Başbakan Angela Merkel hükümeti, konuya ilişkin bir soru önergesi üzerine “cami vergisi” için “mümkün bir yol” dedi. Bu yöntemle, inanç merkezlerinin finansmanının, Müslüman topluluklardan alınacak vergilerle sağlanması planlanıyor.

Dini vergi mevcut durumda Almanya’da Hristiyanlardan alınıyor. Hristiyanların yıllık gelirinden yüzde 8 oranında kesinti, “dini vergi” kapsamında alınıyor.

Almanya’daki Müslümanların sayısı 5 milyon olarak tahmin ediliyor. Bu sayı, toplam nüfusun yüzde 6’sına denk geliyor. Hükümet, “cami vergisi”nin inançlara ilişkin sorunlarla yetkili olan eyaletler tarafından düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor.

Die Welt gazetesine göre eyaletlerin çoğu, cami vergisi hayata geçirmeye hazır olduklarını bildirdi. Doğudaki Mecklenburg-Vorpommern eyaleti hükümeti, Kiliseler için mevcut model üzerinden camilerin finansmanı seçeneğine genel olarak açık olduklarını bildirdi. Eyalet hükümeti, bu şekilde Almanya’daki camiler üzerinde yabancı etki ve “radikalleşme riskinin” azaltılabileceğini belirtti.

Güney batıdaki Bade-Wurtemberg eyalet hükümeti de “ radikal İslamcı ve demokrasiye düşman akımların” ihraç edilme tehlikesine karşı Müslüman vergisi fikrini incelemeye hazır olduklarını açıkladı

Koalisyon hükümetindeki bir çok parti temsilcisi de, özellikle Türkiye’nin Almanya’daki camilerin finansmanındaki etkisine karşı böyle bir projeye olumlu baktıklarını söylediler.

Almanya’da 900 dolayında cami AKP rejimine doğrudan bağlı DİTİB tarafından finanse ediliyor ve yönetiliyor. Alman istihbarat servisleri geçen yıldan bu yana DİTİB faaliyetlerini gözetime alma olasılığından bahsediyor. Bu teşkilatın üyeleri casusluk yapmakla suçlanıyor.

Hükümetin bazı üyeleri geçmişte Recep Tayyip Erdoğan’ın “tehlikeli ideolojilerinin bu camiler vasıtasıyla Almanya’ya ithal edildiği” yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Hafta içerisinde Almanya’nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın eski başkanı Hans-Georg Maaßen da, DİTİB üyesi imamlarının Türk istihbaratına çalıştığını söylemişti.