Rahiplerin parçalanmışlığı Myanmar’daki askeri cuntayı kalıcılaştırıyor

Askeri cuntanın aylardır baskı altında tuttuğu Myanmar’da din insanları arasındaki bölünme de demokrasiye geçişi zorlaştırıyor.

1 Şubat’taki askeri darbenin ardından Myanmar’da yönetimi elinde bulunduran askeri cuntaya karşı mücadele eden halka karşı bugüne kadar katliamlarla cevap verildi. Cuntaya karşı sivil itaatsizlik eylemlerinde şimdiye kadar yaşamını yitirenlerin sayısı 780 olarak kayıtlara geçti.

DİN İNSANLARI KENDİ ARASINDA BÖLÜNMÜŞ DURUMDALAR

Askeri cuntanın tıpkı 2007’de olduğu gibi yönetimi ele geçirmesi ardından sayıları 300 bini bulan Budist rahiplerin tutumu da sivil itaatsizlik eylemleri açısından oldukça önemli görülüyor. Ancak 2007 darbesinden sonraki direnişte önemli bir rol oynayan Budist rahipler, bu yılki darbe sonrasında kendi aralarında bölünmüş durumdalar.

Sivil itaatsizliğe karşı çıkan din insanlarının önemli bir kısmı gizlenmek zorunda kalırken, devrik Başbakan Aung San Suu Kyi’nin politikalarına karşı çıkan bir kesim ise cuntayı destekliyor. Bunlar arasında orduyu ‘ulusun ve dinin koruyucusu’ olarak gören ultra milliyetçi rahipler geliyor.

Cuntaya karşı çıkan yüzlerce Budist rahibinin ülkenin ‘dini başkenti’ olarak görülen Mandalay’da katıldıkları gösterilerde, “Myanmar’ı kurtarmamıza yardım” edin sloganları atılmıştı. Din insanları, cuntanın işlediği insanlık suçlarının durdurulmasını haykırmıştı.

‘İSLAMLAŞMA TEHLİKESİ’ NEDENİYLE ORDUYA DESTEK VERİYORLAR

Ancak ülkede sadece yüzde 5 olarak tahmin edilen Müslüman nüfusu ‘tehlike’ olarak gören aşırı sağa yakın rahiplerin tutumu, demokrasiye dönmeyi isteyenlerin çabalarını zora sokuyor. 2014 yılında kurulan ‘Ma Ba Tha’ adlı ‘ırkı ve dini savunma’ amaçlı dini örgüt bunların başında geliyor. Ma Ba Tha’ya göre, Myanmar’ın ‘İslamlaşması’ tehlikesi var.

Ancak bu iddia, ülkedeki Müslüman nüfus dikkate alındığında gerçekçi bulunmuyor. Önceki yıllarda yasaklanan bu hareketin üyeleri, Başbakan Aung Sang Suu Kyi’nin devrilmemesi halinde Budizm’in ‘yok olacağını’ savunuyorlar.

Budist din insanlarının etkisini dikkate alan askeri cunta da boş durmuyor. Darbenin ardından cuntanın liderliğine seçilen General Min Aung Hlaing ve çok sayıda üst düzey askeri yetkili, birçok kereler manastırları ziyaret etmişlerdi.

300 bin kadar Budist rahibin olduğu Myanmar’da manastırların işleyişine dair kanunlar, rahiplerin seçimlerde oy kullanması veya siyasi eylemlere katılmasını yasaklıyor. Buna rağmen özellikle kırsal kesimlerdeki rahiplerin sivil itaatsizlik eylemlerine katılmaya devam ettikleri bildiriliyor.