10 yıl tutukluluk da yetmedi!
10 yıl tutukluluk da yetmedi!
10 yıl tutukluluk da yetmedi!
Özgür Kabadayı, Hikmet Korkusuz ve Hüseyin Akın, 10 yılı aşkın süredir tutuklu yargılanıyor. Yasa, "En fazla 10 yıl tutuklu yargılanabilir" diyor. Ancak, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyadaki her eylem için ayrı tutukluluk süresi uygulayarak, süreyi uzatmak istiyor. Mahkemenin hesabına göre 3 tutuklunun yargılanırken tahliye edilmesi imkansız.
Türkiye'nin uzun tutukluluk nedeniyle AİHM'de aldığı mahkumiyetlerin ardından AKP Hükümeti, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişikliğe gitmek zorunda kaldı. CMK'da 2006 yılında yapılan değişiklik ile ağır ceza mahkemelerindeki yargılamalarda tutukluluk süresi en çok iki yıl olarak belirlendi. Sürenin zorunlu hallerde uzatılabileceği ve uzatma süresinin üç yılı geçmeyeceği hüküm altına alındı. Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki yargılamalarda ise ağır ceza mahkemelerindeki yargılamaların iki katı tutuklu yargılama süresi uygulanabileceği belirtildi. Bu durumda, siyasi tutuklular için süre 10 yıla çıktı.
2006 tarihinde çıkartılan yasanın yürürlüğe konulması ise sürekli ertelendi. Yasanın Meclis'te kabulünden 3 yıl sonra, 31 Kasım 2010 tarihinde yürürlüğü girmesi nedeniyle tutukluluk yargılama süresinin 10 yılı aştığı tutuklular da oldu.
TUTUKLU YARGILAMA İÇİN YENİ GEREKÇE
Özgür Kabadayı, Hikmet Korkusuz ve Hüseyin Akın'ın yargılandıkları davada da tutukluluk süresi 10 yılı geçti. Özgür Kabadayı 23 Ocak 2003, Hikmet Korkusuz ve Hüseyin Akın ise 27 Mart 2003 tarihinde gözaltına alındı.
"Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan 3 tutuklu, 10 yılı aşkın bir süredir tutuklu.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyadaki her bir eylem için tutukluluk süresi uygulamak istiyor. Mahkemenin hesabına göre 3 tutuklunun yargılanırken tahliye edilmesi imkansız.
'AKIL VE MANTIK DIŞI'
Avukat Gülizar Tuncer, müvekkillerinin TCK'nın 146. maddesine göre yargılandığına dikkat çekti, "Bu dosya kapsamında mahkemenin böyle bir talepte bulunması, hem hukuk dışı, hem de akıl ve mantık dışı" dedi.
Uzun tutukluluk süresinin adli tutuklular ile siyasi tutuklular açısından farklı farklı uygulanmasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çeken Tuncer, "Yasanın yürürlük tarihi de sürekli değiştirilmişti. Bu süre içinde tahliye olması gereken tutukluların, davalarını sonlandırıp, yasadan faydalanmasının önüne geçtiler" diye konuştu.
3 kişinin gözaltında işkence gördükleri için polisler hakkında açtıkları davanın Yargıtay'da devam ettiğini belirten Tuncer, "Mahkemenin karar vermek için işkence davasının sonucunu beklemesi gerekiyor. Bunu beklerken, müvekkillerimizi tahliye etmeli, yargılamayı tutuksuz yapmalı. Mevcut yasa bunu gerektiriyor" dedi.
Avukat Tuncer, 58 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısının AKP iktidarı döneminde 120 bine çıktığına dikkat çekti, "Türkiye nüfusu iki katına çıkmadı, ancak cezaevi nüfusu iki katına çıktı. Neden bu artış? Bunun sorgulanması gerekiyor" diye konuştu.