Erdoğan’ın camisi sahte belgelerle Almanya’yı dolandırdı

Erdoğan’ın “İslam düşmanlığıdır” diyerek gerçekleri gizlemeye çalıştığı Berlin’deki polis operasyonunun arkasında Türk camisinin sahte evraklarla devleti 45 bin Euro dolandırması yatıyor.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi yeniden Almanya ile suni bir kriz peşinde. Önce Türk Diyanet İşleri Başkanı ve Türk Dışişleri Bakanlığı dün de Erdoğan peş peşe Almanya’ya yönelttikleri suçlamalarla Türk camilerinin karıştığı yolsuzlukları da gizleme çabası içinde.

Önceki gün Erdoğan sanal hesaplarından “Berlin’deki Mevlana Camii’nde sabah namazı saatinde gerçekleştirilen, Avrupa’yı Orta Çağ karanlığına her geçen gün biraz daha yaklaştıran ırkçılık ve İslam düşmanlığından beslendiği apaçık ortada olan, inanç hürriyetini tümden yok sayan polis operasyonunu şiddetle kınıyorum” paylaşımını yaptı.

Bununla yetinmeyen Türk cumhurbaşkanı dün de partisinin Kayseri’deki il kongresinde şu sözlerle camii olayının arkasındaki gerçeği gizlemek için şu sözlerle sarf etti: "Almanya'da bir camiye yüzlerce polisle saygısız bir şekilde yapılan baskının ne güvenlik kaygısıyla ne de başka bir gerekçeyle izahı olamaz. Bunun adı düpedüz İslam düşmanlığıdır."

‘KORANA PARALARI’ AKP’YE Mİ GİTTİ?

Erdoğan’ın gerçekleri çarpıtmaya çalıştığı olayın perde arkasında ise bir süredir Almanya’nın gündeminde olan Türk camilerinin sahte belgeler veya paravan şirketlerle devletin salgın nedeniyle kapalı kalan işyerlerine yaptığı para yardımlarını alması yatıyor. Geçtiğimiz aylarda başkent Berlin’de iki camiye yapılan baskının ardından Çarşamba günü de Kreuzberg ilçesinde bulunan Mevlana isimli camiye polis operasyon yapmıştı.

150 polisin yaptığı operasyonun nedeni ise üç camii yöneticisinin paravan şirketlerle devleti dolandırmalarıydı. “Korana paraları” olarak bilinen yardımlar çerçevesinde söz konusu camii yöneticileri, caminin banka hesabını kullanarak ceplerine 45 bin Euro indirdikleri, toplamda ise devleti 70 bin Euro zarara soktukları Berlin savcılığınca tespit edildi.

Ayrıca camilerin dernek statüsünde oldukları için böyle bir yardımdan yararlanma hakları yok. Sadece şirket ve iş yerlerine, o da salgın nedeniyle zorda olanlara bu şekilde geri ödemesiz bir para yardımı yapılıyor. Böyle bir yardımı alması hiç mümkün değilken, Mevlana camisinin Alman devletini dolandırması gerçeğine ise Erdoğan tarafından şu ana kadar dile getirilmiş değil.

Üstelik Türk devlet yetkililerinin söylediği gibi polisin ayakkabılarla içeri girdiğine dair her hangi bir belge de yok. Suçlamalar karşısında Alman güvenlik birimlerinin basına verdikleri açıklamalarda polisin sadece kapıları ve bağış kutularını kırdığı belirtildi. Polis cami ve camiye bağlı kasap ve market ile, üç yöneticinin evlerinde yaptığı aralamalarda ise sadece 7 bin Euro bulabildi. Bu durum geri kalan paranın AKP’ye verilme ihtimalini güçlendirdi.

MEVLANA İSTİHBARATIN TAKİBİNDE

Son yıllarda büyük bir kesimi Erdoğan rejimiyle hareket eden Milli Görüş’e bağlı Mevlana camisi Alman istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın takibinde. ‘Tehlikeli’ ve ‘radikal İslami’ kuruluş olarak değerlendirilen Mevlana’nın dışında Haziran ve Mayıs aylarında benzer operasyonların hedefinde olan diğer iki cami de DAİŞ çetelerine yakınlığıyla biliniyordu.

Mayıs ayındaki ilk operasyon sahte işyeri evraklarıyla yardımlardan yararlanan ve Berlin’in Moabit semtinde bulunan “Fussilet 33” cami derneğinin yöneticilerine yapılmıştı. Kendilerini işveren olarak gösterip düzenledikleri sahte evraklarla para yardımı alan “Fussilet 33” camisinin eski yöneticilerine en az 100 bin Euro’nun gittiği tespit edilmişti. Bu camii uzun süre DAİŞ saflarında savaş suçu işledikten sonra tekrar Almanya’ya gelen, daha sonra da yakalanıp değişik hapis cezalarına çarpıtılan çetenin Türk asıllı üyeleri Murat S., Ismet D. Ve Emin F. gibi isimler tarafından yönetiliyordu.

Berlin’deki ikinci operasyon ise Haziran ayının son günlerinde genelde Selefi grupların gittiği Neuköln ilçesinde bulunan “Ibrahim-al-Khalil” adlı camiiye yapıldı. Aynı şekilde bu camiinin yöneticileri de sahte evraklarla koranavirüsü salgını sürecinde verilen devlet desteğini haksız yere aldıkları tespit edildi. Berlin savcılığının haksız yere para alan DAİŞ yandaşı toplam 7 kişi hakkında soruşturma yürütürken, “Ibrahim-al-Khalil” baskınında gözaltına alınan şahıs ise tutuklu yargılanıyor.