Avrupa Süryani Halk Meclisleri’nden Alman polisine kınama

Avrupa Süryani Halk Meclisleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü talebiyle Düsseldorf’ta yapılan oturma eyleminde Asurilerin ulusal bayrağının açılmasına izin vermeyen Alman polisini kınadı.

Almanya'nın Düsseldorf kentinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yapılan oturma eyleminin üçüncü gününde Sabri Barsilibo isimli bir Asuri aktivist ulusal bayrağıyla etkinliğe katılmak istemiş, ancak polisin keyfi tutumuyla karşılaşmıştı. Polisin Barsilibo’nun elinde bulunan Asuri ulusuna ait bayrağı açmasına izin vermeyerek el koymasına ilişkin Avrupa Süryani Halk Meclisleri yazılı açıklama yaptı.

Asur-Süryani bayrağının İçişleri Bakanlığı'nın yasak sembolleri listesinde yer almamasına rağmen ulusal bayraklarını sergilemelerini keyfi olarak yasaklanmasının kınandığı açıklamada, Alman hükümetine “Asur-Süryani devrimci ve aktivistlerine yönelik devam eden kriminalizasyon siyasetine son verin” çağrısı yapıldı. Asur bayrağının, 50 yılı aşkın süredir Süryanilerin sembolü olduğu belirtilen açıklamada Alman devletinin ulusal sembollerini yasaklayan yaklaşımın Erdoğan rejimine destek olduğuna dikkat çekildi.

‘YASAK SÜRYANİLERE DAYATILAN SOYKIRIMA DESTEKTİR’

Almanya'da Süryanilere yönelik artan baskı Almanya'da Süryanilerin ve onların örgütlerinin, hareketlerinin, bayraklarının ve sembollerinin suç sayılmasının özellikle Türkiye tarafından yürütülen sistematik bir imha politikasına dayandığını belirten açıklamanın devamında Almanya’nın siyasetini şu sözlerle eleştirdi:

“Yıllardır Almanya’da Süryani kurumlarının siyasi ve kültürel faaliyetleri yetkililerin göz önünde. Fakat buna rağmen yasak ve kriminalize siyasetinin halklarımıza dayatılması Almanya’nın, Erdoğan'ın faşist yönetimi altında Türkiye'nin taleplerine kayıtsız şartsız itaat etmesi anlamına geliyor. Türk devleti onlarca yıldır Süryani kimliğini ve kültürünü yok etmeye çalışıyor. Süryani dili ve müziği Türkiye'de yasaklandı. Kiliseler, manastırlar, mezarlıklar ve topraklar kamulaştırılıyor. Federal hükümetin kendisi bu insanlık dışı politikayı sistematik baskılarla Alman topraklarında sürdürmeye ve böylece Türkiye'ye Süryani halkına karşı daha fazla suç işlenmesi için meşruiyet sağlamaya çalışıyor.”