Nahles gidiyor, Merkel hükümeti sallantıda

Almanya’nın önde gelen kadın politikacılarından Andrea Nahles SPD Genel Başkanlığı’ndan istifa edeceğini açıklamasından sonra gözler Merkel hükümetine çevrildi. Olasılıklar arasında erken seçim de var.

Geçtiğimiz hafta Almanya’da Angela Merkel’in başbakanlığındaki büyük koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokratlar Partisi’nin (SPD) hem Avrupa Parlamentosu hem de Bremen Eyaleti’ndeki seçimlerde tarihi bir yenilgi yaşamasının ardından gözler sosyal demokratlar cephesinde faturanın kime kesileceğine çevrilmişti.

Beklenen gelişme seçimden bir hafta sonra geldi. Nisan 2018’den bu yana SPD’nin liderlik koltuğunda oturan Andrea Nahles dün yaptığı açıklamayla bugün parti yönetimine istifasını sunacağını bildirdi. Sosyal demokratların sol kanadından gelen Nahles ayrıca siyaseti de tamamen bırakacağını açıkladı. Nahles, geçtiğimiz yıl hükümet kurma tartışmaları sırasında Sigmar Gabriel ve Martin Schulz arasında yaşanan gerginlikten sonra partinin başı geçmişti.

Siyasetçiler ve partili arkadaşları Nahles’in istifa kararına saygı duyduklarını belirtirken, bu gelişme 150 yıllık tarihinde görülmemiş şekilde oy oranı yüzde 15’te seyreden SPD cephesinde kimin partinin başına geçeceğine yönelik tartışmaları da başlattı. İsmi geçenlerin listesi uzun. Alman medyasına sızan bilgilere göre Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti’nin Başbakanı Manuela Schwesig ve Aşağı Saksonya Eyaleti’nin Başbakanı Stephan Weil şansları yüksek olan isimler arasında öne çıkıyor.

İSMİ GEÇENLER CDU İLE EYALET YÖNETİYORLAR

Özellikle Doğu Almanya Cumhuriyeti (DDR) kökenli olan Schwesig’in sonbaharda ülkenin doğusunda yer elan eyaletlerde yapılacak seçimlerde partinin oyunu yükseltebileceği ifade ediliyor. Schwesig ve Weil’in ortak özellikleri ise her ikisinin başbakanlık yaptıkları eyaletlerde Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) ile hükümet yönetmeleri. Bir şekilde yerelde CDU ile ortak hükümet yürütme kabiliyeti olanların federal düzeyde Merkel hükümetiyle de sorunsuz çalışabileceği düşünülmesi dikkat çekti.

Çünkü SPD’deki liderlik kriziyle birlikte gözler Merkel hükümetinin geleceğine de çevrildi. CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karenbauer, SPD’deki liderin değişmesinin büyük koalisyonun hükümetinin geleceğini etkilemeyeceğini belirterek “Yeni genel başkan ile yola devam edeceğiz” mesajı verdi. Ancak SPD’nin önde gelen isimlerden ve Federal Meclis Başkan Yardımcısı Thomas Oppermann net ifadelerle “Noel’e kadar bu hükümetin kalıp kalmayacağı meçhul” dedi.

Şayet SPD’nin hükümetten çekilmesiyle Merkel hükümetinin önündeki seçenekler sınırlı. Zaten Angela Merkel’in kendisi de “Son başbakanlık dönemim” dediği bu hükümet uzun müzakereler ve krizlerle kurulmuştu. Merkel’in SPD’siz ya bir azınlık hükümeti kuracağı, ya da Hür Demokratlar Partisi (FDP) ve Yeşiller Partisi ile yeniden hükümet kurma görüşmelerine başlayacağı tahmin ediliyor. Bir başka ihtimal de; Merkel erken seçim kararı alabilir. Böylesi bir karar Almanya’da “Merkel döneminin” sonunu da getirmiş olacak.

ALMAN SİYASETİNDE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞI MI?

Olası bir genel seçimlerde ise oy oranı yüzde 20’lere çıkan Yeşiller’in SPD ve Sol Parti ile “kırmızı-kırmızı-yeşil” hükümetini kurma ihtimali de gözle görülür şekilde güçlü. Bir yandan CDU ve SPD gibi halk partilerinin erimesi, diğer yandan da ırkçı AfD’nin yükselişinin önüne geçmek için seçmenlerin Yeşiller’e yöneleceği ifade ediliyor. Bu durumda da Annalena Baerbock ile Yeşiller’in eş genel başkanlık görevini yürüten ve siyasetteki yıldızı son dönemlerde parlayan Robert Habeck’in başbakanlık koltuğuna oturacağı konuşuluyor.