42 ölü, 100'ü aşkın yaralı, hükümete göre hedef çözüm süreci
42 ölü, 100'ü aşkın yaralı, hükümete göre hedef çözüm süreci
42 ölü, 100'ü aşkın yaralı, hükümete göre hedef çözüm süreci
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı en az 42'ye çıkarken onlarcasının durumu ağır olmak üzere 100'ü aşkın yaralı var.
Patlamalar yerel saatle 12.55’te belediye ve PTT binası önünde meydana geldi. Reyhanlı'dan gelen bilgilere göre ölü sayısı 42'ye çıktı. 29'u ağır olmak üzere 100 ila 150 arasında yaralı olduğu bildiriliyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler, patlamaların bomba yüklü araçlarla gerçekleştiğini söyledi.
NTV'ye konuşan İçişleri Bakanı Muammer Güler bir önceki bilançoda, 15 dakika arayla meydana gelen patlamalarda 40 kişinin yaşamını yitirdiğini, 29'u ağır 100 kişinin de yaralandığını söylemişti.
İlçeden gelen görüntüler patlamaların çok şiddetli olduğunu ve binaların kısmen veya tamamen çöktüğünü gösteriyor. Gün boyunca dumanların yükseldiği ilçede, patlamalardan dolayı çok sayıda hurdaya dönerken, çevredeki binalarda büyük maddi zarar oluştu. İlçede elektrikler kesildi. Ekipler, hasar gören evlerin enkazında kalanlar olma ihtimali nedeniyle çalışma yaparken, vatandaşların ilçeyi terk etmeye başladığı yönünde bilgiler geliyor. Bölgedeki ekipler, patlamaların nedenine ilişkin ayrıntılı bir inceleme yapıyor.
GÜLER: BİRİNCİ HEDEF ÇÖZÜM SÜRECİ
Akşam saatlerinde bir açıklama daha yapan İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Bunun birinci hedefi çözüm sürecidir. Ve bu işin içinde olanlar malumlarınızdır" dedi. Güler, şöyle konuştu: "Bizim civarımızdaki yerlerde maalesef bu sürecin kendilerine olacak etkilerini de hesap ederek ve Türkiye'deki huzurun zaten hiçbir zaman olmasını istemediler. Ama bu süreçte bizim sahiplendiğimiz insanlar bu konudaki gayretlerimizi insani yaklaşımlarımızı biliyorlar. Buna rağmen yürütülmek istenen başka bir çalışma da var. Türkiye, Allah'ın izniyle bunların üstesinden gelir. Kimse Türkiye Cumhuriyeti ile aşık atmaya onun gücünü denemeye kalkmasın. Onun hesabını görecek bir gücümüz var. Ancak kalleşçe, alçakça, masum savunmasız insanlara bu şekilde daha önce yapıldığı şekilde gayretler var. O gayretler hiçbir zaman sonuç almaz. Bizim birliğimizi beraberliğimizi aksine daha da pekiştirir."
Olayı gerçekleştirenleri eninde sonunda bulup gerekli cezayı vereceklerini söyleyen Güler, olayın failleri konusunda ön tespitlerin yapıldığını ifade etti. Bir basın mensubunun, bu patlamaların Suriye ile ilişkisinin olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Güler, şöyle konuştu: "Elbette bu çözüm sürecini istemeyenler var. İstikrara göz dikenler, bölgedeki duruşumuzdan rahatsız olanlar, elbette bunların hepsi sebeplerinden olabilir. Ancak özelikle şunu ifade etmek isterim. Şu aşamada özellikle bölge halkının provokasyonlara gelmemesi, polisin ve yetkililerin uyarılarını dikkate almaları ve bölgede farklı yorum, farklı değerlendirme ile tahriklere yol açabilecek hiçbir yoruma itibar etmemelerini istiyorum. Devlet olarak biz her türlü tedbiri aldık. Tespitlerimizi yapıyoruz. Failleri de inşallah en yakında tespit eder gereğini yaparız."
ATALAY: OLAYDA SURİYE BOYUTUNA ÖNEM VERMEK GEREKİYOR
Patlamaların ardından Reyhanlı'ya geçen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da gazetecilere açıklamalarda bulundu. Patlamanın olduğu aracın Suriye plakalı olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine Atalay şöyle dedi: "Şu anda çevresindeki araçlarda parçalanmış. Motorundan başka bir şey görünmüyor. Netleşsin ondan sonra açıklama yapılır. Bundan önce de benzer durum yaşandı sınırda. Çok fazla Suriyeli sığınmacılarımızın yaşadığı bir yer. Olayda, Suriye boyutuna önem vermek gerekiyor. İlçede son durum sakin. Şiddetli yağıştan dolayı vatandaşlar evlerine girdi. İlçeyi boşaltma gibi bir durum söz konusu değil. Geçen seferki patlamadan dolayı olağanüstü önlemler alınmıştı. Yapılacak araştırmalardan sonra nasıl olduğu açıklanacaktır. Suriye sınırı çok hareketli risklere açık. Cilvegözü olayından sonra sıkı tedbirler vardı. Araştırmalardan sonra aracın dışarıdan gelip gelmediği de açığa çıkacak."
