‘1936’da İspanya için seferber olan dünya Kobanê’yi de sahiplendi’

‘1936’da İspanya için seferber olan dünya Kobanê’yi de sahiplendi’

Kobanê direnişinin başladığı günden bu yana sınır hattında devam eden nöbet eylemini dönüşümlü olarak devralan Devrimci Anarşist Faaliyet üyesi Gürşat Özdamar, “Bu mücadelenin ortak bir sinerjisi var. 1936 yılında İspanya’daki anarşist devrim için dünyanın her yerinden insanlar nasıl seferber olduysa, bugün Kobanê için de dünyanın her yerinden gelen, bu mücadeleyi sahiplenen insanlar var” dedi.

DAİŞ çetelerinin 15 Eylül’de Kobanê’ye yönelik başlattığı saldırılara karşı YPG ve YPJ’lilerin tarihi direnişi, 110’uncu gününe girerken, sınır hattında nöbet eylemini sürdürenlerin direnişi de tüm coşkusuyla devam ediyor. Kobanê savaşının çıplak gözle izlendiği Suruç’un Mehser ve Misenyter köylerindeki direniş nöbeti için Dünya ve Türkiye’nin birçok yerinden gelenler de, sınır hattında kurdukları mevzileri terk etmiyor. Sınır hattındaki Devrimci Anarşist Faaliyeti’nin nöbetini devralan Gürşat Özdamar, Kobanê direnişinin dünya açısından ortak bir sinerjisinin olduğuna dikkat çekerek, Kobanê’deki savaşın yaşam ile yaşama karşı çıkanlar arasında olduğunu kaydetti.

‘SALDIRILAR YENİ YAŞAM MODELİNİ YOK ETMEYE DÖNÜKTÜR’

Kobanê direnişinin başladığı günden bu yana sınırda olduklarını söyleyen Özdamar, “DAF olarak Kobanê direnişinin başından beri dönüşümlü olarak buradayız. Ben de yaklaşık 20 gündür buradayım. Rojava devrimi bizim için çok önemli. Bir halkın kendi istediği gibi yaşamanın deneyimidir” dedi. Kobanê’ye yönelik saldırılarla Rojava devrimi ile birlikte gelişen özgür yaşamı yok edilmek istendiğine dikkat çeken Özdamar, “Aslında saldırının bir gerekçesi de budur. Yani bu çete saldırıları, sadece toprak parçasını ele geçirmeye yönelik değil inşa edilen yeni yaşam modelini yok etmeye dönüktür. Halkın bu yaşama arzusunu yok etmektir. Bazı güçler bu durumdan rahatsız olmakta, insanların çizdikleri sınırlar içerisinde kendilerine bağlı yaşaması çabasındalar” diye konuştu.

‘AİLELER ÇOCUKLARININ DİRENİŞİYLE GURURLANIYOR’

Kobanê ile Suruç’un birbirinden ayrı yerler olmadığını ifade eden Özdamar, sınırların anlamsızlığına vurgu yaparak, “Sınırlar çizmişler ancak burada insanlar aynı hüznü yaşıyor, aynı mücadeleyi yürütüyor. Birbirleri ile akrabadırlar, komşudurlar” dedi. sınır hattındaki halkın direnişi ve duygularına tanıklığını anlatan Özdamar, “Burada hem endişeli hem de umutlu bir bekleyiş var. Çocukları orada savaşan aileler, buradan savaşı izlerken hem çocuklarının direnişiyle gururlanıyor hem de gelen her sesle endişeleniyor” ifadelerini kullandı.

‘KOBANÊ DİRENİŞİ DÜNYAYA ÖRNEK OLDU’

Kobanê zaferinin bütün dünyaya örnek olacak bir tarih olacağını dile getiren Özdamar şöyle devam etti: “Kobanê’nin kazanımı, sadece Rojava devriminin ya da Kobanê’nin zaferi olamayacak. Bütün dünyaya örnek olan bir tarihtir. Bu mücadelenin ortak bir sinerjisi var. 1936 yılında İspanya’daki anarşist devrim için dünyanın her yerinden insanlar nasıl seferber olduysa bugün Kobanê için de dünyanın her yerinden gelen, bu mücadeleyi sahiplenen insanlar var” değerlendirmesinde bulundu.

‘BURADAKİ SAVAŞ YAŞAM İLE YAŞAMA KARŞI OLANLAR ARASINDA’

İnsanların yaşamı savunmanın gereği olarak Kobanê direnişine ve sınır hattına aktığını söyleyen Özdamar, “Doğru olan enerji de bu.  Aslında IŞİD’in ya da devletlerin tasarlayamadığı da buydu. İnsanların kaçacağını düşünüyorlardı ama insanlar, yaşamlarını bırakmadılar. Buradaki mücadele bu toprağın da içinde olduğu yaşamı korumaktır. Buradaki savaş yaşam ile yaşama karşı çıkanlar arasında” dedi.