Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yürürlüğe girdi. Düzenleme, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda çeşitli tartışmaları beraberinde getirirken, internet düzenlemeleri ve çocuk tutuklulara dair maddelerin de içinde olduğu 8 madde, partilerin uzlaşmasıyla metinden çıkarıldı. 

Yeni yargı paketini ve devem eden barış sürecine ilişkin ANF'ye değerlendiren Amed Barosu Başkan Yardımcısı Şilan Çelik, "10. Yargı Paketi heyecanlı ve büyük bir önemle bekleniyordu. Ama bakıldığı zaman bu infaz düzenlemesiyle ilgili bu yasa teklifi değişikliklere bakıldığı zaman kapsamın çok dar tutulduğu gördük. Kapsamın dar tutulması insanlardaki heyecanı ve bu sürece verilen önemi az olduğunu hissettiriyor" dedi.

HASTA MAHPUSLARIN DURUMU ACİLİYET ARZ EDİYOR

Yeni yargı paketinin sürece dair beklentileri karşılamadığını söyleyen Şilan Çelik, "Bu süreçle ilgili yasal değişikler gerekiyor, bunu her zaman dile getirdik. Bununla ilgili adımlar atılması gerekiyor. Tabii ki her şey bir anda olacak ve bir an da bütün değişikler yapılacak değildir. Ancak atılacak adımlar içerisinde çok elzem olan konuların çok zamana yaymadan gecikmeksizin yapılması gerekiyor. Bunlardan biri infazla ilgili düzenlemenin yapılması gerekiyor. Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bir konu.

Diğer bir konuda infaz içerinde hasta mahpuslar kısmı önemlidir. Sadece hasta mahpuslar değil, cezaevinde hapishane koşullarında olan bütün mahpusların durumu aciliyet arz ediyor ama hasta mahpusların durumu daha fazla aciliyet arz eden bir durum. Bu sebeple de bununla ilgili atılacak adımların daha acil ve hızlı bir şekilde atılması gerekiyor. Bu sebeple, bununla ilgili yapılacak düzenlemelerin de hızlı ve daha sonuç alıcı şekilde yapılması gerekiyor. Ancak bu yargı paketi teklifte, bunun bu şekilde yapılmadığını hasta ve siyasi mahpuslarla ilgili kapsamın dar tutulduğunu görüyoruz. Hasta mahpuslarla ilgili cezaevinde koşullarının kalıp kalmayacağına ilişkin ATK raporu yeterli gören bir yasa teklifi var karşımızda. Bu haliyle doğru gelmiyor. Çünkü ATK raporları eksiklik arz ediyor. Burada bağımsız sağlık kuruluşlarının raporları da dikkate alınması gerekiyor" diye konuştu.

YASAL DÜZENLEMLERİ SADECE İKTİDARIN ELİNE BIRAKMAMAK GEREKİYOR

Süreci sadece yargı paketi ve yapılan yasa teklifiyle değerlendirilmesinin doğru olmadığını söyleyen Şilan Çelik, " Bu sürece ilişkin tarihi çağırı yapılırken bunun bir anda olmayacağının zaten bütün taraflar farkında. Bu süreç bir zaman alacak. Bu zaman içerisinde belirli adımlar atılacak. Bununla ilgili her zaman şunu söylüyoruz; bu sürecin olumlu yönde başarıya ulaşabilmesi için yasal değişikler yapılması zaten şart. Çünkü yasal değişikler hukuki zeminde sürecin daha güvenilir bir şekilde ilerlemesi için önemli. Önümüzde yeni bir yasama yılı olacak. Bu yeni yasama yılında yeni değişikler yapılacak. Bu süreçte atılacak adımlar, yapılacak yasal değişiklerin üzerine düşünülerek gerçekten içerisindeki bütün tarafların görüşleri alınarak, bütün tarafların dahili sağlanarak bir yasal değişiklik yapılması gerekiyor. Sadece iktidarın eline bırakmamak gerekiyor. Mecliste bu konuya ilişkin bir komisyonun kurulması gerekiyor. Ancak bu şekilde yapılacak değişikler kalıcı bir çözüme evrilebilir. Çünkü diğer haliyle sadece iktidar tarafından verilecek yasa teklifleri eksik kalacaktır" ifadelerine yer verdi.

DEVLET, SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMELİ

Barış sürecinin dair devletin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine vurgu yapan Şilan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Hukuki anlamda yasal olarak bütün tarafları güvence altına alınacak şekilde adımların atılması gerekiyor. Bunun çözüm yeri her zaman meclistir. Mecliste alınacak kararlar, yapılacak yasa değişiklikleri süreci olumlu yönde evirecektir. Şu an Türkiye'de hali hazırda yasalarda çok ciddi eksiklikler var. Yasalarımızda; özellikle ceza kanununda bulunan suç tanımlamalarında çok soyut tanımlamalar var. Bu soyut tanımlamaların değiştirilmesi gerekiyor.

*Belediye Kanunu'ndaki kayyum atamasını ön gören madde hükmü değişmesi gerekli.

*Kürtlerin kamusal alanda sosyal ve ekonomik haklarını kullanabilmesine ilişkin yasal değişikler yapılmalı.

Bu durumlarla ilgili mecliste özel bir komisyon kurularak, bu komisyonda buna ilişkin yasa teklifleri geliştirilerek değişiklerin yapılması gerekiyor. Komisyon eliyle çıkmadığı sürece 10. Yargı Paketi'nde gördüğümüz gibi ciddi eksiklikler karşımıza çıkacaktır."