En büyüğü 14 en küçüğü 15 günlük 8 çocuğunu çadır kentlere getiren Kobanêli Suheyl Berkel, iki yeğeni ile birlikte topraklarını savunmak için döndü. YPG’li Berkel’in 90 yaşındaki annesi Cemile Eli, “Kobanê’de yaşanan direniş bizim için onur ve şereftir. Böyle şerefli bir günde gençlerin çadır köşelerinde oturmalarına tahammül edemezdik, üzerine düşen sorumluğu yerine getirmek için gittiler” dedi.

Kobanê bir halkın kendini savunmak için büyük bedeller ödediği bir kent olarak tarihe geçerken, bir diğer yandan ise yaratılan direniş ruhu insanlık için umut ve model oluşturdu. İsimsiz kahramanlarının hikayeleri ve geride bıraktıkları yarına anlatılacak olan kenti savunmak için 2 yeğeni ile birlikte cepheye giden YPG’li Suheyl Berkel’de bunlardan biri. 8 çocuk babası olan Berkel, küçük olan çocuklarını Suruç’da bıraktıktan sonra ailede eli silah tutan kendisiyle aynı ismi taşıyan yeğeni Suheyl ile Axin’le birlikte topraklarını savunmaya gitti.

‘BİRİNİN ÇOCUKLARA BAKMASI GEREKİYORDU’

Berkel’en en büyük çocuğu Mihemed 14 yaşında, en küçüğü Merwan ise henüz 15 günlük. Çocukları ve eşi, Arin Mirxan çadır kentinde Kobanê’den gelecek haberi bekliyor. Berkel’in eşi Nuha Mirza, şu an üç buçuk aylık olan çocuğunun babasını bilmeden büyüdüğünü söyledi. Çetelere karşı topraklarını savunan eşinin arkasında olduğunu belirten Mirza, “Eğer çocuklarım olmasaydı bende onunla giderdim. Ancak birinin çocuklara bakması gerekiyordu ben kaldım” dedi.

 ‘GÜN ŞEREF GÜNÜ’

YPG’li Berkel’in 90 yaşındaki annesi Cemile Eli ise bir oğlu 2 torunun savaş cephesinde olduğunu hatırlattı. Cemile Eli şunları söyledi:  “Kobanê’de yaşanan direniş bizim için onur ve şereftir. Böyle şerefli bir günde gençlerin çadır köşelerinde oturmalarına kendim tahammül edemezdim. Biz bugüne kadar belki toprağımızı özgürleştirmek için elimize silahı alıp savaşmadık ama savaş kendisi gelip kapımıza dayandı ve şuan gençlerimizde üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Oğlum Suheyl ile aynı ismi taşıyan torumun Suheyl ve Axin Kobanê’de onur savaşında. Şehit olmakta var bu direnişte, biz ona da hazırız.”