Çocuklar, Göçmen Dairesi'nin verdiği sınır dışı edilme kararının iptal edilmesini ve kurumun Genel Müdürü Mikael Ribbenverk'in eylem yerine gelerek kendileriyle görüşmesini talep ediyor.

İltica talepleri reddedilen çocukların oluşturduğu “Genç İsveç” adlı örgütlenme tarafından örgütlenen oturma eylemine katılan çocuklar, Göçmen Dairesi'nin Afganistan'ı güvenli ülkeler olarak kabul edip sınır dışı kararı verirken, Dışişleri Bakanlığı'nın İsveç vatandaşlarına Afganistan'a gitmemeleri uyarısında bulunmasını iki yüzlülük olarak değerlendiriyorlar.

EYLEMCİ ÇOCUKLARA IRKÇI SALDIRI

Parlamento binasının yanındaki Mynttorget Meydanı'nda eylemlerini sürdüren sığınmacı çocuklar önceki akşam ırkçı ve Nazi bir grubun saldırısına uğradı.

Saat 20.00 sularında Kuzey Gençlik adlı Nazi bir grup, oturma eylemi yapan çocuklara sis bombaları ve şişelerle saldırdı. Irkçı saldırıda üç çocuk hafif yaralandı. Saldırı sırasında Naziler, “Go home” sloganını attı.

Müdahalede bulunan polis, kimlik bilgilerini aldıktan sonra sayıları 15-20 civarında olan saldırganları serbest bıraktı. Stockholm Polisi'nin basın sözcüsü Lars Byström, saldırganlar hakkında nefretten kaynaklı saldırı suçunu işlemekten soruşturma açıldığını açıkladı.

Nazi Kuzey Gençlik, İnternet sitesinde eylemi üstlendi. Aynı grup geçtiğimiz cumartesi günü düzenlenen Onur Yürüyüşü'nü durdurma girişiminde bulunmuştu.

EYLEM BAŞKA SEMTE KAYDIRILDI

Irkçı saldırının ertesi günü yüzlerce kişi, eylem yerine gelerek ilticacı çocuklarla dayanışma içinde olduğu mesajını verdi.

Stockholm Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, ırkçı saldırıdan sonra eylemi daha güvenli olacağı gerekçesiyle il merkezine yakın Medborgarplatsen Meydanı'na kaydırdıklarını açıkladı.

Eylemciler, dün saat 17.30'da kendilerini desteklemek için gelen halkla birlikte Medborgarplatsen Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. 500 kişinin katıldığı yürüyüşte, sınır dışı edilmelerin durdurulmasını talep eden sloganlar atan göstericiler, “Afganistan'a iadeleri durdurun”, “Afganistan güvenlikli bir ülke değil” ve “Bizi terör ve savaşa göndermeyin” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

Eylemlerini son derece örgütlü ve disiplinli bir biçimde yürüten ilticacılar, talepleri ile ilgili sorularımızı yanıtladılar.

Beşir ve Saliha Hosseini çifti 6 yaşındaki çocuklarıyla birlikte Türkiye'de 3 yıl kaldıktan sonra 2015 yılında İsveç'e gelip iltica talebinde bulunmuş. İsveç'te bir çocukları daha olmuş. Göçmen Dairesi iltica taleplerini reddedince karara itiraz etmişler ve davalarının mahkeme tarafından ele alınmasını bekliyorlar.

ÇOCUK ÇOK KORKTU,  AĞLAMAYA BAŞLADI

Irkçılar saldırdığında eşi ve çocuklarıyla birlikte meydanda bulunduklarını söyleyen Hosseini yaşadıklarını şu cümlelerle dile getirdi.

“Birden arka taraftan sesler gelmeye başladı. El bombası gibi bir şeyler attılar. 3 arkadaşımız yaralandı.  Polis saldırganları yakaladı ama serbest bıraktı. Her an geri gelebilirler. Onlar 15-20 kişiydi, biz 200 kişiydik. Ama kavga etmedik. Daha önce bu tür saldırılar olabileceğini düşündük ve karşılık vermemeyi kararlaştırdık. Polise bildiriyoruz. Yalnızca daha önce güvenliği sağlamak için aramızda seçtiğimiz arkadaşlarımız saldırganları durdurmaya çalıştı.”

Saldırıda 6 yaşındaki çocuğunun çok olumsuz etkilediğini söyleyen Hosseini, “Çocuk çok kortu, ağlamaya başladı. Neden saldırdıklarını sordu. Ben de bizi sevmiyorlar dedim. Başka ne diyebilirdim ki” dedi.

SINIR DIŞI EDİLMELER DURDURULSUN

Mostaba Hosseini Afganistan'da doğmuş ama 4 yaşından itibaren İran'da yaşamış. Babasının Taliban saldırısında öldüğünü ve annesinin İran'da yaşadığını söyleyen Hosseini, “Afganistan'ın güvenli bir ülke olduğunu söyleyip bizi geri göndermek istiyorlar. Daha geçenlerde camide bombalar patladı. 60-70 kişi öldü. Biz sınır dışı edilmelerin durdurulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Eylemcilerin sözcülüğünü ise 17 yaşındaki Fatemeh Khavari adlı bir kadın yapıyor. Khavari, eyleme başlamadan önce polisten güvenlik önlemi almasını istediklerini ancak polisin buna gerek olmadığını ve saldırı olması durumunda 112'ye telefon etmelerini önerdiğini söyledi.

Saldırıdan sonra 2 kez polise telefon etmesine rağmen telefonu açan olmadığını söyleyen Khavari, “3. kez telefon ettiğimde cevap verdiler. Tesadüfen yakınlarımızda bir polis ekibi varmış. Eğer olmasaydı bu saldırı çok daha kötü sonuçlanabilirdi” dedi.

Khavari, savaş gitmektense Stockholm'de Nazilerin saldırılarına rağmen oturma eylemi yapmanın daha tehlikesiz olduğunu ve sınır dışı etme kararları geri alınıncaya kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi.

AMARA KÜRT KADIN MECLİSİ VE CİWANEN AZAD EYLEME DESTEK VERDİ

Amara Kürt Kadın Meclisi ve Ciwanên Azad'da temsilci göndererek ilticacı çocuklara destek verdi.

Ciwanên Azad'dan Berivan Yıldız, ilticacı çocuklarının taleplerine destek vermek ve dün gerçekleşen ırkçı ve faşist saldırıya uğrayan çocuklarla dayanışmak için yürüyüşte yer aldıklarını söyledi.

“Bizim ülkemizde de gençlerimiz devlet tarafından katlediliyor. Eğer bunlar geri gönderilirse yaşamları tehlikeye girebilir” diye konuşan Amed, ilticacı çocukların savaş ve ölüme gönderilmelerine karşı olduklarına vurgu yaptı.

Amara Kürt Kadın Meclisi adına yürüyüşe katılan Avaşin Amed de, gençlerin savaş ve yıkımdan kaçıp kendilerine yeni bir dünya kurmak istediklerini söyledikten sonra “Ama Afganistan, Suriye ve Irak'a silah satan Avrupa ülkeleri, savaştan kaçan insanları ilticacı olarak kabul etmeyi reddediyor. Ben sınırlara karşıyım. Bu gençler burada kalmalı. Biz Kürt kadınları olarak gençlerin taleplerini destekliyoruz ve sonuna kadar da destek vermeye devam edeceğiz” dedi.