Batı Afrika’dan Avrupa’ya göç yolunda kadın ölümleri arttı
Batı Afrika'dan Avrupa'ya uzanan göç yolu en tehlikeli göç yollarından biri olarak biliyor. Bu rotada son dönemde kadın göçmen ölümlerinin arttığı bildiriliyor.
Batı Afrika'dan Avrupa'ya uzanan göç yolu en tehlikeli göç yollarından biri olarak biliyor. Bu rotada son dönemde kadın göçmen ölümlerinin arttığı bildiriliyor.
İspanya’nın Kanarya Adaları’na bağlı El Hierro açıklarında 28 Mayıs’ta meydana gelen trajik tekne kazasında yedi kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti. La Restinga limanına sadece birkaç metre kala alabora olan teknedeki 145 kişiden çoğu kurtarılırken, ölen kadın ve çocuklar üç ayrı mezarlığa defnedildi. Olay, Avrupa’ya ulaşmak için deniz yolunu kullanan kadın göçmenlerin artan sayısını ve karşılaştıkları ölümcül riskleri yeniden gündeme taşıdı.
Son yıllarda Batı Afrika’dan yola çıkan kadınların sayısında büyük bir artış yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı’na göre, özellikle Sahel bölgesindeki (Burkina Faso, Mali, Nijer) silahlı çatışmalar ve artan yoksulluk, milyonlarca insanı göçe zorlarken, kadınlar bu göçün öncüsü haline geliyor. İspanyol Mülteci Yardım Komisyonu (CEAR) verilerine göre, 2021’den bu yana Kanarya Adaları’na ulaşan düzensiz göçmenlerin yaklaşık %15’ini kadınlar oluşturuyor.
The Guardian gazetesine konuşan CEAR koordinatörü Juan Carlos Lorenzo, artık kadınların göç sürecinde edilgen değil, karar verici aktörler olduğunu belirtiyor. Geçmişte erkeklerin göç ettiği, kadınların sonra onlara katıldığı model değişiyor; kadınlar artık çocuklarıyla birlikte, tek başına ya da başka kadınlarla birlikte bu tehlikeli yola çıkıyor.
Akdeniz’deki geçiş yollarına yönelik Avrupa Birliği’nin aldığı önlemler, birçok göçmeni Atlantik üzerinden Kanarya Adaları’na yönlendirdi. El Hierro adası, 2024 yılında 20 binden fazla göçmenle karşılaştı. Bu sayı adanın nüfusunu aşmış durumda.
Bu geçiş, Avrupa’ya açılan en tehlikeli yollardan biri olarak biliniyor. Uzun, zorlu ve ölüm riski yüksek. Ancak kadınlar için bu yol, sadece ekonomik nedenlerle değil; toplumsal baskıdan, cinsel şiddetten, zorla evlilikten ve kadın sünnetinden kaçışın yolu haline geldi.