Sosyal hak gaspına şarlatanca argüman: Devlet borçları

Birçok Avrupa ülkesinde liberal ekonomik politikaların hedefinde olan sosyal devlet kazanımlarının yok edilmesine bahane olarak ‘kamu borçlarının’ gösterilmesi, Fransız politolog Thomas Guénolé tarafından ‘şarlatanlık’ olarak nitelendiriliyor.

Fransa’nın önde gelen sol partilerinden France Insoumise (Boyun Eğmeyen Fransa)’nın yöneticilerinden olan politolog ve deneme yazarı Thomas Guénolé, kendi ülkesindeki liberal argümanlar üzerinden değerlendirdiği bu konudaki yazısını Huffington Post için kaleme almıştı.

Liberal politikaları benimseyen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un göreve geldiği Mayıs 2017’den bu yana şirketler ve zenginler lehine birçok vergi ve prim indirimi getirilmişti. Ayrıca Çalışma Yasası’nda yapılan ek değişikliklerle birlikte işten çıkarmalar kolaylaştırılırken, aynı anda öğrenciler başta olmak üzere dar gelirli kesimlerin haklarına el atıldı.

Öğrenciler dahil dar gelirlilere verilen kira yardımları ‘sembolik’ de olsa azaltılırken, önümüzdeki yıldan itibaren tüm sosyal yardımlar bireylerin son 3 aylık gelirlerine göre belirlenecek. Oysa öncesinde bu gelirler son 2 yıldaki gelirlere göre hesaplanıyordu. İşsizlik yardımlarının aşamalı olarak kısıtlanması, kamu görevlilerinin hastalık halinde raporlu ilk günlerinin ödenmemesi, kamudaki memur sayısının azaltılması gibi onlarca önlemin tümünün dar gelirlilerin yaşamını etkileyeceği kesin.

Tüm bunlar yapılırken veya sosyal hakların gaspının önüne geçilmesi talep edilirken ortaya atılan en önemli gerekçelerden biri de ‘devletin borçları’.

YIKICI TÜM POLİTİKALARIN GEREKÇESİ: BORÇLAR

Politolog Thomas Guénolé ise, liberal politikaların bu en büyük bahanesinin kabul edilemeyeceğine dikkat çekiyor. Devletin borçlarının sosyal adaleti yok eden ‘makasın bir yanı’ olduğuna vurgu yapan Guénolé, “Örneğin siz çıkıp ‘hastane personellerinin üçte birinin tükenmişlik sendromu riski taşıdığını’ ve bundan dolayı da ‘acilen daha fazla personel alınması gerektiğini’ söyleseniz, siz verilecek cevap bunun ‘imkansız’ olduğudur. Zira size, ‘Çünkü borçlar var’ denilecektir” diye eleştiriyor.

Kamu borçlarının bahane edilerek sosyal yardımların kısıtlandığını kaydeden Thomas Guénolé, Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) verilerine dikkat çekiyor. Guénolé’nin atıfta bulunduğu verilere göre, Fransa’da sosyal devlet politikaları olmamış olsaydı, halen yüzde 14 olan yoksulluk oranı en az yüzde 24 olacaktı.

YALAN YANLIŞ ARGÜMAN

Borçların sosyal devlet kazanımlarının yok edilmesinde argüman olarak kullanılmasını yalan-yanlış bir argüman olarak değerlendiren Guénolé, bu konuda uzman olmayan toplumun “Fransa’nın borcu milli gelirin yüzde 98’i düzeyinde. Yakında yüzde 100’e ulaşacak” türündeki cümlelerle aldatıldığını vurguluyor.

Guénolé, birçok devlette olduğu gibi Fransa’nın da borçlarını uzun vadede geri ödediğini ve bunun 7 yıl olduğunu hatırlatıyor. Fransız politolog, yani aslında Fransa’nın her yıl geri ödeme yaptığı borçların milli gelirin sadece yüzde 14’ü civarında olduğuna işaret ediyor. Guénolé, bu durumu “Borç kıyameti balonu da böylece hemen sönüyor” diye yorumluyor.

BORÇ DEĞİL ÖNEMLİ OLAN KAMUSAL KAYNAKLAR

Guénolé, devletlerin borçlarının milli gelirin yüzde 100’ünden fazla olmasının çok önemli bir sorun olmadığını dile getirirken, tüm topluma veya kamu kurumlarına ait zenginliklerin belirleyici olduğunun altını çiziyor. Bu zenginlikler arasında alt ve üstyapı, şirketlerin ve bireylerin varlıkları ile emlakların değeri bulunuyor. Guénolé’nin dikkat çektiği bu zenginliklerin veya kaynakların sadece yerel yönetimlerde 1,7 trilyon euroya ulaştığı tahmin edilirken, bu ise tek başına 2 trilyon 255 milyarlık toplam borcun yüzde 75’ine denk geliyor.

BÜTÇE FAZLASIYLA BORÇLARI BİTİRENLER ‘ŞARLATANLARDIR’

Thomas Guénolé’ye göre, Fransa’nın halen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarınca güvenilir bulunmasının en önemli nedeni de kamuya ait tüm zenginliklerin yüksekliği. Sosyal hakların zayıflatılmasıyla artacak yoksulluğun bu güvenilirliği de zedeleyecek.

Fransız uzmana göre, hükümetlerin yoksulluğu arttıracak sosyal hak gasplarıyla borçları azaltması ise büyük bir yalan. Örneğin Fransa’nın milli gelirinin yüzde 98’ine denk gelen borçları her yıl bütçede sağlanacak yüzde 1’lik fazlalıklarla kapatmak için tamı tamına 98 yıl gerekiyor. Guénolé, bundan dolayı da borçların sosyal hak gaspıyla bütçelerde sağlanacak fazlalıklarla kapatılabileceğini söyleyenleri ‘şarlatan’ olarak nitelendiriyor.

AVRUPA MERKEZ BANKASI BORÇLARI SATIN ALMALI

Guénolé, tüm bunlar yerine Euro Bölgesi ülkelerinin borçlarının Avrupa Merkez Bankası tarafından satın alınmasını öneriyor. Bu satın alma miktarının yıllık 960 milyar Euro’ya kadar çıkabileceğini savunan Guénolé, bu sayede sadece 10 yıllık bir süreçte tüm üye devletlerin borçlarının bitirilebileceğini öne sürüyor. Bunun için ise Avrupa Merkez Bankası’nın ek para basması yeterli olacak.

Thomas Guénolé, yıllık ek yüzde 4’lük bir oranda para basılmasının hiper enflasyon tehlikesine yol açmayacağını da vurguluyor.