Çağla Tugaltay davasında 25 yıllık belirsizlik

Henüz 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tugaltay’ın 2000 yılında İstanbul’un Fulya semtindeki evinde boğazı kesilerek öldürülmesinin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen katil hâlâ bulunamadı.

ÇAĞLA TUGALTAY

Dosyada 13 yıl sonra ortaya çıkan DNA bulguları, çeşitli tanık ifadeleri ve şüpheli bağlantılarla ilgili iddialar kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Failin tespit edilememesi, davanın karanlıkta kalmasına yol açıyor.

2000 yılının başında meydana gelen cinayetin ardından, Tugaltay ailesinin evinde 9 farklı parmak izi tespit edildi. Yapılan incelemeler sonucu üçü “yabancı kişiye ait” parmak izi olarak kayda geçti. Ayrıca apartman girişinde de bir yabancıya ait olduğu düşünülen kan izi bulundu. Polis, apartman sakinleri ve Çağla’nın yakın çevresi dahil şüpheli görülen herkesin parmak izi ve kan örneğini aldı ancak sonuç elde edilemedi.

13 YIL SONRA YENİ BİR BULGU: TIRNAK ALTINDA DNA

Aradan 13 yıl geçtikten sonra, adli tıp alanındaki teknolojik gelişmeler sayesinde Çağla’nın tırnaklarında katil ya da katillere ait olduğu düşünülen DNA izine ulaşıldı. 102 kişiye ait DNA karşılaştırması yapılmasına rağmen eşleşme sağlanamadı. Bu umut verici bulgunun bile davayı aydınlatmaya yetmemesi, kamuoyunda “failin kimliği neden tespit edilemiyor?” sorusunu gündeme getirdi.

ZAMAN AŞIMI DURDU, DOSYA YENİDEN CANLANDI

2020 yılında, davanın zaman aşımına uğramasına bir gün kala savcılık, TCK madde 67’ye dayanarak “ifade ve vücut örnekleri alındığını” belirtti ve davada zaman aşımını durdurdu. Böylece dosya yeniden canlanmış oldu. Ancak 25 yıl geçmesine rağmen cinayet hâlâ çözülemedi.

2021 YILI İHBARI: KANLI BIÇAK VE ŞÜPHELİ İSİMLER

2021’de Volkan Öztürk adlı şahıs, olay günü Yusuf Kapıcıoğlu isimli birini elinde kanlı bir bıçakla gördüğünü ve aralarında tartışma çıktığını öne sürdü. İddiaya göre Öztürk, Kapıcıoğlu’nun bu bıçağı kendisine vermek istediğini ancak kabul etmediğini, sonrasında da İlkay Tokkal adlı komşunun araya girdiğini söyledi. Savcılık, bu ihbarı inandırıcı bulmayarak Kapıcıoğlu hakkında işlem yapmadı.

BAĞLANTILI CİNAYET ŞÜPHESİ: TOKKAL VE AİLESİNİN ÖLÜMÜ

İhbarın ardından yaklaşık 6 ay sonra, İlkay Tokkal ve ailesi evlerinde bıçaklanarak öldürüldü. Bu durum, Volkan Öztürk’ün “Kapıcıoğlu bana bıçak vermeye çalıştı” yönündeki iddiasını tekrar gündeme getirdi. Tokkal cinayetinin, Öztürk’ün ihbarı ve Tugaltay dosyasıyla bağlantılı olabileceği ileri sürüldü.

APARTMAN, UYUŞTURUCU İDDIALARI VE FAİL BULUNAMAYAN VAKALAR

Çağla’nın oturduğu apartmanın giriş katındaki dairenin, mahallede “eğlence mekanı” gibi kullanıldığı ve uyuşturucu tüketimi yapıldığı iddia edildi. Daire sahibi Abdülmecit Ölçenoğlu ile ilgili de DNA testleri yapıldı, ancak eşleşme sağlanamadı. Öte yandan söz konusu ailenin bir başka üyesi Edibe Ölçenoğlu da 2006’da torunları tarafından öldürüldü. Bu karmaşık aile ilişkileri, dosyayı daha da girift hâle getirdi.

AKP YAKINLIĞI VE ‘ÖRTBAS’ İDDİALARI

Volkan Öztürk’ün ismini verdiği Yusuf Kapıcıoğlu’nun, Dünya Göz Hastaneleri’nin sahibi Eray Kapıcıoğlu’nun yeğeni olduğu ve siyasi iktidara yakın ilişkileri bulunduğu öne sürülüyor. Ayrıca, Kapıcıoğlu’nun sanal medyada silah ve kesici aletlerle yaptığı paylaşımlar, kamuoyunun dikkatini çekti. Öztürk, Kapıcıoğlu hakkında DNA örneğinin alınmadığını, bu durumun siyasi bağlantılardan kaynaklandığını iddia ediyor.

25 YILDIR AYDINLATILAMAYAN CİNAYET

Çağla Tugaltay’ın öldürülmesinin üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen katil hâlâ bulunamadı. Dosyadaki şüpheli kişiler, çelişkili beyanlar ve yeni ortaya çıkan cinayetler, her seferinde davayı daha karmaşık hâle getiriyor. Cinayet dosyası, kamuoyunda “AKP’nin hukukuyla yüzleşip geri dönüyor” şeklinde eleştiriliyor. Aile ise, katilin bulunması için adli mercilerin ve yetkililerin etkin soruşturma yürütmesini talep ediyor.