10 Ekim Davası: 400 vekil isteyenler katliamı hazırladı!

Ankara Katliamı Davası'nın duruşmasında aileler devletin rolüne dikkat çekti ve savcıya tepki gösterdi.

Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ tarafından düzenlenen katliam saldırısı sonrası 103 kişinin yaşamını yitirdiği davanın 9’uncu grup blok duruşması ikinci gününde devam etti. Duruşmaya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara milletvekili adayları Ceren Şimşek, Nazım Karakurt, İshak Kocabıyık, Filiz Kerestecioğlu, yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları hazır bulundu. Dün savcının mütalaayı açıklaması sonrasında duruşma salonunda geniş güvenlik önlemi alınması dikkat çekti.

'KATİLLER!'

Sanıkların sayfalarca savunma hazırlayarak salona girmesine aileler, “Çocuklarınızı bunlardan koruyun, onları bizden değil” diye tepki gösterdi. Bazı aileler, “Yüce katiller hoş geldiniz, bizi korusaydınız. Siz susun, susun daha çok yatacaksınız” şeklinde tepkilerini dile getirdi.

Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Mehmedin Baranç’ın avukatı mütalaaya karşı süre isterken, Nihat Ürkmez’in savunma için süre istedi. Esin Altıntuğ,’un avukatının tahliye talebi ve raporları dosyaya ibraz etmesi okundu.

AKP'NİN ROLÜNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Mütalaa ve savcılığın sunumuna itirazda bulunan ve katliamın siyasi ayağına dikkat çeken avukat Nuray Özdoğan, kısa bir beyanda bulunarak, şunları dile getirdi:

“Bu katliamın öncesi Adana, Mersin bombalamalarıdır. Diğer savcılar nasıl delillere gözlerini kapattıysa, her dinleme kaydı ile başlayan soruşturmayı gözlerini kapadıysa, biz de dün umudumuzu yitirdik. Tüm insanlık için adalet istiyoruz. Politik cinayet ve katliama giden yolun taşları başkaları tarafından döşendi. Bu katliama giden yolu yapanlar, 400 vekil isteyen, illerde şehirleri yakarak, yıkarak DAİŞ’lileri orada kullananlar, ırkçılıkla siyaset yapanlardır. Katliam kokteyl örgüt yapıldı diyenleri gösterdi. Bu yol göründüğü anlarda siz duvar ördünüz.

'YARGI ÇARESİZ OLAMAZ'

Sizlerin nasıl gözlerini kapattığı, sırtını döndüğünü gördük. Bu katliama giden yolları örenler, Ankara’ya gelmesine izin veren emniyet yetkilileri, rezidansları boşaltanlara müsaade edenler, dinlemeye rağmen bunlara engel olmayan emniyet güçleridir, bu yolları yapanlardır. Yargının sunduğumuz delilleri görmeme hakkı yoktur. Türkiye tarihini etkileyen bir olaydan bahsediyoruz. Bugün hükümet ve devlet bunu yapmıyor. Ama yargı bu güçte ve yetkidedir. Siyaset başka ilişkilerle buna gözünü kapattı. İnsanlığa karşı suçtan yargılanmalıdır. Savcılığı eleştiriyoruz. Yargı çaresiz olamaz. Adalet bu sanıklara verilecek cezalarla sağlanamaz. Yargı siyasetin sınırlarıyla hareket etti. Tevsi tahkikat konusunda olumlu karar vermeniz, katliamdan sorumlu olanları araştırmanızı istiyoruz.”

AİLELERDEN SAVCIYA: KİMSEYE YARANMA, ADALETİ SAĞLA!

DAİŞ’li Hatice Akaltın’ın avukatı Oğuz Akman'ın konuşmasının ardından mütalaa savcısı “ben kime yaranacağım diye merak ediyorum” derken, aileler alkışlarla protesto etti. Aileler, “Rengini belli ediyorsunuz. Kimseye yaranmana gerek yok. Adaleti sağla” diye tepki gösterdi.

Mahkeme Başkanı ise, “Size yüz kere usul anlattık” diye çıkıştı. Bunun üzerine aileler, “Evladını kaybettin mi Sayın Başkan! Bağımsız ol. Adil ol. Adalet istiyoruz. Gaz sıkan polisler neden yargılanmıyor” diye seslendi.

ARA VERİLDİ

Tartışmanın uzaması üzerine Mahkeme Başkanı yine cübbesini çıkararak duruşmaya ara verdi. Aileler hakimin tavrını alkışlarla protesto etti.

Ara verildiği sırada protestolarını sürdüren aileler, “Katiller, katilsiniz. Canlarımızı aldınız” diyerek DAİŞ çetelerine tepki gösterdi. Ayrıca savcıya da seslenen aileler, “Sizin vicdanınıza sesleniyoruz: 15 Temmuz ile ilgili yüzlerce anıt dikildi. Bir tane anıtımız yok. Diri diri arkadaşlarımızı yaktılar. Yüreğimiz yandı bizim” diye belirtti.

Mahkeme verilen aradan sonra devam edecek.