Mardin’in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde 1995 yılında gözaltına alınarak, bir daha kendilerinden haber alınmayan, 7 Kürt yurtseverin kemiklerinin bulunmasının ardından aileler, çocukları için taziye kurdu. Almanya’da yaşayan Arslan ve Doğan aileleri, taziyeleri Bochum Kürt derneğinde kabul etti.

Türk devletinin Kürdistan’da yürüttüğü kirli savaşın sonucunda,1990’lı yıllarda, hunharca katledilerek, ölüm çukurlarına atılan binlerce masum, sivil Kürt yurtseverlerinin kemikleri bir bir ortaya çıkıyor. Bunlardan bir grup da geçtiğimiz günlerde, Mardin’in Dargeçit, ilçesinde ortaya bulundu. Yapılan incelemeler ve görgü tanıkların verdiği ifadelerde kemikleri bulunan gençlerin, 1995 yılında gözaltına alınarak, bir daha kendilerinden haber alınmayan, Süleyman Seyhan (65), M. Emin Arslan (14), Seyhan Doğan (13), Abdurrahman Coşkun, Nedim Akyol, Davut Altunkaymak ve Abdurrahman Olcay’a ait olduğu ortaya çıktı. Yapılan otopsi sonucunda, bir tek M. Emin Arslan’ın kimliği açıklandı. Diğerlerinin kimlikleri ise tespit edilemedi. Bunun nedeni ise anne ve babalarının hayatta olmaması nedeniyle DNA testinin yapılamaması. Diğer katledilen çocukların kimlik tespiti için anne ve babaların mezarları açılması bekleniliyor.

‘BİZE İKİNCİ ACIYI YAŞATIYORLAR’

Arslan ailesi, çocukları M. Emin Arslan’ın kemiklerini alarak, köylerinde defnetti. 18 yıl sonra çocuklarının kemiklerine kavuşan aile hafta sonu Bochum’da faaliyet yürüten Kürt derneğinde taziye verdi. Çevrede yaşayan yüzlerce Kürdistan’ın taziye ziyaretinde Kürt derneğinde, açıklamada bulunan M. Emin Arslan’ın kuzeni, Kazım Arslan, olayın 1995 yılında Ekim ayında gerçekleştiğini belirterek,” şunları söyledi: “Kerboran’da birçok kişi gözaltına alındı. Bende onların içindeydim. 26 gün gözaltında alındıktan sonra benimde içinde bulunduğum birçok kişi serbest bıraktılar. Ancak 7 kişiyi içerde tuttular. Onlardan bir daha haber alınmadı. Tek Süleyman Seyhan’ın cesedi 2-3 gün sonra köylüler tarafından bulundu. Ama diğer 6 kişinin akıbetine rastlanamadı. Yapılan bütün girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Hatta çocuklar için ailelere baskı yapıldı. ‘Biz sizin çocuklarınızı bıraktık, dağa gittiler, siz teröristsiniz. Çocuklarınızı getirin’ diye. Bundan bir yıl önce korucular, itiraf etti. Sizin çocuklarınız; ‘Askerler tarafından öldürülüp, gömüldü’ diye. Aileler de savcılığa başvurdu. Gösterilen yerde, birçok kişinin kemiklerine rastlandı. Bunlardan, sadece M. Emin Arslan’ın kimlik tespiti yapıldı, diğerlerinin anne ve babaları hayatta olmadıkları için DNA testi yapılamıyor. Şu anda savcılığa başvurulmuş, mezarların açılması bekleniliyor.”

Seyhan Doğan’ın ablası Zülfiye Doğan ise anne ve babaları hayatta olamadığı için kardeşlerinin kimliği açıklamadığını belirterek, “Bize ikinci acıyı yaşatıyorlar. Kardeşimizin kemiklerini bile alamıyoruz. Bu ne biçim devlet ve adalet” diyerek, isyan etti. Aileler, yaşananların peşini bırakmayacaklarını belirterek, olayı uluslararası platforma taşıyacaklarını söylediler.