açığa çıkması için uzmanlardan oluşan bir soruşturma komisyonu oluşturulmasını talep ediyor.

Dünyanın dört bir yanından İsveç’e evlatlık olarak getirilen yaklaşık 100 kişi, Stockholm'un Raoul Wallenberg Meydanı'nda bir gösteri yaparak yasa dışı evlatlık edinmeleri protesto etti.

İsveç Hükümeti'ne yasa dışı evlatlık edinmelere aracılık yapanların yargı karşısına çıkarılması çağrısı yaptı.

İsveç Evlatlık Edinme Merkezi’ni insan ticareti yapmakla ve etik olmayan evlatlık edinmelere aracılık yapmakla suçlayan göstericiler, hükümetten tüm evlatlık edinmeler için soruşturma başlatmasını istedi.

60 BİN ÇOCUK İSVEÇ'E EVLATLIK GÖNDERİLDİ

İsveç, nüfusuna kıyasla dünyanın en fazla evlatlık çocuk edinen ülkesi. 1957 yılından itibaren 60 bin çocuk evlatlık olarak İsveç’e getirildi. Çok küçük yaşta İsveç’e evlatlık olarak getirilenlerin çoğunluğunu Kore, Hindistan, Çin, Kolombiya, Tayland, Şili ve Vietnamlı çocuklar oluşturuluyor.

Evlatlık edinmeleri organize eden İsveç Evlatlık Edinme Merkezi kuruluşunun 50. yılı dolayısıyla başkent Stockholm’de bir otelde kutlama düzenledi. İsveç’in değişik yerleşim birimlerinde yaşayan 100 kadar evlatlık, Raoul Wallenberg Meydanı’nda bir araya gelerek etik olmayan evlat edinmeleri protesto etti.

Büyük bir çoğunluğu toplum içinde yer edinmiş gazeteci, yazar, tiyatro sanatçısı olmuş evlatlık çocuklar, İsveç’e getiriliş öykülerini ve biyolojik ailelerini bulmak için gösterdikleri çabaları bir birleriyle paylaştı.

Bir kısmı, duygularını bastırmaya çalışıp evlat ediniş süreçlerini anlatırken bazıları da gözyaşlarına boğularak konuşmalarını tamamlayamadı.

ŞİLİ’DE FAŞİST CUNTA DÖNEMİNDE ÇOCUK TİCARETİ YAPILDI

Gösterinin örgütlenmesine Şili’den evlatlık olarak getirilenler tarafından kurulan örgütlenme öncülük etti.

Geçtiğimiz yıl, İsveç ve Şilili gazetecilerin birlikte yaptıkları araştırmalar 1973 yılında Şili’de gerçekleşen askeri, faşist darbeden sonra binlerce çocuğun yasa ve kurallara aykırı olarak İsveç’e gönderildiğini ortaya koymuştu.

Yoksul ailelerin çocukları para vaadi veya baskıyla ellerinden alınmış ve para karşılığı İsveç’te evlat edinmek isteyen ailelere verilmişti.

Gazeteciler, diktatör Pinochet’in iktidarda olduğu 1973-1992 yıllarında kapsamlı bir çocuk ticareti yapıldığını ve 2 bin 200 civarında çocuğun İsveç’e evlatlık olarak gönderildiğini belgelemişti.

Ortaya çıkan bu bilgilerden sonra Şilili Hakim Maria Carroza, iddiaları araştırmak için soruşturma başlattı. Hakim, sistematik olarak yapılan çocuk ticaretinin bir insan hakları suçu olduğunu ve çocukların sayısının 20 bin civarında olduğunu açıklamıştı.

EVLATLIK ÇOCUKLAR: ÇALINDIK, ÖLÜ OLARAK İLAN EDİLDİK

İsveç’te Şilili evlatlık edinenlerin oluşturduğu örgütlenme, hakimin yaptığı araştırmaların İsveç’e yasa dışı getirildiklerini ortaya koyduğunu belirtiyorlar.

“Bizler hastane ve başka kurumlardan çalındık. Ölü olarak ilan edildik. Biyolojik ailelerimiz bizleri baskı ve tehditle terk etmek zorunda kaldı. Biyolojik ailelerimiz evlatlık onayı vermedi veya belgeler üzerinde oynandı. Doğum belgelerimizin üzerinde tahrifat yapıldı” diyor ve İsveç Evlat Edinme Merkezi’ni bu suçlara ortak olmakla itham ediyorlar.

İSVEÇ DÜNYANIN EN FAZLA EVLATLIK EDİNEN ÜLKESİ

Gösteride bir konuşma yapan Güney Kore’den evlatlık olarak getirilen Araştırmacı-Yazar ve Gazeteci Tobias Hübinette, İsveç’in nüfusuna kıyasla dünyanın en fazla evlatlık çocuk edinen ülkesi, Evlatlık Edinme Kurumu’nun da dünyadaki 2. büyük evlatlık edinme kurumu olduğunu söyledi. Yaptığı araştırma ve filmlerin evlatlık edinmelerin çoğunluğunun yasa dışı ve sahte belgelerle gerçekleştiğini gösterdiğini belirtti.

2000’li yılların başında “İz bırakmadan” adlı televizyon programında etik dışı evlatlık edinmeleri ele aldıktan sonra 3 bin civarında evlatlık çocuğun redaksiyona evlatlık edinme belgelerini göndererek araştırmalarını istediklerini belirtti.

Evlatlık belgelerinin bir birlerine benzediği ve bir çoğunda çocukların anne ve babaları tarafından terkedildiğinin yazıldığını söyleyen Hübinette, “Bu çocukların bulduğumuz biyolojik aileleri belirtilenlerin gerçek olmadığını söyledi. Belgelerin çoğundaki bilgiler gerçeklere uymuyordu” dedi.

YASA DIŞI EVLAT EDİNME İNSAN HAKLARI İHLALİDİR

“Benim için yasa dışı evlat edinmeler, sahte evlatlık edinme belgeleri ve kimliklerde yapılan değişiklikler açık insan hakları ihlallerinden başka bir şey değildir. Bizlerin yasa dışı yollarla İsveç’e evlatlık gönderilmemiz Birleşmiş Milletler’in Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne karşı işlenen bir suçtur” diyen Hübinette, tüm bunlardan dolayı İsveç’in 1957 yılından bu yana İsveç’e evlatlık olarak getirilen 60 bin çocuğun belgelerini araştırmasını istedi.

BU ÇOCUK TİCARETİDİR

Clas Lindholm, 1 aylıkken evlatlık olarak İsveç’e getirildiğini ve her zaman annesinin kendisini bir otobüs durağına terk ettiğini sandığını ama gerçeklerin hiç de öyle olmadığını yıllar sonra öğrendiğini söyledi.

Şilinin yerli halkı Mapuçe olduğunu söyleyen Lindholm, “1975 yılında annem bana bakmak için kurumlardan yardım istedi. Ama istediği yardımı alamadı. Yardım yerine onu beni evlatlık olarak vermeye zorladılar. Daha sonra da evladını terk ettiği suçlamasıyla 3 aya cezaevinde tuttular” dedi.

Şili’de hakimin kendisinin evlatlık edinme süreci hakkında soruşturma başlattığını söyleyen Lindholm, “Ben İsveç’in de konuyu araştırılmasını istiyorum. Bu çocuk ticaretidir ve Şili’de korkunç bir biçimde yapıldı” dedi.