Fransa’dan bir utanç daha: Bu kez Kızıl Tugaylar kurban edildi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 1970’li ve 1980’li yıllarda İtalya’da düzenlenen eylemlerden dolayı iadesi talep edilen Kızıl Tugaylar’ın eski üyeleri üzerine anlaştı. 7 kişi gözaltına alındı, 3’ü aranıyor.

Fransa Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İtalyan makamları, ilkin 200 kişiyi istiyordu. Açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kararıyla, 10 isim savcılığa iletildi. 

Açıklamada bu kararın eski Kızıl Tugaylar hareketinin üyelerine iltica hakkı tanıyan “Mitterrand doktrini” çerçevesinde olduğu iddia edildi.

İtalya, Kızıl Tugaylar’ın eylemlerinin damgasını vurduğu 1970 ve 1980’li yıllarda yaşananlardan dolayı yıllardır Fransa’dan iade talep ediyordu.

Elysée Sarayı’ndan yapılan açıklamada İtalya’da “terörizm suçlamasıyla” mahkum edilmiş Kızıl Tugaylar’ın 7 eski üyesi 28 Nisan sabahı gözaltına alındı, 3 kişi de aranıyor.

10 kişilik listenin “en ağır suçları” kapsadığı iddia edilirken, “Cumhurbaşkanı, İtalya’nın yıllardan beridir istediği gibi bu konuyu çözmek istedi” denildi.

Eski Kızıl Tugay üyelerinin 48 saat içerisinde Paris savcılığı önüne çıkarılması gerekiyor. Sonra da bir yargıcın sınırdışı ya da adli kontrol altında serbest bırakma yönünde karar vermesi bekleniyor.

Bu dosya, 40 yıl sonra Ocak 2019’da Bolivya’da yakalanan İtalya’ya sınırdışı edilen Cesare Battisti ile birlikte yeniden gündeme geldi. Battisti, önce Fransa, sonra da Brezilya’da yaşamıştı.

İtalyan komünist hareket Rate dei Comunisti, iltica hakkı tanınmış kişilerin 40 sonra gözaltına alınmasının “Fransa’nın uluslararası imajı için bir utanç olduğunu” kaydetti.  Komünist hareket, İtalya hukukunda son 40 yılda bir şey değişmediğini, “aksine savunma hakkının daha da kötüleştiğini” belirtti.

Açıklamada, “Gözaltına alınanların hiçbiri bu süre zarfında (aslında 40 yıl!) suçlanacak herhangi bir eylemde bulunmadı. Buna ek olarak, 70 yaşına çok yakın, artık hiç kimse için gerçekten bir tehlike oluşturmayan yaşlı insanlardan bahsediyoruz.

İtalya'nın intikam hevesi, tarihsel ve yasal olarak kendi içinde zaten anlaşılmaz.

Ancak Fransa için herhangi bir ülkeden siyasi mülteciler için ‘Mitterrand Doktrini’ni sebepsiz yere parçalamak tehlikeli ve utanç verici bir emsal” denildi.