1 Nisan boykotuna çağrı: Bundan sonra hepimizde

Üniversite öğrencileri, tutuklu olan ve ev hapsine çarptırılan arkadaşlarının serbest bırakılması için 1 Nisan günü saat 17.00’de Kadıköy Rıhtım’da başlatacakları boykota katılım çağrısı yaptı: “Bundan sonra hepimizde.”

Üniversite öğrencileri, Boğaziçi direnişinde gözaltına alınıp tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması için Kadıköy’de bildiri dağıtıp, 1 Nisan’da yapacakları basın açıklamasına katılım çağrısı yaptı. Sloganlar eşliğinde Kadıköy dolaşan öğrenciler, “Özgürlüğümüzü, arkadaşlarımızı, kampüslerimizi almak için geliyoruz” başlıklı bildiri şunlar ifade edildi.

“4 Ocak gününden bugüne direnişimiz sürüyor. İlk gün atanmış kayyum rektör Melih Bulu’nun istifası için çıktığımız meydanda bizlere çizilen sınırları aştık. Yüzlerce öğrenci hep bir ağızdan kayyumun istifasını istediğimizi haykırdık ve polis barikatlarını tanımadık. Üniversitenin öznesi olduğumuzu irademizi tanımayan kayyumcu iktidara bir kez daha hatırlattık. Ertesi güne ise ev baskınlarıyla uyandık. Sabaha karşı evlerimizi bastıklarında, gözaltına aldıklarında gösterdiğimiz dayanışmayla arkadaşlarımızı ellerinden aldık. Bu süre zarfında onlarca ilde binden fazla üniversiteli göz altına alınırken onlarca arkadaşımız ev hapsine mahkum edildi. 11 arkadaşımız uydurma gerekçelerle kayyum rektör istemedikleri için tutuklandı. Ancak biz onların ev hapsi kararlarını tanımadık, kelepçeleri söktük. Tutuklu arkadaşlarımız için mücadeleyi bırakmadık.

Direniş süresi boyunca onlarca üniversitede kurduğumuz dayanışmalarla uygulanan baskıyı ve şiddeti beraber göğüsledik. İşçi ve emekçilerin, Kürt halkının, kadın ve LGBTİ+’ların omuzdaşı olduk ve omuzdaşlarımızla beraber direndik. Tutuklu olan 8 arkadaşımızı direnişin sesiyle iktidarın elinden aldık ve mücadelemize devam ediyoruz. Geriye kalan 3 arkadaşımız hala hapiste. 2 Nisan Cuma günü Anadolu Adliyesi’nde görülecek olan duruşmaya arkadaşlarımızı almak için hep birlikte gidiyoruz. Nasıl ki gösterdiğimiz dayanışmayla gözaltındaki, hapishanedeki arkadaşlarımızı aldıysak geride arkadaşlarımızı bırakmamak için geliyoruz!

Üniversitelerimize atanan kayyumlarla üniversite bileşenlerinin iradesi yok sayılıyor, üniversitede iktidarın baskı politikası derinleştiriliyor. Üniversiteler halk için değil sermaye için bilgi üreten, tek sesli ve tek renkli, yasaklamalar ve disiplin soruşturmaları ile yönetiliyor, hatta idari kadronun tümü dolaysızca iktidar tarafından belirleniyor. Bizler üniversitenin öznesi olan tüm bileşenlerin; öğrencilerin, emekçilerin, akademisyenlerin söz, yetki, karar mekanizmalarına dahil olması gerektiğini söylüyoruz. Üniversitelerin demokratik işletilmesinden yanayız ve bunu ancak biz yaparız. Kampüslerimizin özgürlüğü için, üniversite bileşenlerinin söz, yetki, karar hakkı için geliyoruz!

Direnişin başlamasıyla birlikte polis şiddetini hepimiz gördük ve yaşadık. Gözaltı, ev hapsi, soruşturma, tutuklama terörü karşılığını ezilenlerin ve öğrencilerin büyüyen dayanışması ve direnişin yükselmesinde buldu. Onların barikatları, gözaltı ve tutuklamaları sokaklardan ve meydanlardan ayağımızı kesemedi. Bu süreçte LGBTİ+’lara uygulanan fobik politikalar ve saldırıların karşısında gökkuşağının yedi rengini hep birlikte savunduk. Direniş özgürleştiriyor, mücadelemizle özgürlüğümüzü almaya geliyoruz!”