ANALİZ

19. yıl özgürlük yılı olsun

Komplo 20. yıla kavuşmadan Kürt halkını ve Kürt Halk Önderini özgürlüğüne kavuşturmanın tüm koşulları oluşmuştur.

Kürt Halk Önderine yönelik komplonun üzerinden 18 yıl geçti. Bir halkın Önderine bu komployu yapanları şiddetle kınıyor, komploya karşı mücadelede yaşamını verenleri saygı ve minnetle anıyorum. Bu 18 yıl ağır tecrit altında geçmiştir. Bir halkın önderine böyle yaklaşan bir devlet, Kürt sorununu çözmez. Bu nedenle ilk önce bu Önderliğe doğru bir yaklaşım gösterilmesi gerekir. Ancak mevcut devlet ve iktidar zihniyetinden bu beklenemez. Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin mücadelesi gelişirse o zaman Kürt Halk Önderine yaklaşım değişebilir.

Bu devletten ve mevcut hükümetlerden Önderliğe ve Kürt sorununa doğru yaklaşım beklemek büyük yanılgı olur. Çatışmasızlık süreçlerinde kısmi yumuşak yaklaşımlar izledikleri oyalama taktiği gereğiydi. Bir siyasal mücadele vardı. O dönemde böyle davranmayı kendi çıkarlarına görüyorlardı. Yoksa özde değişim yoktu. Bunu zaten Kürt Halk Önderi dile getirmiştir. Çatışmasızlık sürecini Kürt Özgürlük Hareketi'ni tasfiye etme süreci olarak ele aldıklarını vurgulamıştır. Nitekim HDP heyetini “sizi bir daha buraya getirmezler, hatta tutuklarlar” diye uyarmıştır. Olan bu Önderliğin öngördükleri olmuştur.

Türkiye Kürtleri soykırıma uğratma amacında ısrarlıdır. Bunu sadece ve sadece mücadele durdurur. Kürt halkıyla Türkiye'deki demokrasi güçleri ortak mücadele ederlerse Türkiye'de bir zihniyet değişimi yaratabilirler. Mücadelesiz, çağrılarla ya da şöyle yapın, böyle yapın demekle Türk devletinden ve mevcut siyasal yapıdan zihniyeti değiştirmesi beklenemez. Zihniyet değişimi sağlanmadan da Kürt sorunu görüşme ve müzakerelerle çözülmez. Çünkü Türkiye'de Kürt sorununun çözümsüzlüğü taleplerin yüksekliği ve azlığından ileri gelmiyor. Kürtler zaman içinde soykırıma uğratılmak isteniyor. Bu nedenle en makul çözüm bile kabul edilmiyor. Bu gerçeklik iyi görerek soykırımcı sömürgeciliği iyi tanımak gerekiyor.

Kürt Halk Önderinin en önemli özelliği Türk devletini çok iyi çözümlemesidir. Bu Önderlik kadar Türk devlet gerçeğini çözen başka bir siyasetçi yoktur. Bu açıdan Türk devletini tanımak isteyenlerin bu Önderliğin çözümlemelerini okumaları gerekiyor. Sadece okumak da yetmez, yapılan çözümleme ve değerlendirmelerin çok iyi anlaşılıp bilince çıkarılması gerekiyor.

Bu Önderliğin Kürt halkına yaptığı en büyük hizmet Türk devlet gerçeğini çok iyi çözümlemesi; bu devlete karşı mücadelede başarının tarzını, yol ve yöntemini ortaya koymasıdır. Bu devleti tanıyanlar ve ona karşı mücadelenin tarzını öğrenenler zaten yenilmezler ve mutlaka başarının yolunu bulurlar. Bu Önderliğin önderlik tarzı, ideolojik ve siyasi çizgisi zindanda bile başarılı olduysa bunun nedeni Türk devlet gerçeğini çok iyi tanımasındandır.

