Soykırımın unutulan kurbanları anıldı

1944 yılında Nazilerin Auschwitz-Birkenau toplama kampında gaz odalarında topluca katlettiği Romanlar İsveç'in başkenti Stockholm ve Göteborg kentinde düzenlenen etkinliklerle anıldı.

1944 yılının 2 Ağustos'u 3 Ağustos'a bağlıyan gece Auschwitz-Birkenau toplama kampında 3 bini aşkın Roman 3 gaz odasında katledildi.

Katledilenlerin çoğunluğu yaşlı ve hastaydı. Öldürülenler arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyordu.

O günden bu yana katliamın gerçekleştiği 2 Ağustos gecesi 'Çingene Gecesi' olarak adlandırılır. Tüm dünya Yahudi soykırımından söz ederken Romanlara yapılan soykırım uzun yıllar kamuoyunun gündemine gelmedi.

Nazi Almanya'sında Yahudilere yönelik saldırı ve tutuklamalar sürerken aynı zamanda Romanlara yönelik saldırı ve tutuklamalar başlatıldı. Romanlar toplama kamplarına dolduruldu. Nazilerin işgal ettiği Baltık ülkelerinde Romanlar katledildi.

YARIM MİLYON ROMAN KATLEDİLDİ

Almanya'da Nazilerin yok etmeyi başaramadığı istatistikler yarım milyon civarında Romanın katledildiğini ortaya koymasına rağmen Alman Hükümeti katliamdan uzun yıllar sonra resmi olarak Romanlara soykırım yapıldığını kabul etti.

1982 yılında o zamanki Batı Almanya'nın Başbakanı Helmut Schmidt, Romanların tıpkı Yahudiler gibi Nazilerin hedefi olduğunu ve soykırımdan geçirildiğini söyledi. 1989 yılında da Birleşmiş Milletler, 2. Dünya Savaşı yıllarında Romanların etnik kökenlerinden dolayı yok edildiklerini açıkladı.

Katliamın yıldönümü dolayısıyla Göteborg'de Haga Kyrkoplan'da düzenlenen anma etkinliğine Belediye Başkanı Anneli Rhedin, soykırımında yaşamını yitirenlerin yakınları ve Yaşayan Tarih Forumu kurumunun yöneticilerinden Ingrid Romfors katıldı.

1944 yılında 3 bin Romanın katledilmesinin üzerinden 75 yıl geçtiğini hatırlatan Ingrid Lomfors, “Bugün Nazi rejimin kurbanı olan tüm Romanları andığımız gündür. Bugün herkesin tüm insanların eşit değerde olduğuna destek vermesi gerektiği gündür” dedi.

SOYKIRIMIN ARKASINDAKİ MEKANİZMAYI ANLAMAK VE ANLATMAK

Stockholm'deki etkinlik saat 14.00'de Raoul Wallenberg Meydanı'nda düzenlendi. Etkinliği örgütleyen devlet kurumu Yaşayan Tarih Forumu adına konuşan Erika Aronowitsch, kurumlarının soykırımın arkasındaki mekanizmayı anlamaya ve anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Güz aylarında bir grup Roman genci soykırım konusunda eğitimden geçireceklerini ve soykırımın yapıldığı Auschwitz kampına götüreceklerini belirttikten sonra “Eğitim, kültür ve sergiler vasıtasıyla yapılan soykırımı anlamaya ve anlatmaya çalışacağız” dedi.

Eğitim Bakanı Anna Ekström'ün Müsteşarı Kristina Persdotter, soykırımın üzerinden 75 yıl geçmesine karşın ırkçı ve Nazi grupların hâlâ soykırımını inkar ettiklerini, cadde ve sokaklarda Yahudi ve göçmen karşıtı eylemler yaptığını söyledi.

NAZİLER GÜÇLENDİKÇE İNSANLAR GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ KAYBEDER

Naziler güçlendikçe başkalarının güvenlik ve özgürlüklerini kaybedeceklerini, demokrasinin kaybedeceğini söyleyen Persdotter, “Bizim toplumumuzda Nazilere yer yok. Biz Nazizmin gerçekleştirdiği katliamları asla unutmamalıyız. Asla sessiz kalmamalı ve olanları görmezden gelmemeliyiz. Günümüzde de İsveç ve Avrupa'da Romanlara karşı ırkçılık sürüyor. Bu ayrımcılık ve ırkçılık sadece Nazilerden gelmiyor. Günlük yaşamda her yerden ne yazık ki resmi kurumlardan da geliyor” dedi.

Bundan 60 yıl önce İsveç'in Romanlara yönelik ayrımcı uygulamalara son veren yasaları yürürlüğe koyduğunu hatırlatan Persdotter, konuşmasının devamında şunları kaydetti.

“Ama hâlâ Çingene karşıtlığı oldukça yaygın. Bu nedenle hükümet Roman kültür ve tarihinin bilinmesi için Milli Eğitim Müdürlüğü, Yaşayan Tarih Forumu, belediyeler, il genel meclislerine talimat verdi. Hükümetin belirlediği strateji 2032 yılına kadar 20 yaşlarındaki Roman gençlerin diğer gençlerle aynı imkanlara sahip olmasını amaçlıyor. Bizim hedefimiz herkesin etnik kökeninden bağımsız olarak aynı iş, sağlık, konut, eğitim, kültür, örgütlenme hakkına sahip olmasıdır.”

Konuşmalardan sonra soykırımda yaşamını yitiren Romanlar için mum yakıldı ve bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Katja ve Kipa Blomerus kardeşler, Romanca şarkı ve türküler söyledi.

ÇİNGENE KARŞITLIĞINDAN DOLAYI ROMAN SOYKIRIMI GÜNDEME GETİRİLMEDİ

Etkinliğe katılanlardan Şair ve Ressam Bengt Björklund, Romanlara karşı yapılan soykırımının neden çok geç gündeme getirildiği sorumuzu şöyle yanıtladı.

“Romanlara yapılan soykırım bilinçli olarak uzun yıllar gündeme getirilmedi. Bunu gündeme getirmek Almanya ve diğer Batılı ülkelerin işine gelmedi. 1980'li yıllarda artık bunu gizlenemeyeceklerini anlayınca kabul ettiler. Romanların soykırımdan geçirdiğini gösteren belgeler vardı ve biliniyordu. Ama bu güçlü olan Çingene karşıtlığından dolayı gündeme getirilmedi. Romanlara yönelik ayrımcılık ve dışlanma bundan yüzlerce yıl önce Avrupa'ya gelmeleriyle başladı. Bugün İsveç dahil Avrupa'nın tüm ülkelerinde Çingene karşıtlığı devam ediyor.”

Akşam saatlerinde de Yaşayan Tarih Forumu, konunun ele alındığı bir panel düzenledi. Stockholm Yahudi Cemaati Genel Sekreteri Isak Reichel, Stockholm İl Genel Meclisi'nden Mirelle Gyllenbäck ve Nazilerin 2 Ağustos 1944 gecesi gaz odalarında katlettiği Hanna Dimitri'nin kızı Berith Kalander'in katıldığı panelde Romanların günümüzdeki sorunları tartışıldı.

Ukraynalı Yönetmen Petro Porosjenko'nun genç bir Roman kadının Naziler tarafından öldürülmesini anlatan “Remember” (Hatırla) adlı kısa filmi gösterildi.