8 Mart için 5 merkezde etkinlik
8 Mart için 5 merkezde etkinlik
8 Mart için 5 merkezde etkinlik
8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Şırnak'ın Silopi ilçesi ve Adana'da mezarlar ziyaret edildi. Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde şölen düzenlenirken, Dersim'de ise merkezi 8 Mart mitingi için bildiriler dağıtıldı. Siirt'te "Toplumsal Yapıda Kadın Kimliği ve Yasal Mevzuatların Kadına Dayattıkları" konulu panel düzenlendi.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde Barış Anneleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Başak Mezarlığı'nda bulunan ve farklı tarihlerde yaşamını yitiren HPG gerillalarının mezarlarını ziyaret etti. Ziyarete, çok sayıda kadın katılırken, mezarlara karanfiller bırakıldı. Barış Anneleri adına açıklama yapan Şemse Kara, başta Kürt anneleri olmak üzere bütün dünya kadınlarının Kadınlar Günü'nü kutladığını belirterek, "Biz anneler olarak artık akan kanın durmasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlanması için AKP hükümeti biran önce askeri ve siyasi operasyonları durdurmalıdır. AKP, 'PKK silah bıraksın' diyor; ama kendisi her gün Kandil'e bombalar yağdırıp, Kürdistan dağlarına askeri operasyonlar düzenliyor. Barış tek taraflı olmaz. Kürt sorununun çözülmesi için iki tarafında olumlu adımlar atması gerekiyor"dedi.
Yarın Silopi'de DÖKH öncülüğünde düzenlenecek olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mitingine de katılım çağrısı yapan Kara, bütün Botan halkının mitinge katılmasını istedi. Açıklamanın ardından Barış Anneleri, "Şehit namirin" sloganı attı.
BDP Beytüşşebap İlçe Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ilçe meydanında etkinlik düzenledi. Meydanda biraraya gelen yüzlerce kadın, davul, zurna eşliğinde halaylar çekerek, 8 Mart'ı kutladı. Yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından gerçekleşen etkinlikte Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçisi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez anıldı. Anmanın ardından etkili olan sağanak yağmura rağmen, Koma Kato ve Koma Waza'nın verdiği müzik dinletisi eşliğinde kadınlar halay çekti. Kadınlar etkinlikte sık sık, "Biji serok Apo" sloganı attı. Yapılan konuşmalarda barışa tam destek veren kadınlar, bir daha kanın akmamasını için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, "Ne gerilla ne polis ne de asker ölsün" dedi. Etkinliğe katılan kadınlara, gül dağıtıldı. Kadınların etkinliği esnasında meydanda yoğun önlem alan polislerin, kadınları kameraya çekmesi dikkat çekti.
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde, Dersim'de 8 Mart'ta yapılacak olan ve binlerce kadının katılması beklenen bölge mitinginin hazırlık çalışmaları devam ediyor. "Rosalardan Sakinelere sözünüz sözümüz, yolunuz yolumuzdur" şiarı ile gerçekleştirilecek olan ve günlerdir hazırlıkları süren miting için bildiri dağıtımı devam ediyor. Hazırlıklar kapsamında bugün de onlarca kadın, Esentepe ve Alibaba mahallerinde bildiri dağıttı. Kadınlar akşam saatlerinde de Munzur Mahallesi'nde bildiri dağıtacak.
Siirt Belediyesi Berfin Kadın Danışma Merkezi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Siirt Halk Eğitim Merkezi'nde "Toplumsal Yapıda Kadın Kimliği ve Yasal Mevzuatların Kadına Dayattıkları" başlıklı panel düzenlendi. Panele Avukat Hanım Karhan, İrem Bayhan, Gülşen Özbek ve Berfin Kadın Danışma Merkezi sosyoloğu Celile Ası konuşmacı olarak katılırken, Barış Anneleri ve İHD yöneticilerinin yanı sıra Siirt Kadın Platformu bileşenleri dinleyici olarak panele katıldı. Panelde polislerin kamera çekimi yapmasına tepki gösteren avukatlar, polislerin çekim yapması halinde paneli iptal edeceklerini belirtti. Bunun üzerine polisler çekim yapmadan dışarı çıktı ve panel başladı. Panel ilk olarak konuşan Berfin Kadın Danışma Merkezi sosyoloğu Celile Ası, kadınların tarih boyunca hem fiziksel hem de psikolojik şiddette maruz kaldığını belirterek, erkek egemen sisteme karşı özgürlük mücadelelerini aralıksız sürdürmeleri gerektiğini söyledi.
