Tarih 5 Aralık 2008.

Kurban Bayramı’ndan üç gün önce.

Yer Güney Kürdistan’ın Qendil daðı.

PKK ile Türk devleti arasında görüşme yapılıyor.

Görüşmede arabulucu ülke temsilcileri de var.

Görüşmenin hemen ardından Türk ve arabulucu ülke temsilcileri görüşme yerinden ayrılıyor, aradan 5 dakika geçmeden, Türk uçakları görüşme yerini bombalıyorlardı.

Hedef, görüşmede yer alan PKK yönetiminin tümünü tasfiye etmek.

Türk devleti aslında görüşüyor gibi yaparken, PKK’yi tasfiye planını devreye sokuyordu.

Bombardıman sonucunda 4 HPG gerillası yaşamını yitirirken, tesadüf eseri PKK yöneticilerine bir şey olmuyordu.

Aynı dönemde T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Amed’e bir gezi yapması planlanmıştı.

Hem görüşme hem de bombardımanın olacaðı gün Abdullah Gül’ün 8 Aralık 2008’de yapacaðı Amed gezisi birden iptal edildi.

Abdullah Gül, iki nedenden dolayı gezisini iptal etmişti.

Birinci neden, PKK yönetiminin bombardımanla tasfiye edilmesi durumunda Amed’te göreceði şiddetli tepki;

Ýkinci neden esas amaç, Ankara’da kalıp PKK yönetiminin tasfiye edilmesini dünyaya duyurmaktı. Kurban Bayramı’na PKK yönetimini kurban edecek ve böyle kutlayacaktı T.C’nin başkomutanı olarak!

Hakikat böyle iken, Türk medyası Abdullah Gül’ün Amed gezisinin iptal nedenini 5 Aralık 2008 tarihinde verdiði haberlerde şöyle geçiyordu:

“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kurban Bayramı’nın ilk günü Diyarbakır’da olacak, bayram namazını vatandaşlarla birlikte kılacaktı. Gül’ün Bayramın ilk günü olan 8 Aralık Pazartesi günü Diyarbakır’da olması planlanıyordu. Fakat kulak rahatsızlıðı sebebiyle Kurban Bayramı’nda Diyarbakır ziyaretini erteledi.”

Kandil’deki hava saldırısından sað kurtulan PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu 9 Aralık Aralık günü Yeni Özgür Politika Gazetesi’nde “Görüşmeler Kürt sorunu çözmek için yapılır” başlıðıyla yayınlanan yazının birinci bölümünde bombardımana ilişkin şunları belirtti.

“Tayyip Erdoðan ile Ýlker Başbuð ve Gülen tarikatı birlikte böyle bir tasfiye konsepti hazırlamışlardı.

2008 yılında bir taraftan Oslo görüşmelerinin yapılması, bir taraftan TRT 6 girişimleri, diðer taraftan Güney Kürdistan’da hazırlanan Kürt konferansının hepsi bu konseptin gereðiydi. Tabii ki fırsat bulduklarında Kürt Özgürlük Hareketi’ne aðır darbeler vurmayı da düşünüyorlardı. Nitekim bir taraftan Oslo görüşmeleri yapılırken, diðer taraftan PKK yönetiminin büyük bölümünü tasfiye edecek bir nokta hava saldırısı gerçekleştirmişlerdi. Buna raðmen Kürt Özgürlük Hareketi ateşkes ve görüşmeleri sürdürme iradesi gösterdi.”

Şimdi de Türk devleti görüşmeler yapıyormuş gibi gösteriyor, aynen 2008’deki gibi fakat tasfiye planını uyguluyor.

31 Aralık 2012’de Lice’nin Speynik Köyü’nde içinde HPG Asker Konsey Üyesi Numan Amed’in de aralarında bulunduðu 10 HPG gerillası kimyasal silahlarla katledildi.

Bugün ise PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK temsilcisi Fidan Doðan ile Leyla Söylemez’in Paris’in en işlek yerinde bir suikastla katledilme durumu var.

Türk Medyası’nın manipülatif haberleri ile AKP’li Hüseyin Çelik ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamaları bir araya getirilince çıkan sonuç, Paris suikastının arkasındaki adresin 5 Aralık 2008’deki ile aynı adres olduðudur.

Yeni bir tasfiye planı devrede. Planı yapan aynı güçler fakat sadece deðişen bir isim var. Ýlke Başbuð’un yerine Necdet Özel var. Tayyip Erdoðan, Necdet Özel ve Gülen tarikatı yeni bir tasfiye konsepti ile devrede.