PJAK Eşbaşkanı: Şartlar ne olursa olsun haklarımız için mücadele edeceğiz

İran halklarının ‘Jin, Jiyan, Azadî’ ruhuyla hareket ederek alternatif bir toplumsal sistem kurabileceğini belirten PJAK Eşbaşkanı Peyman Viyan, “Şartlar ne olursa olsun halkımız ve haklarımız için mücadele edeceğiz" vurgusunda bulundu.

İsrail’in 13 Haziran gecesi İran’ın Tahran, Kirmanşah, Tebriz, Kum, Loristan ve Hemedan gibi kentlerindeki askeri ve nükleer hedeflere yönelik saldırılarıyla birlikte, Ortadoğu’da savaş tehlikesi büyüyor. Saldırılarda üst düzey İranlı komutanlar ve bilim insanlarının öldürülmesi, İran rejiminin iç dengelerini de sarstı. Gelişmelerin ardından Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), dikkat çeken bir açıklama yaptı.

PJAK, yaptığı yazılı açıklamada tüm İran halklarını özyönetim ve demokratik örgütlenmeye çağırdı. Savaş ve diktatörlük dışında bir alternatifin mümkün olduğuna dikkat çeken örgüt, “İran’a özgürlüğü getirecek olan halkın demokratik mücadelesi ve ‘Jin, Jiyan, Azadî’ devrimidir” dedi.

REJİMİN YIKILMASI BÖLGEDE DE DÜNYADA DA BÜYÜK KAOS YARATACAK

Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan PJAK Eşbaşkanı Peyman Viyan, İran rejiminin yıkılmasının bölge ve dünyada büyük bir kaosu beraberinde getireceğine işaret ederek şöyle konuştu: “Irak, Libya ve Suriye’de olanlar İran’da da farklı bir biçimde gerçekleşiyor. Bu konu biraz da İran rejimine bağlı. Eğer rejim daha fazla direnirse saldırılar yoğunlaşır. İran’ın dışarıdaki kolları kesildi ve bu aşamada içerideki kolları da birer birer vuruluyor. Çok sayıda komutan ve yöneticileri öldürüldü. İslam Cumhuriyeti’nin paradigması zaten çelişkili. “Farşisizm” (Fars+Şii) zihniyeti en büyük çelişki. Öte yandan rejim içinde yer alan rantçı ekip, aklıselim güçlerin önünü kesiyor ve siyaseti kendi çıkarlarına göre şekillendiriyorlar. Ekonomik kriz hem halkı hem de devleti oldukça zorluyor. Bunun yanı sıra büyük bir kuraklık hakim. Sadece kuzeyde ve Zagroslarda su var. İsfahan, Şiraz ve Kirman’dan gelecek büyük göç dalgaları korkuları var. Bu faktörler ve son saldırıların halk üzerindeki etkisi büyük olacak. İran rejiminin yıkılması bölge ve dünyada büyük bir kaosu beraberinde getirecek. Dolayısıyla bu konu, çok dikkatli bir şekilde ileri götürülüyor. Öte yandan başta Kürt güçleri olmak üzere rejim karşıtı güçler konusu, farklıdır ve özel bir şekilde ele alınmalı.”

İRAN’DA KÜRTLER EN ÖRGÜTLÜ TOPLUMDUR

Peyman Viyan, Kürt halkının İran’daki en örgütlü ve dikkatli kesim olduğunu belirterek şunları söyledi:

Kürtler, İran’da temel haklarını istiyor. Rejimin iddia ettiği gibi “ayrılıkçı” değiller. Şu anda İran’da en örgütlü ve dikkatli halk, Kürtlerdir. Bazı güçler, “Jin, Jiyan, Azadî” direnişini çıkarları için kullanmaya çalıştı. Ancak bu süreçte çok dikkatli davrandık ve net duruşumuzu ortaya koyduk. Bu da Kürtlerin toplumsal ve siyasal değişimlerin motor gücüne nasıl dönüştüğünü gösterdi. Rêber Apo, 20 yıldan fazla bir süre önce “Özgür Kürt, Ortadoğu’nun yeni kimliğidir” demişti. Rejim, Kürtlerin temel haklarını istediğini iyi bilmeli. Kürtler, özgürlükçü paradigmasıyla daha geniş düşünüyor ve temel haklarını talep ediyor. Şartlar ne olursa olsun haklarımız için mücadele edeceğiz. Kürtler formülasyonu tartışılabilecek ortak bir yönetim taraftarıdır, çatışmanın değil. Aynı zamanda Kürtler özsavunmasını yapıyor, siyasi ve örgütlü güce sahipler. Kürtlüğümüzden ve haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Rêber Apo’nun dediği gibi, “Kürtlük artık garantilenen bir hakikattir.” Hakikatin izindeyiz ve Kürtlüğümüz, hakikatimizdir.”

TÜRK DEVLETİ ÖNCE KENDİ SORUNLARINI ÇÖZMELİ

Türkiye’nin PJAK’a yönelik silah bırakma çağrısına da değinen Viyan, bu dayatmanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Viyan, “Türk devleti, Rêber Apo’nun çağrısının değerini bilmeli. Türk devleti, eski zihniyetine göre hareket ediyor. Kürtlerin iradesini ve gücünü tanımak zorunda. Bu seviyeye geldik. PJAK, İran’da Kürtlerin hakları için mücadele eden bir partidir. Türk devleti neden PJAK’ı hedef istiyor? Çok sayıda ülkede insanlar Rêber Apo’nun paradigmasından etkilendi ve tartışıyor. Türk devleti bunların hepsine müdahale mi edecek? Tahran, Afrika veya Amerika’da bu paradigmaya göre mücadele edecek olan herkese de mi müdahale edecek? Bu yöntemleri yanlış. PJAK, Rêber Apo’nun felsefesi ve paradigmasına göre mücadele ediyor, çalışması kendi yapısına ve Rojhilatê Kurdistan’daki Kürtlere bağlı. Açıkça söyledik, bir kez daha söylüyoruz: Mücadelemize devam edeceğiz ve elimizden geleni yapacağız. Bir yıldan fazla bir süredir birçok şeyimizi gözden geçiriyoruz, tartışıyor, kararlar alıyoruz. Her koşul ve duruma uyacak gücümüz, potansiyelimiz var. Türk devleti önce kendi sorunlarını çözsün” dedi.

KADINLARA İDAM CEZASI İNSANLIK SUÇUDUR

Viyan, İran’da idam tehdidi altındaki PJAK’lı kadınlar Werîşe Muradî, Pexşan Ezîzî ve Şerîfe Muhemmedî’nin durumuna da dikkat çekti. Üç kadın hakkında verilen idam cezalarının tamamen hukuksuz olduğunu belirten Viyan, uluslararası kamuoyuna çağrıda bulundu:

“Pexşan gazetecidir, Şerîfe solcu bir mücadeleci, Werîşe ise onurlu bir direnişçidir. Bu cezalar, “Jin, Jiyan, Azadî” felsefesinin temsilcisi olan kadınlardan intikam alma politikalarının sonucudur. ‘İdama hayır, özgür yaşama evet’ kampanyası büyüyor ve bu cezalar kaldırılana kadar devam edecek.”

İDAMLAR İRAN SİSTEMİNİN SAVUNMA SİLAHI HALİNE GELDİ

Viyan, İran devletinin toplumsal öfkeyi bastırmak için idamı bir yöntem olarak kullandığını ifade ederek 2024 yılı içinde yalnızca 31 kadının idam edildiğini, yüzlerce siyasi tutsağın da aynı tehditle karşı karşıya olduğunu belirtti.