Avukat Gülşen Özbek ise, kadınların yaşadıkları korkulardan dolayı haklarını savunamadıklarını ifade etti. Özbek, ancak kadınların verdiği özgürlük mücadelesiyle her geçen "özgür kadının" yaratılmasında bir adım daha ilerlediğini dile getirdi. Özbek, kadınlar özgürleştikçe toplumunda özgürleşeceğini ancak egemen erkek zihniyetin kadının bu ilerleyişinden korktuğunu dile getirdi. Avukat Hanım Karhan da, Türkiye kadına şiddet konusunda var olan yasaların sadece kağıt üstünde kaldığını ve kadına yönelik şiddetin her geçen gün biraz daha arttığına dikkat çekti. Panelistlerin konuşmalarının ardından panel soru-cevap bölümü ile sona erdi.
DÖKH, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında 25 Ekim 1996’de gerçekleştirdiği eylem sonrası yaşamını yitiren Leyla Kaplan'ın mezarını ziyaret etti. Ziyarete yaşamını yitiren Leyla Kaplan'ın ikiz kardeşi Emine Yavuz ve yakınları, DÖKH bileşenleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Mezara karanfiller bırakan kadınlar demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu. "Bê Serok jiyan nabe", "Şehîd namirin" ve "Jin jiyan azadî" sloganlarını atan kadınlar adına ilk konuşmayı yapan BDP İl Başkanı Süphiye Bayav, "Şehitlerimiz önünde saygı ile eğiliyor onların mücadelesi bizin mücadelemizdir diyoruz" dedi. Bayav'ın ardından konuşan Kaplan'ın ikiz kardeşi Emine Yavuz kadınların 8 Mart gününü kutlayarak "Şehit, dilimiz Kürtçe, kültürümüz ve kimliğimizdir. Biz ne kadar söylersek de şehitlerin değerini anlatamayız. Şehit için dil uyuşuyor, göz yoruluyor ve kalp duruyor. Şehit için ne kadar yazarsak yazalım buna ne kalem dayanır ne mürekkep. Ne yaparsak yapalım şehidin yerini dolduramayız. Şehit bizi aydınlatan yoldur. Hayatta kaldığımız müddetçe şehitlerimizi unutmayacağız" diye konuştu. Kaplan'ın ablası Saadet ise şunları kaydetti: "Bu şehit hepimizin şehididir. Değil benim tüm Kürt halkının kız kardeşidir. Şehidimiz her zaman gözümüz, öncümüz ve değerimizdir, her şeyimizdir. Şehitlerimizin sayesinde bu günlere geldik. Şehidimiz karşısında başımız diktir. Şehitlerimiz sayesinde bugün Türkiye gelip bize yalvarıyor, önderimiz Öcalan ile görüşüyor. Çok yaşasın Önder Apo" dedi.
Son olarak kısa bir konuşma yapan Adana TUHADER Başkanı Saniye Seçkin, Kürt halkının çok büyük bedeller ödeyerek bu günlere geldiğine dikkat çekti. İmralı'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri hatırlatan Seçkin, "Kürt halkı şehitlerimizin izinde yürüyerek onlara sahip çıkarak bu günlere geldi. Bugün görüşmelerin yapılıyor olması, bugünden yarına hemen bu sorunun çözülebileceği anlamına gelmiyor. Tam tersine bizim daha güçlü bir şekilde sürece yüklenmemiz tam tersine kendi taleplerimize daha güçlü şekilde sahip çıkmamız ve alanları daha güçlü şekilde doldurmamız gerekiyor. Biz biliyoruz ki Kürt kadını bugün bu özgürlük düzeyini yakalayana kadar Leyla şahsında binlerce kahraman arkadaşımızın yürüyüşü sayesinde bugünlere geldik. Bugün biz Leyla arkadaşın şahsında Paris'te katledilen 3 yiğit yoldaşımızın katliamını da lanetliyor ve sorumlularının da derhal bulunmasını istiyoruz. Ve biz diyoruz ki barışın özgürlüğün onurlu bir barışın yolu Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürleşmesinden geçiyor. Biz özgür Kürt kadınları olarak şimdi Sayın Öcalan'a özgürlük diyoruz" diye kaydetti.