İÜ İşçileri hem rektör hem de Türk-İş mağduru oldu

İstanbul Üniversitesi’nde kantin ve yemekhanelerin işletmesinden sorumlu Sosyal Tesisler Müdürlüğü tarafından tazminatsız işten çıkartılan işçiler, öğrencilerin katılımıyla Beyazıt’ta protesto eylemi düzenledi.

İstanbul Üniversitesi’nde ( İÜ), okul bünyesinde çalıştıkları Sosyal Tesisler biriminden 31 Aralık 2019 tarihinde tazminatsız işten çıkartılan işçiler, öğrencilerle omuz omuza Beyazıt kampüs giriş kapısı önünde eylem düzenledi.

Polis ablukası altında gerçekleştiren eylemde, “Yaşasın işçi öğrenci dayanışması”, “İşten atılmalar yasaklansın”, “İstanbul Üniversitesi işçileri yalnız değildir”, “Yemekhane işçileri değil, CEO Mahmut gidecek” yazılı dövizleri taşındı; “ Yemekhane işçileri yalnız değildir” sloganı atıldı.

İşçiler adına söz alan İşçiyiz Biz Koordinasyonu sözcüsü Emre Öztürk, polis ablukasına tepki göstererek sözlerine başladı. “Bu ablukanın sebebi ne?” diye soran Öztürk, hak aramak için burada bir araya geldiklerini vurguladı.

‘BU KEYFİ KARARDAN VAZGEÇİLSİN !’

İşçilerin 10 yılı aşkındır çalıştıkları bu kamu kurumundan haksız bir biçimde işten çıkartıldıklarını hatırlatan Öztürk, çoğu Türk-İş’e bağlı Tez-Koop -İş sendikası üyesi olan işçilerin iki taraftan da büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığını vurguladı.

Haksız yere atılmaları yetmiyormuş gibi yıllarca aidat ödedikleri sendika tarafından da yüzüstü bırakıldıklarına dikkat çeken Öztürk, işçilerle ne sendikanın ne rektörün görüştüğüne işaret etti.

İşçilerin tazminatsız işten çıkartıldığını belirten Öztürk, “İnsanlar 40 yaşından sonra işsiz kalıyorlar. Bu iş mahkemesinin çözeceği bir sorun değil. Asıl çözülmesi gereken sorun bu keyfi tutumdur. İÜ yönetimi bu kadar keyfi bir tutumla işçiyi işten atamayacağını bilmek zorunda” dedi.

Bu yanlış karardan derhal vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, işçilerin haklarını sonuna kadar savunacaklarını vurguladı.