İklim değil ticaret yasası

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Meclis’te görüşülmeye devam edilen ‘İklim Kanunu’ teklifinin, bir ‘iklim kanunu’ olmadığını, tamamen ticari odaklı olduğunu söyledi.

İBRAHİM AKIN

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Türkiye Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülen İklim Kanunu teklifinin 4 maddesi geçti. Bu hafta 16 maddenin de geçmesi öngörülüyor. Muhalefetin itiraz ettiği yasa, iklim değişikliği için gereken tedbirleri almak yerine bir nevi ticaret sistemi kurulmasını öngörüyor.

DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, bakanlığı vaat ettiği iki bilgilendirmeyi yapmadığını; 2022’deki iklim şurası sonuçlarını paylaşmadığını; Paris İklim Sözleşmesi'ne uygun bir iklim kanunu sözünün de tutulmadığını söyledi.

Salı günü 20 maddelik bir kanun teklifinin bilgilendirmesinin yapıldığını, Çarşamba günü de Meclis komisyonunda geçtiğini anımsatan Akın, DEM Parti açısından bunun bir iklim kanunu olmadığını vurguladı.

Karbon ticaret sistemi, bu ticaretin uygulamalarına bağlı bir karbon piyasası ve özel bir emisyon ticaret sisteminin kurulmak istendiğine işaret eden Akın, şöyle devam etti: “İklim kanunu dediğimiz zaman iklimde yaşanan olumsuzlukların sebebi olarak özellikle karbon ve fosil yakıt üretenlere ilişkin tedbirlerin alınması; tarımla, sağlıkla ve özellikle enerji politikalarıyla ilgili bir sistemin düzenlenmesi gerekir. Bu kanunda iklimin bozulan faktörleriyle ilgili hiçbir tedbir yok.”

TEDBİR DEDİKLERİ DE PARA CEZASI

İklimin bozulmasına sebep olan karbon yayılımının en fazla olan fosil yakıt tüketenlere dair tedbirin öngörüldüğünü belirten Akın, şunları söyledi: “Tedbir dedikleri de kirletenlere çerez parası niteliğinde cezalardır. Ülkemizdeki bütün insanların hayatın etkileyen, sağlığını bozan, her türlü olumsuz sonuçlar üreten, binlerce insanın kanser olmasına, çeşitli hastalıkların çıkmasına sebep olan bir tablo var. Artık iklimin bozulmasına bağlı olarak sel, kuraklık, susuzluk ve her türlü olumsuzluğun yaratılmasına sebep olan bir sonucun faturasını bütün halk ödüyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Siz 85 milyon insanın hayatını riske atacaksınız. Sağlıklı bir hayat yaşayamaz hale getireceksiniz. Ondan sonra kestiğiniz cezanın da kıymeti yok.”

AMAÇ BAZI SEKTÖRLERİ VERGİDEN KURTARMAK

Kanun teklifine göre; İklim Değişikliği Başkanlığınca Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak. Öngörülen ETS, daha çok Avrupa’ya ürün satan belirli sektörlere ucuza karbon kredisi sağlamayı amaçlıyor. Böylece gübre, demir-çelik, elektrik, çimento hidrojen ve alüminyum gibi sektörlerin eli rahatlatılacak. Bakanlığın tanımında geçen “rekabetçi imalat imkanlarına ulaşmaları” da vergi yükünden kurtulmaları sağlanarak yapılacak.

CEZALAR KAZANCIN ÇOK ALTINDA

İbrahim Akın’ın çerez parası olarak nitelendirdiği tedbirler kapsamında verilecek para cezaları ise doğayı kirletmesi muhtemel birçok firmanın kârının çok altında. Örneğin doğrudan sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetleri yürüten işletmeler, İklim Değişikliği Başkanlığından sera gazı emisyon izni alması zorunlu kılındı. Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak, doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu süresi içerisinde sunmayanlara, 500 bin TL’den 5 milyon TL’ye kadar idari para cezası verilecek.

Ozon tabakasını incelten maddeleri kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2,5 milyon TL; bu maddeleri içeren ürünlere veya ekipmana bakım, onarım ve servis amaçlı hizmet veren gerçek ve tüzel kişilere 250 bin TL; bu maddeleri içeren ürünlerin veya ekipmanın etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara 120 bin TL idari para cezası verilecek. Florlu sera gazlarına ilişkin usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak, florlu sera gazlarını kullanan, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2,5 milyon TL idari para cezası verilecek ve üç aydan 6 aya kadar Hidroflorokarbon Kontrol Belgesi verilmeyecek.

İTÜ’DE ŞİRKETLER KONFERANS YAPACAK

İbrahim Akın, bu kapsamda İTÜ’de iklim karbon zirvesi yapılacağına dikkat çekerken bu zirveye katılımcı ve sponsor olan firmaların zaten çevreyi kirletmekten mahkemelik olduğunu hatırlattı. Akın, “İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bir iklim karbon zirvesi yapıyorlar. Bu zirve, çıkacak yasaya bağlı olarak kendisini hazırlamak isteyen şirketlerin zirvesi. Bu zirve içeresinde Shell var, Zorlu var, İÇDAŞ var, Rosatom var... Bunların hepsi uluslararası alanında hakkında hem yaşam alanların riske soktuğundan dolayı hem de insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğundan dolayı davalar olan şirketler. Bu firmalar İTÜ’de zirve yapacaklar ve bunları konuşacaklar, çünkü hızla bekledikleri kanunun çıkmasına bağlı olarak da bu işi yapmak istiyorlar” şeklinde konuştu.