SURİYE MUHALEFETİNE GÖRE ŞAM'IN İŞİ
Türk hükümetinin aktif destek sunduğu, barındırdığı ve finanse ettiği Suriye Ulusal Muhalefet Koalisyonu da yazılı bir açıklama ile saldırıyı kınadı. Koalisyon, Şam rejimi tarafından "Türk nüfusundan intikam almak ve Suriye halkına verdiği saygıdeğer destekten dolayı Türkiye'yi cezalandırmanın" teşebbüsü olduğunu savundu.
ERDOĞAN: ÇOK HASSAS OLMAMIZ GEREKİYOR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bir açıklama yaparak, çok hassas olmak gerektiğini söyledi. Erdoğan şöyle dedi: "Ben buradan tüm Reyhanlı'daki kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Bu süreç hassas bir süreç ve bu ülkemizdeki özgürlük havasının teneffüs edilmesine olumlu bakamayanlar olabilir. Suriye sınırımızdaki bir ilimiz Hatay buradaki hassasiyetler içinde bu adımlar atılabilir. Suriye'deki sığınmacılar var oralarda yaşayan ve bunları hazmedemeyenler olabilir. Çok hassas olmamız gerekir diye düşünüyorum. Tüm kardeşlerimize Allah'ta şifalar diliyorum. İnşallah bu süreci aşacağız. Bakanlarımız Hatay'a hareket halindeler. Biz de süreci buradan takip edeceğiz. Arkadaşlarımız gerekli açıklamayı yapacaklar."
DAVUTOĞLU: PROVOKASYONLAR OLABİLİR
Dışişleri Bakanı Amet Davutoğlu Reyhanlı'daki saldırı sonrası yaptığı açıklamada "zamanlama"ya dikkat çekerek şöyle dedi: "Son derece acı bir aldık Rehyanlı'dan. İçişleri Bakanı'mız zaten gerekli açıklamaları yaptı. Biz de yakından takip ediyoruz. Suriye'de böyle kritik bir geçiş sürecinde bir çok provakasyon, tahrik söz konusu olabilir. Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, vatandaşlarımızın huzuru. Bu konuda bütün vatandaşlarımızı tahriklere karşı dikkatli olmaya davet ediyoruz. Olay bütün boyutları ile derinlemesine incelenecektir.
Dışarıdaki durumu Türkiye'ye yansıtan karşılığını bulur. Gerekli tedbirler alınacak. kiye emniyet güçlü bir emniyet alt yapısına sahiptir, bir çok imtihandan geçmiş bir ülkedir. Muhtemel provakasyonlara karşı herkes dikkatli olmalı. Türkiye'nin huzurunu sabote etmek isteyen bir çok çevreler çıkabilir. Suriye başta olmak üzere bir çok konu istismar edilebilir. Hiç bir güç Türkiye'nin iç huzurunu bozmaya muktedir olmayacaktır. Hiç kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın. Suriye için kritik olan bu süreçte zamanlama dikkat çekicidir. Tam Suriye'de geçiş süreci ile ilgili önemli kararların alındığı, diplomatik temasların yoğunlaştığı bir dönemde bunların olması tesadüf değildir. Türkiye kararlı politikasından vazgeçmez. İstikrarın dış mihraklardan etkilenmesine izin vermez. Olay bütün boyutları ile inceleniyor."
SON 10 YILIN EN ÖLÜMCÜL SALDIRISI
Bu saldırı Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'yi kimyasal silah kullanmakla suçlaması ardından geldi. Ayrıca Türkiye sınırlarının her iki tarafında, silahlı grupların varlığı artık bir sır değil. Özellikle El Nusra gibi, savaş suçu işleyen El Kaide bağlantılı gruplara Türkiye'nin destek vermesi tepkiyle karşılanıyor. Saldırıları henüz üstelenen olmadı. Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta ABD'ye gitmesi bekleniyor. Temel gündemin Suriye olacağı belirtiliyor.
11 Şubat günü da Reyhanlı ilçesi Cilvegözü Sınır Kapısı'nda bomba yüklü araçla saldırı düzenlenmiş, 4'ü Türkiyeli olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetmiş ve 24 kişi de yaralanmıştı.
Son patlamalar 15 Kasım 2003'te İstanbul'da Neve Şalom Sinagogu ve Beth İsrael Sinagogu'na düzenlenen eylemlerden bu yana en ölümcül saldırılar oldu. El Kaide'nin üstlendiği bu saldırılarda 27 kişi ölmüş, 300 kişi de yaralanmıştı.