Bu Önderlik zindanı bu halkın mücadelesini güçlendirmek için değerlendirmiştir. Tek kişilik İmralı cezaevinde, tek kişilik hücrede dervişlerin inzivada yoğunlaşması gibi yoğunlaşmıştır. Her saniyesini bu halkın özgürlük mücadelesini başarıya götürme yoğunlaşması içinde geçirmiştir. İnsanlık tarihini, tarihsel toplumu, Ortadoğu gerçeğini, Türkiye başta olmak üzere sömürgeci ülkeler gerçeği ve Kürt toplumunu daha derinliğine çözümleyerek sadece Kürt'ü değil, Ortadoğu halklarını ve tüm insanlığı özgür ve demokratik yaşama kavuşturacak ideolojik-politik çizgiyi ortaya çıkarmıştır. Bu çizgiyi başarıya götürecek örgüt ve eylem çizgisini de ortaya koyarak Kürt halkına, Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa büyük bir hizmet yapmıştır.

Kürt Halk Önderi 18 yıllık zindan yaşamında Kürt halkıyla gönül bağını daha da güçlendirmiştir. Örgüt üzerindeki etkisi daha da artmıştır. Türkiye'nin demokrasi güçleriyle ilişkisini daha fazla güçlendirmiştir. PKK'nin Kürdistan'ın tüm parçaları üzerindeki etkisi zayıflatılmak istenirken, bugün sadece Bakurê Kurdîstan'da değil Rojava, Başur ve Rojhılatê Kürdistan'daki etkisi daha fazla artmıştır. Uluslararası komplocular Önder Apo'yu esaret altına alarak ulaşmak istedikleri hiçbir amaca ulaşmamışlardır. Kuşkusuz Kürt Halk Önderinin hala zindanda olması Kürt halkı için çok ağır bir durumdur.

Eğer komplo Önderlik özgürleştiğinde tümden yenilgiye uğratılmış olacaksa o zaman bu Önderliğin özgürlüğü için mücadele etmeyi bir saniye bile erteleyemeyiz. Bu Önderliği özgürleştirme mücadelesi ile Kürt halkını özgürleştirme mücadelesi iç içe geçmiştir. Kürt halkının özgürlüğüyle Kürt Halk Önderinin özgürlüğü aynı süreçlerde gerçekleşecektir. Bu açıdan Kürt halkı ve demokrasi güçleri bu Önderliğe sahiplenmeyi daha da güçlü hale getirmelidirler. Komplo 19. yılına girerken komployu protesto ve bu Önderliğe sahiplenme eylemleri her türlü engellemelere rağmen yükseltilmelidir. Bakurê Kurdîstan'da merkezi eylemler yapılamıyorsa her ilçe, her mahalle, her köy bir eylem yeri haline getirilmelidir. Kürtler bulundukları her yerde komployu protesto edip Önderliğin özgürlüğünü istemelidirler.

Bir halkın özgürlüğüne ne düzeyde sahiplendiği Önderliğine sahiplenmesiyle, Önderliğiyle bütünleşmesiyle belli olur. Özellikle Kürtler gibi soykırımcı sömürgecilik altındaki halklar için Önderliğine ve özgürlük mücadelesi veren örgütlerine sahiplenme çok önemlidir. Bu temelde 15 Şubat komplosunu protesto etme ve önderliğinin özgürlüğünü isteme eylemlerinden başlamak üzere tüm bahar aylarında soykırımcı sömürgeciliğe karşı mücadele yükseltilirse komplonun 19. yılında Kürt Halk Önderinin ve Kürt halkının özgürlüğünün sağlanması yakın zamanda gerçekleşir. Komplo 20. yıla kavuşmadan Kürt halkını ve Kürt Halk Önderini özgürlüğüne kavuşturmanın tüm koşulları oluşmuştur. Mücadele edildiğinde bunun gerçekleşme imkânları ve koşulları fazlasıyla bulunmaktadır. 

Kaynak: Yeni Özgür Politika