205 kişinin yargılandığı KCK İstanbul ana davası sürüyor
205 kişinin yargılandığı KCK İstanbul ana davası sürüyor
205 kişinin yargılandığı KCK İstanbul ana davası sürüyor
205 kişinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 6'ıncı duruşması 2'inci gününde devam ediyor. Tutsak Kürt siyasetçiler savunmalarını yapıyor.
97'si tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 6'ıncı duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan adliye binasındaki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
İkinci gününde duruşmaya tutuklu sanıkların yanı sıra 6 tutuksuz sanık katılırken, tutsak siyasetçilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda tutsak yakını da izliyor.
İlk oturumda tutsak Kürt siyasetçi BDP PM eski üyesi Hasan Özgüneş savunmasına İstanbul Adalet Komisyonu'nca belirlenen ve mahkemede hazır bulundurulan Kürtçe tercüman eşliğinde devam etti.
İddianamede illegal faaliyet olarak gösterilen BDP faaliyetlerine değinen Özgüneş, iddianameye delil olarak sunulan tüm faaliyetlerinin BDP tüzük ve programı çerçevesinde yapılmış yasal ve açık faaliyetler olduğunu kaydetti.
Özgüneş, "Örneğin iddianamede İstanbul Kent Konseyi, illegal bir yapı olarak sunulmuş KCK organı gibi gösterilmiştir. Ama tüm faaliyetleri alenidir. Yine tüm BDP faaliyetleri ve çalışmaları KCK'nin çalışmaları olarak yansıtılmıştır” dedi.
BDP eski Parti Meclisi üyesi Özgüneş, “BDP parti olarak kendisini meclisler üzerinden örgütlemiş ve kitle inisiyatifini esasa almıştır. Parti üyesi gençler ve kadınlar da örgütlenmelerini meclis esası üzerinden yapmıştır. Ve bu tüzükte de belirtilmiştir. Bunun önünde Siyasi Partiler Kanunu'nda bir engel de yoktur" diye ekledi.
BDP'nin amacının "onurlu bir barış" olduğunun altını çizen Özgüneş, "Partimiz demokratik uygarlık ilkelerini esas alıyor. Faaliyetlerimiz de bu çerçevededir. Eğer bizim faaliyetlerimiz dikkatlice incelenmiş olsaydı, parti tüzük ve programına ne kadar uygun olduğu görülürdü. Bu sebeple böyle bir iddianamenin hazırlanmasına da gerek kalmazdı. Bu durumda da ne üyelerimiz ne de yöneticilerimiz böyle bir haksızlığa maruz kalmazdı" ifadelerini kullandı.
Özgüneş, savunmasında iddianamede KCK bağlantılı olarak gösterilmeye çalışılan BDP Siyaset Akademileri'ne işaret ederek şöyle konuştu: "BDP kendisini toplum ve siyasetin bir aracı olarak görür. Ve bu bilinçle hareket eder. Özgürlük, demokrasi ve toplumun politikleşmesi bizim için esastır. Bu amaçla da siyaset akademileri kurulmuştur. Parti tüzük ve programı çerçevesinde kurulmuştur. Amacı bu anlayışı topluma yaygınlaştırmaktır.”
Duruşma Özgüneş'in savunması ile devam ediyor.