Tarihin ve zamanın ruhuna uygun bir şekilde yapacakları çalışmaların hem öneminin hem de ne kadar genişlediğinin farkında olduklarını belirten Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü Mehmet Kamaç, tarihsel misyonun gereklerini yapabilecek inanç, kararlılık ve iradeye sahip olduklarını vurguladı. 

Demokratik Birlik İnisiyatifi, 11 Mayıs’ta çalışmalarına başladı. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, inanç ve demokratik kurum temsilcileri ile seçilmişlerin bir araya gelerek oluşturduğu İnisiyatif, inkâr edilen, sömürülen ve haksızlığa uğrayan tüm toplumsal kesimlerin hak ve taleplerinin savunuculuğunu üstleniyor. Her türlü baskı, asimilasyon ve antidemokratik uygulamalara karşı net bir duruş sergileyerek, demokratik ve özgür bir yaşamın inşası için mücadele etmeyi hedeflediğini ortaya koyan Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü ve DEM Parti Amed Milletvekili Mehmet Kamaç, ANF’ye konuştu. 

11 AYLIK ÇALIŞMANIN SONUCU

Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin yaklaşık 11 aylık bir çalışmanın sonucu oluşturulduğunu ifade eden Mehmet Kamaç, şunları paylaştı: “PKK’nin kongre açıklamasıyla bağlantılı bir çalışma değildir. Bu coğrafyada yok sayılan, inkâr edilen, asimile edilmeye çalışılan, tarih boyunca varlıkları bir şekilde ortadan kaldırılmaya çalışan kesimlerin bir araya gelip, ortak bir çatı altında temel haklarının savunulacağı bir şeye ihtiyaç vardı. Bu ihtiyaçtan kaynaklanan bir çalışmanın ürünü Demokratik Birlik İnisiyatifi. Biz bu süreç içerisinde özellikle Bakurê Kurdistan'da başta Kürtler olmak üzere -zaten çalışma alanının esası Kürtler- Kürtlerin içindeki ideolojik, inanç ya da farklı renklerin tamamının bir araya gelip ortak bir çatıda buluşması hedefiyle bu çalışmayı başlatmıştık. Kürdistan’da sadece Kürtler yaşamıyor başka kimlikler de var, inançlar da. Bunlar da bu çalışmanın bir parçası olarak düşünüldü ve bu kesimlerle geniş görüşmeler yapıldı. 11 aylık bir süreç içerisinde 11 Ocak’ta bir toplantı yapmıştık. 70 kişilik dar bir delegasyonla yapılan bir toplantıydı. Deklarasyona doğru giderken bir yol haritası belirlemiştik ve bu süreç içerisinde yaptığımız çalışmalarda eksik kalan kısımları tamamlayarak ortak bir fikir birliğine varmıştık. 11 Ocak'tan sonra hangi tarihte deklarasyon yapacağımızı açıklamamıştık, makbul bir zaman diliminde bu deklarasyonu yapalım şeklinde bir çalışma yapmıştık. Bu çalışmamız da 10-11 Mayıs'a denk geldi. 10-11 Mayıs belirlenirken birkaç gün öncesinde değil elbette en az bir ay öncesinden kararlaştırılmıştı.”

KÜRTLER İÇİN TEMEL BAŞLIK ULUSAL BİRLİKTİ

Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin başta Kürtler olmak üzere geniş bir kesimi kapsadığını belirten Kamaç, şöyle devam etti: “Kürtler açısından en temel başlık ulusal birlik. Ulusal birlik sorunu, tarihi yüzyıllara dayanan neredeyse bir trajediye dönüşmüş durumda. Kürtlerin birliğini sağlayamamasının ya da sağlamamasının Kürtler açısından ne gibi sonuçlar getirdiği en temel başlıklarından bir tanesiydi. Bugüne kadar Kürtlerin temel hakları inkâr ediliyorsa, Kürtlerin varlığı inkâr ediliyorsa, Kürtlerin dili inkâr ediliyorsa ya da yok sayılıyorsa, Kürtlerin coğrafyası parçalanmışsa, dahası Kürtler diğer dünyadaki milletler gibi temel haklarından mahrum kalmışsa bunun en temel nedeni, ulusal birliğin sağlanmamasıdır. En temel başlık olarak bu gündemdeydi. Neredeyse bütün bileşenler bu konuda hemfikirdi.”

DİĞER KİMLİKLERİ DE KAPSAYAN MÜCADELE

Kürtlerin, ezilmiş ve tarih boyunca yok sayılmış bir millet olarak kendi coğrafyalarında yaşayan farklı etnik kimliklerin sorunlarını da iyi anladığını kaydeden Kamaç, şunları dile getirdi: “Dolayısıyla kendi haklarını savunurken kendisiyle birlikte diğer kimliklerin temel haklarının savunusunu da kendine bir görev olarak görüyor. Bu çalışmanın daha geniş olması, aslında çalışmanın içerisinde ortaya çıkan bir durumdu. En nihayetinde Kürdistan coğrafyasında Ermeniler, Türkmenler, Araplar, Asuriler yaşıyor, yani farklı etnik kimlikler yaşıyor. Ayrıca inanç grupları olarak Êzîdîler, Hristiyanlar, yaşıyor. Kürtlerin ezici çoğunluğu Sünni olsa da sonuçta bir Alevi realitesi var ve Cumhuriyet tarihi boyunca çok büyük zulümlere uğramış, kırımlara uğramış, sırf mezheplerinden dolayı zulme uğramış kesimler bunlar. Bütün bunların bir araya gelerek herkesin hakkının, hukukunun savunusunu yapacak bu ortak çatı, ortak bir tutum sergileyecek. Zaten hepsini de kapsayan bir deklarasyon oldu. Deklarasyon bir çalışmanın başlangıcıdır.”

BİZE ÇOK DAHA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR

Kamaç, barışın toplumsallaşması konusundaki görev ve sorumluluklarıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “PKK'nin feshinden sonra Demokratik Birlik İnisiyatifi'ne Kürt sorununun demokratik çözümü noktasında çok daha büyük görevler düşüyor ve bu çerçevede büyük işler de yapacağımıza inanıyorum. Yapılması gerekenlerin bilincindeyiz. Sorunun demokratik yöntemlerle çözümünü önceleyen, bunun üzerinde şekillenen, bu esas üzerine kurulan Demokratik Birlik İnisiyatifi'nin çalışma alanı oldukça genişledi. Tarihin de zamanın da ruhuna uygun bir şekilde bu yöntemlerle yapacağımız çalışmaların hem öneminin hem de ne kadar genişlediğinin farkındayız. Tarihsel bir misyon olarak üzerine düşen sorumluluğunun bilincindeyiz. Bunu yapabilecek inanç, kararlılık ve iradeye sahibiz.”