İşçi sendikaları bir araya gelip örgütleniyor

Çok sayıda işçi sendikası temsilcileri Emek Formu kapsamında bir araya gelerek sorunları ve çözümleri tartışarak örgütleniyor. 

Emekçiler, Hong Kong'tan, Lübnan’a, Irak’a kapitalist sistemin yarattığı açlık koşullarına, iklim değişikliğine, kadınlara yönelik şiddete karşı isyan ediyor.

Fransa’da emeklilik haklarını gasp etmek isteyen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a aylardır grev ve eylemler var. Hindistan’da 8 Ocak günü 250 milyon işçi ücretlerinin artırılması ve özelleştirmelerin durdurulması için greve gitti.

Cezayir'de sistem değişikliği için eylemler bir yılını geride bıraktı. Lübnan'da aylardır isyan var. Irak'ta halk hareketi 1 Ekim'den bu yana sistemin köklü reformdan geçirilmesi ve yolsuz siyasi sınıfın tamamen değişmesi için sokakları terk etmiyor. 

Antikapitalistler platformu, ‘Direnen İşçiler Buluşuyor’ çağrısı ile Kristal İş, Sosyal İş, Petrol İş, Eğitim Sen, Greenpeace gibi çok sayıda sendika temsilcisi ile bir araya gelerek Emek Formu düzenledi. Forumda, dünyanın birçok noktasında gerçekleşen işçi hareketlenmelerinin Türkiye’ye yansıması ve işçi hareketlenmelerinin eyleme geçişi tartışmaları yürütüldü. 

Antikapitalistler aktivisti Çağla Oflas, ANF’ye platformlarını ve düzenledikleri forumu anlattı. Oflas, dünyadaki diğer ayaklanmalardan Türkiye’nin soyut kalmadığını, Türkiye’de de çok sayıda emekçi grubun haklarını kazanmak için eylemler yaptıklarını aktararak forum amaçlarını, "Birçok sendikayı ve aynı zamanda işçi grubunu bir araya getirmemizin temel hedefi mücadeleyi büyütmek. Türkiye’deki mücadele tüm dünyadaki mücadeleden bağımsız bir şey değil. Bunu ileriye götürmeyi hedefliyoruz" şeklinde özetledi. 

AÇIKLANAN BÜTÇE RAKAMLARI UYDURMA RAKAMLARDIR

Cumhurbaşkanlığının bütçe açıklamalarına da değinen Oflas, şunları söyledi: "Kriz, işsizlik, pahalılık olarak geri dönmekte. Cumhurbaşkanlığı bu yılki enflasyonu yüzde 8 buçuk olarak, büyüme rakamlarını ise yüzde 5 olarak açıkladı. Onun dışında da işsizlik rakamlarında yüzde 11 gibi açıkladı. Bakıldığında bütün bunlarda ‘ne var ki?’ denilebilir ama günün sonunda, 2020 bütçesinde Türkiye’de giderek otoriterleşen giderek merkezileşen sistem de, insanların gerçek anlamda yaşadıkları var. 

Bir de aslında olması gereken uydurulan bir dünya var. Bu rakamlar biraz da uydurma üzerine rakamlardır. Ekonomi hedefleri tam da bunun üzerinden belirleniyor. İşçi sınıfına yansıması da bunun üzerinden oluyor. Zamlar da, işsizlik rakamları da hayata geçiyor ve baktığımızda ciddi bir ekonomik kriz var."

İŞÇİ MÜCADELESİ BİRBİRİNDEN ETKİLENEBİLİR

Forum düzenleme amaçlarının mücadele ağını örmek olduğunu söyleyen Oflas, parçalı olarak sürdürülen eylemleri kitlesel olarak örgütlemenin daha anlamlı olacağını belirtti. Dünyada yaşanan çok sayıda grev ve eylemlerin Türkiye’yi de etkilediğini sözlerine ekleyen Oflas, ciddi dalgaların hissedildiğini belirterek, "Bu dalgalanmayı görmek gerekiyor. İşten çıkarmalara karşı ücretini alamayan işçilerin tepkileri gibi eylemlerin olduğunu biliyoruz. 

Petrol İş’e bağlı işçilerin görevleri oldu, 44 günlük grevler kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin 130 bin kişiyi ilgilendiren bir sözleşmesi oldu. Nasıl ki kapitalizm kendisini bu denli yaymayı başarabiliyorsa işçi mücadelesi de birbirinden etkilenebiliyor. Ben Türkiye’deki bu hareketlenmenin büyüyeceğini düşünüyorum. Biz de tam olarak bu hareketlenmenin büyümesi, bir inşası olabilmesi için birçok alandaki sendika temsilcileri ile bir araya geliyoruz" diye konuştu. 

PATRONLARA VE İKTİDARA KARŞI ÖFKE BÜYÜYOR

AKP’nin ekonomide yaşanan olumsuzluklara karşı şirket sahiplerini koruyarak onlara hazine garantili çeşitli kredilerle kolaylıklar sağladığını belirten Oflas, krizin çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan işçi sınıfı içinse düşük ücretlerin reva görüldüğünü söyledi. "Peş peşe gelen zamlar ve düşük ücret artışları nedeniyle sefalet koşullarında yaşıyor" diyen Oflas şu şekilde devam etti: "Ücretli çalışanlar açısından uzun zamandır kemer sıkma süreci yaşanıyor. İş bulmaktan umudunu kesenler dahil edildiğinde, işsiz sayısı 7 milyonu geçti. 

Son bir yılda elektriğe yüzde 60, doğalgaza yüzde 52, gıda fiyatlarına yüzde 50, tekel ürünlerine yüzde 60, süte yüzde 50 zam geldi. Yoksulluk rakamının 6.850 Türk Lirası olduğu koşullarda, kamu çalışanlarına 4 + 4 zamdan sonra, askeri ücretle çalışan işçileri 2.300 Türk liralık sefalet ücreti reva görüldü. Özel sektörde de durum aynı. Ayrıca en temel kazanımlarımız kıdem tazminatı ve emeklilik haklarımız iktidar tarafından gasp edilmek isteniyor. İşçi sınıfı grev yasalarını, işten atılmaları, işçi cinayetlerine karşı her sokağa çıktığında, her direnişte, her görevde, patronlara ve iktidarlara karşı öfkesini biriktiriyor."