58 STÖ'den Ankara'ya yürüyen işçilere destek

58 STÖ'den Ankara'ya yürüyen işçilere destek

Van Demokrasi Platformu Bileşenleri tarafından İş-Kur işçilerine destek vermek amacıyla yapılan basın açıklamasında konuşan HDP Van Milletvekili Özdal Üçer,  AKP hükümetinin Antep ve Urfa'da 10 bin işçi almayı kararlaştırdığını ancak depremzede Van halkı için bu sayının 1500 olarak belirlendiğini belirterek bunun siyasi bir tutum ve ayrıcalık olduğunu kaydetti.

Van’da işten çıkarılan 7 bin İş-Kur işçisinin Ankara yürüyüşü sürerken yaklaşık 58 STÖ’nün bulunduğu Van Demokrasi Platformu Bileşenleri düzenledikleri basın açıklamasıyla işçilerin direnişine destek verdi. Basın açıklamasına HDP Van Milletvekili Özdal Üçer,  DBP PM Üyesi Ramazan Yıldız, DBP Van İl Başkanı Musa İtah, HDP Van İl Başkanı Harun Okay ve 58 STK’nın temsilcileri katıldı.

Basın açıklamasını yapan KESK Van Dönem Sözcüsü Abdüllatif Tül, “ Bilindiği gibi kentte 2011 yılında meydana gelen 2 büyük depremin ardından Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında İŞKUR bünyesinde çeşitli kurumlarda işe alınan 7 bin 286 işçinin görevine, iktidar partisinin mahalli seçimi kaybetmesiyle birlikte yaklaşık 4 ay önce son verildi. Depremden sonra AKP iktidarının politikaları sonucu, ekonomisi çökme noktasına getirilen kentte, yoksulluğun, işsizliğin insan yaşamını esir aldığı bir süreçte, yaklaşık üç yıldır çalıştırılan ve her dönemde verilen sözlerle oyalanan İŞKUR mağdurları adeta açlıkla terbiye edilmek isteniyorlar. Bu halka hizmet etmek üzere atanan yetkililer de soruna duyarsız davranıp çözüm üretmede hiçbir çaba göstermediklerinden, asgari ücretle çalıştıkları işleri ellerinden alınan işçiler yaklaşık 90 gündür şehrin merkezinde eylem yapıyorlar. Demokratik yöntemlerle hak talebinde bulunan bu işçiler, her defasında polisin orantısız güç kullanmasıyla etkisiz kılınmak ve susturulmak istenmişlerdir. Van’da deprem vesilesiyle Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında işe alınan ve 3 yıldır kadro verileceği sözleriyle oyalanan İŞKUR mağdurları, en son bir grub STK temsilcisiyle birlikte seslerini duyurmak maksadıyla Van’dan Ankara’ya masumane bir yürüyüş başlatmışken yeniden polisin şiddetine maruz kaldılar. Basın açıklamasının ardından yürüyüşe geçen ve Edremit ilçe girişindeki polis kampı önüne kadar ilerleyen gruba, çevrede yoğun güvenlik önlemi alan polis ekipleri izin vermeyerek, engellenmek istendi. Her eylemde olduğu gibi bu kez de polisin yoğun gaz ve orantısız güç kullanması neticesinde olaylarda etkilenen 15 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı.Defalarca belirttiğimiz gibi, şiddetin olmadığı her basit eylemde  polisin kullandığı biber gazlı müdahaleleri AİHS(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)’nin 3. Maddesinde öngörülen; “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz” hükmüne aykırı olduğu AİHM kararları ile sabittir. Dolayısıyla görevleri bu halka hizmet etmekten ibaret olanların, her hak taleplerinde şiddete yönelmelerinin, yasalarla ve özellikle barış sürecinin ruhuna uygun olmadığının bilinmesi gerekir. “ dedi.

Asgari ücretle bile çalışmaya hazır olan İŞKUR deprem mağdurlarıyla birlikte, işsizlik sorununa acil çözüm bulunması gerektiğini kaydeden  Tül şöyle konuştu : “ Bu vesileyle okulların ve diğer kurumların acil talebi olan elamanların bir an önce işe alınarak bu kurumlar, pisliğe mahkum olmaktan kurtarılmalıdır. Van genelinde 1359 civarında okul bulunmaktadır. Bu okullarda onbinlerce öğrencimiz hijyenik olmayan koşularda yaşarak sağlıkları tehlikeye atılmaktadır. Oysa enerjisi yerinde olup çalışmak isteyen binlerce işsiz insanlarımız sadece buralarda görevlendirilerek hem işsizlik sorunu hemde temizlik ve sağlık sorunları giderilir. Ayrıca, Afet bölgelerinde uygulanan İŞKUR elemanlarına kadro verilmesi girişimi ayrımcılık yapılmadan bu işçiler için de uygulanmalıdır.”

Tül’ün ardından söz alan HDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise, işçilerin direnişini selamladıklarını belirterek, “ Hak verilmez alınır. Bu tablo Van’da özlediğimiz bir tablodur. Toplumsal olaylarda bir duyarlılık gelişmesi devletin keyfi politikalarına son verecektir. Mağdur işçiler ne istiyor? Aş istiyor, iş istiyor.  Başbakan ve Bakanlar çocuklarının ayakkabı kutularına milyar dolarlar doldururken işçiler çocuklarına ayakkabı bile alamıyor. AKP hükümeti belediyesini elinde bulundurduğu Antep ve Urfa’ya 10 bin işçi alma kararı verirken, bu oran depremzede Van halkı için 1500 olarak belirlenmiştir. Bu tamamen siyasi bir tutum ve ayrıcalıktır. AKP Van’da seçimleri kazanamadığı için işçilere bu zulmü yapmaktadır. Bazı işçiler Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce Hüseyin Çelik’in babasının evine zorla götürülerek çeşitle sözlerle direnişten vazgeçmeleri istenmiştir. Polisin gayri ahlaki, gayrı insani tutumunu da buradan kınıyoruz. Valiler, Kaymakamlar, Müdürler ve polisler bu halka hizmet etmekle sorumludur. Hükümetin emir eri olmayın. Eğer Valiler, Kaymakamlar, Müdürler ve polisler bu tutumlarını sürdürürse karşılarında koca bir halkı göreceklerdir. AKP’nin emir eri olmaktan vazgeçin.” Diye konuştu.

Açıklamanın ardından “ Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atan grup sessizce dağıldı.